Hayatımızın olmazsa olmazı ve yaşayabilmemizin en temel unsur su dur. Su sadece bünyemiz için değil dünyamızın yaşayabilmesi için de hayati bir öneme sahiptir. Yaşamış olduğumuz dünyanın yüzde 71’i sudan ibaret olmasına karşın içilebilir su miktarı bu oranın sadece yüzde 0,3’dür. Bütün kaynaklar gibi her şeyin bir sonu bulunmaktadır.
Son elli yıldır dünyada suyun geleceği ve tüketilebilir suyun ileriki yıllarda dünyayı nasıl değiştirebileceği uzmanlar tarafından araştırılmaktadır. En kıymetli maden kadar içilebilir su kaynakları üzerine belki de çocuklarımız veya torunlarımız savaşmak zorunda kalabilirler. O yüzden israfından kaçınacak olduğumuz en önemli kaynak sudur.
Yaşamın birincil derecede belirleyicisi olan suyu acaba doğru tüketebiliyor muyuz? Normal bir insan günde kaç litre su tüketmeli? Suyu neyden önce veya sonra hatta hangi saatlerde tüketmeliyiz?
Bu sorulara geçmeden önce suyun vücudumuz için önemini anlamak için birkaç örnek verelim. Vücudumuzun yüzde 60’ı, kanımızın yüzde 80’i ve beynimizin yüzde 85’i sudan oluşmakta olduğunu hatırımızdan çıkartmamamız gerekiyor.
Şimdi uzmanların bize önerdiği tüketim miktar ve şekillerini kısaca inceleyelim. En klasik anlatım yetişkin bir insanın günde ortalama tüketmesi gereken suyun 2,5 litre olduğudur. Bu genel bir kuraldır. Kısa boylu ve zayıf bir insansanız ya da uzun boylu ve oldukça kilolu bir insansanız bu durum tüketecek olduğunuz su miktarını değiştirmektedir. İşte buna göre su tüketiminizi ayarlamanızda fayda vardır. Bunların dışında var olan bir kronik rahatsızlığınız veya alerjik durumunuz var ise buna göre de kendinizi ayarlamak zorundasınız.
Doğru oranda su tüketimi ile: Cilt sağlığınızı, kaslarınızı, eklemlerinizi, sindirim sisteminizi, kan dolaşımınızı, metabolizma ve kilonuzu doğru bir dengede tutabilirsiniz. Uzmanlara göre su tüketimi ile ilgili en temel bilmemiz gerekenlerden birincisi, tek seferde ve çok fazla su tüketmemek gerektiğidir. Gün içerisine yayarak belirli oranlarda tüketilmesi en sağlıklı olanıdır.
Uyumak hayatımızdaki en temel yeri kaplayan olgudur. Bu yüzden uykuya dalmadan ortalama bir saat öncesinde su tüketimini bitirmiş olmamızda yarar vardır. Mükellef bir sofrada yapılan akşam yemeği bir çırpıda bitmesine rağmen midede bunun sindirim süresi aynı hızda olmamaktadır. Bu yüzden yemek arasında su içmek bu ahengi bozacaktır. En doğrusu yemekten yarım veya bir saat öncesinde suyu tüketmektedir. Yemek esnasında tüketilmemesi gerek suyun yemeğin hemen peşinden de tüketilmesi sakıncalıdır. Yemekten yarım veya bir saat sonra su tüketilebilir.
Sabah uyandığımızda oda sıcaklığındaki bir bardak su ile güne başlamak metabolizmamız için ciddi bir öneme sahiptir ve yaşam kalitemizin yükselmesini sağlar. İyi bir spordan sonra ciddi anlamda susarız. Fakat içeceğimiz suyu miktar olarak abartırsak bu bize faydadan çok zarar verir. Spor sonrası kaybettiğimiz suyu azar azar takviye etmeliyiz.
Spor sonrası gibi duş sonrası da susama hissinin yüksek olduğu bir durumdur. Ama burada duştan hemen sonra su içmek doğru olmayıp duşa girmeden önce su içmek doğru bir davranış olacaktır.
