İnfrasonik sesler, insan kulağının normal işitme sınırı olan 20 Hz'den daha düşük frekanslı seslerdir. Bu tür sesler genellikle bazı hayvanlar tarafından algılanabilir, ancak insanlar için duyulması zordur. İnfrasonik sesler genellikle doğal afetler, hayvan sesleri veya sanayi süreçleri gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanabilir ve bazı durumlarda insanlar üzerinde fizyolojik etkilere sahip olabilir.

Ültrasonik sesler ise insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekansta olan seslerdir. Genellikle tıbbi görüntülemede, hayvan iletişiminde veya endüstriyel uygulamalarda kullanılırlar. İnsan işitme aralığı genellikle 20 Hz ile 20 kHz arasında düşünülür, bu aralıkta ses üreten bir hoparlör genellikle canlı gibi ses vereceği varsayılır.

Ses frekansı Hertz (Hz) cinsinden ifade edilir ve bir saniyede oluşan titreşim sayısını temsil eder. Örneğin, insan kulağının duyabildiği en düşük bas sesi 20 Hz'dir, yani saniyede 20 titreşim demektir. İnsanlar genellikle 20 Hz ile 20 kHz arasındaki sesleri duyabilirler. Konuşma sesi genellikle 500 ile 2000 Hz arasında değişir.

Genel olarak, günlük yaşamda duyduğumuz sesler genellikle insan işitme aralığı olan 20 Hz ile 20 kHz arasındadır. Örneğin, konuşma sesleri genellikle 500-2000 Hz arasında değişir. Sesin frekansı ne kadar yüksekse, genellikle sesin tınısı da o kadar yüksek olur.

Eğer ses kalitesi önemliyse, örneğin müzik dinlerken veya profesyonel ses kayıtları yaparken, sesin yeterli kalitede olması için önerilen minimum özellikler vardır. Örneğin, CD kalitesinde ses kaydı için genellikle 16 Bit, 44100 Hz veya 16 Bit, 48000 Hz gibi özellikler tercih edilir. Bu değerler, sesin daha net ve yüksek kalitede kaydedilmesine olanak tanır.

Dr. Leonard Horowitz'e göre, 528 Hz frekansı varoluşun müzikal matematiği olarak kabul edilir ve sevgi frekansı olarak bilinir. Bu frekans duyguları harekete geçirir ve DNA yenilenmesi üzerinde pozitif etkilere sahip olabilir. Mi notasını temsil eden 528 Hz, hayal gücünü ve yaratıcılığı teşvik etme konusunda önemli bir rol oynar.