Dünya koşuşturması içerisinde suyu az tükettiğimizi bize vücudumuz hatırlatmaktadır. Bu durumu bize; ciltte kuruluklar, baş ağrısı, kabızlık veya idrardaki farklı renklerle ikaz etmektedir. Bu durumda vakit geçirmeden eksik olan su ihtiyacımızı düzenli bir şekilde takviye etmeliyiz.
Son elli yıldır dünyada suyun geleceği ve tüketilebilir suyun ileriki yıllarda dünyayı nasıl değiştirebileceği uzmanlar tarafından araştırılmaktadır. En kıymetli maden kadar içilebilir su kaynakları üzerine belki de çocuklarımız veya torunlarımız savaşmak zorunda kalabilirler. O yüzden israfından kaçınacak olduğumuz en önemli kaynak sudur.
Yaşamın birincil derecede belirleyicisi olan suyu acaba doğru tüketebiliyor muyuz? Normal bir insan günde kaç litre su tüketmeli? Suyu neyden önce veya sonra hatta hangi saatlerde tüketmeliyiz?
Bu sorulara geçmeden önce suyun vücudumuz için önemini anlamak için birkaç örnek verelim. Vücudumuzun yüzde 60’ı, kanımızın yüzde 80’i ve beynimizin yüzde 85’i sudan oluşmakta olduğunu hatırımızdan çıkartmamamız gerekiyor.
Şimdi uzmanların bize önerdiği tüketim miktar ve şekillerini kısaca inceleyelim. En klasik anlatım yetişkin bir insanın günde ortalama tüketmesi gereken suyun 2,5 litre olduğudur. Bu genel bir kuraldır. Kısa boylu ve zayıf bir insansanız ya da uzun boylu ve oldukça kilolu bir insansanız bu durum tüketecek olduğunuz su miktarını değiştirmektedir. İşte buna göre su tüketiminizi ayarlamanızda fayda vardır. Bunların dışında var olan bir kronik rahatsızlığınız veya alerjik durumunuz var ise buna göre de kendinizi ayarlamak zorundasınız.
Doğru oranda su tüketimi ile: Cilt sağlığınızı, kaslarınızı, eklemlerinizi, sindirim sisteminizi, kan dolaşımınızı, metabolizma ve kilonuzu doğru bir dengede tutabilirsiniz. Uzmanlara göre su tüketimi ile ilgili en temel bilmemiz gerekenlerden birincisi, tek seferde ve çok fazla su tüketmemek gerektiğidir. Gün içerisine yayarak belirli oranlarda tüketilmesi en sağlıklı olanıdır.
Uyumak hayatımızdaki en temel yeri kaplayan olgudur. Bu yüzden uykuya dalmadan ortalama bir saat öncesinde su tüketimini bitirmiş olmamızda yarar vardır. Mükellef bir sofrada yapılan akşam yemeği bir çırpıda bitmesine rağmen midede bunun sindirim süresi aynı hızda olmamaktadır. Bu yüzden yemek arasında su içmek bu ahengi bozacaktır. En doğrusu yemekten yarım veya bir saat öncesinde suyu tüketmektedir. Yemek esnasında tüketilmemesi gerek suyun yemeğin hemen peşinden de tüketilmesi sakıncalıdır. Yemekten yarım veya bir saat sonra su tüketilebilir.
Sabah uyandığımızda oda sıcaklığındaki bir bardak su ile güne başlamak metabolizmamız için ciddi bir öneme sahiptir ve yaşam kalitemizin yükselmesini sağlar. İyi bir spordan sonra ciddi anlamda susarız. Fakat içeceğimiz suyu miktar olarak abartırsak bu bize faydadan çok zarar verir. Spor sonrası kaybettiğimiz suyu azar azar takviye etmeliyiz.
Spor sonrası gibi duş sonrası da susama hissinin yüksek olduğu bir durumdur. Ama burada duştan hemen sonra su içmek doğru olmayıp duşa girmeden önce su içmek doğru bir davranış olacaktır.
Dünya koşuşturması içerisinde suyu az tükettiğimizi bize vücudumuz hatırlatmaktadır. Bu durumu bize; ciltte kuruluklar, baş ağrısı, kabızlık veya idrardaki farklı renklerle ikaz etmektedir. Bu durumda vakit geçirmeden eksik olan su ihtiyacımızı düzenli bir şekilde takviye etmeliyiz.