Son Konular

65 yıl sonra kaçırıldığı topraklara geri döndü: Antalya’da 65 yıl sonra tarihi an

Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
125.123
Tepkime puanı
4
Puan
38
Credits
1.229.824
1151


Türkiye'ye iade edilen Anadolu kökenli tarihi eserler, Antalya Arkeoloji Müzesi'nde gazetecilere tanıtıldı. Eserler arasında, Burdur, Boubon Antik Kenti kökenli Roma İmparatoru Septimius Severus'un başı ve yine Burdur'un Düver Köyü kökenli 48 pişmiş toprak mimari levha bulunuyor. Eserlerin iadesinin ardından Antalya Müzesinde tören düzenlendi.
TARİHİ BİR GÜN YAŞANDI

TARİHİ BİR GÜN YAŞANDI


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Danimarka'dan iadesi sağlanarak Antalya'ya getirilen tarihi eserleri tanıtarak, kültür varlıklarının korunması ve yasadışı olarak yurt dışına çıkarılanların geri kazandırılmasına yönelik yaptıkları çalışmaların mutluluk verici bir sonucunu daha paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti bildirdi. Bakan Ersoy, son 7 yılda 8 bin 967 eserin iadesini sağladıklarını, dünyanın neresine kaçırılmış olursa olsun bu topraklara ait hangi eser varsa bu eserlerin izini sürüp Türkiye'ye getirmeye devam edeceklerini söyledi.ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİKBakan Ersoy, "Bugün iade süreçleri tamamlanarak ülkemizde koruma altına alınan bu eserler, vatandaşlarımız ve dünya insanları için korumakla ve erişilebilir kılmakla yükümlü olduğumuz mirasa geri kazandırıldı. Danimarka'dan iadesini sağladığımız Roma İmparatoru Septimius Severus'un tasvir edildiği heykel başı, Boubon Antik Kentinde 1960'lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar neticesinde yurt dışına çıkarılan eserler arasında yer almaktadır. M.S. 3. yüzyıla tarihlenen bu eserin iadesi vesilesiyle bu eser grubu hakkındaki çalışmalarından faydalandığımız merhume Prof. Dr. Jale İnan'ı da anmak isterim. Biz son 5 yılda gerçekten bu mücadelede önemli kazanımlar elde ettik ama Anadolu'nun kültürel mirasının korunması çalışmaları on yıllardır sürüyor" dedi.İADE KARARINDAN DOLAYI KUTLUYORUMTürkiye'nin ilk kadın arkeoloğu Jale İnan hocanın bu heykel başını yerinde incelediğini belirten Ersoy, "Boubon kökenli olduğuna dair tespitlerde bulunmuştu. O dönem yapılan tespitlerin de ışığında Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz çalışmalarını genişletip iade talebimizi Danimarka'ya iletti. Danimarka ve Glyptotek Müzesi'ni de iş birliğine açık tutumları ve etik bir duruş sergileyerek verdikleri iade kararından dolayı kutluyorum. Kopenhag Büyükelçimiz Sayın Hakan Tekin ile Kültür ve Tanıtma Müşavirliğimize de ayrıca teşekkür ederim" ifadelerine yer verdi.İSVİÇRE ÜZERİNDEN ABD'YE KAÇIRILDIErsoy, bir diğer iadesi sağlanan eser grubunun Düver kökenli pişmiş toprak levhalar olduğuna dikkati çekerek, Burdur'un Düver kökenli pişmiş toprak levhalarının da yine 60'lı yıllardaki kaçak kazılar neticesinde yurt dışına kaçırıldığını ve dünya çapında koleksiyonlara girdiğini vurguladı. Ersoy, 1960'lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nin arkeolojik mirasının kaçak kazı faaliyetleriyle zarar gördüğünü ve bu süreçte pek çok eserin sahte belgeler ve köken bilgileriyle İsviçre üzerinden ya da doğrudan ABD'ye kaçırıldığını ifade etti.TÜRKİYE'YE YENİDEN KAZANDIRILMIŞTI
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Danimarka'dan iadesi sağlanarak Antalya'ya getirilen tarihi eserleri tanıtarak, kültür varlıklarının korunması ve yasadışı olarak yurt dışına çıkarılanların geri kazandırılmasına yönelik yaptıkları çalışmaların mutluluk verici bir sonucunu daha paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti bildirdi. Bakan Ersoy, son 7 yılda 8 bin 967 eserin iadesini sağladıklarını, dünyanın neresine kaçırılmış olursa olsun bu topraklara ait hangi eser varsa bu eserlerin izini sürüp Türkiye'ye getirmeye devam edeceklerini söyledi.

ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİK

ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİK


Bakan Ersoy, "Bugün iade süreçleri tamamlanarak ülkemizde koruma altına alınan bu eserler, vatandaşlarımız ve dünya insanları için korumakla ve erişilebilir kılmakla yükümlü olduğumuz mirasa geri kazandırıldı. Danimarka'dan iadesini sağladığımız Roma İmparatoru Septimius Severus'un tasvir edildiği heykel başı, Boubon Antik Kentinde 1960'lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar neticesinde yurt dışına çıkarılan eserler arasında yer almaktadır. M.S. 3. yüzyıla tarihlenen bu eserin iadesi vesilesiyle bu eser grubu hakkındaki çalışmalarından faydalandığımız merhume Prof. Dr. Jale İnan'ı da anmak isterim. Biz son 5 yılda gerçekten bu mücadelede önemli kazanımlar elde ettik ama Anadolu'nun kültürel mirasının korunması çalışmaları on yıllardır sürüyor" dedi.
İADE KARARINDAN DOLAYI KUTLUYORUM

İADE KARARINDAN DOLAYI KUTLUYORUM


Türkiye'nin ilk kadın arkeoloğu Jale İnan hocanın bu heykel başını yerinde incelediğini belirten Ersoy, "Boubon kökenli olduğuna dair tespitlerde bulunmuştu. O dönem yapılan tespitlerin de ışığında Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz çalışmalarını genişletip iade talebimizi Danimarka'ya iletti. Danimarka ve Glyptotek Müzesi'ni de iş birliğine açık tutumları ve etik bir duruş sergileyerek verdikleri iade kararından dolayı kutluyorum. Kopenhag Büyükelçimiz Sayın Hakan Tekin ile Kültür ve Tanıtma Müşavirliğimize de ayrıca teşekkür ederim" ifadelerine yer verdi.

İSVİÇRE ÜZERİNDEN ABD'YE KAÇIRILDI

İSVİÇRE ÜZERİNDEN ABD'YE KAÇIRILDI


Ersoy, bir diğer iadesi sağlanan eser grubunun Düver kökenli pişmiş toprak levhalar olduğuna dikkati çekerek, Burdur'un Düver kökenli pişmiş toprak levhalarının da yine 60'lı yıllardaki kaçak kazılar neticesinde yurt dışına kaçırıldığını ve dünya çapında koleksiyonlara girdiğini vurguladı. Ersoy, 1960'lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nin arkeolojik mirasının kaçak kazı faaliyetleriyle zarar gördüğünü ve bu süreçte pek çok eserin sahte belgeler ve köken bilgileriyle İsviçre üzerinden ya da doğrudan ABD'ye kaçırıldığını ifade etti.
TÜRKİYE'YE YENİDEN KAZANDIRILMIŞTI

TÜRKİYE'YE YENİDEN KAZANDIRILMIŞTI


Daha önce de Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi ile Manhattan Bölge Savcılığı arasında yürütülen iş birliği sayesinde birçok Boubon kökenli eserin iade edildiğini dile getiren Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Lucius Verus, Septimius Severus, Genç İmparator ve Giyimli Kadın heykellerinin yanı sıra İmparator Caracalla'ya atfedilen iki büst ve dönemin önemli şahsiyetlerine ait beş baş ile bir bronz kadın büstü Türkiye'ye yeniden kazandırılmıştı. Bu iadeler; sunulan belgeler, görgü tanığı ifadeleri ve adli kriminolojik çalışmalar sayesinde gerçekleşti. Bakanlığımız ile Manhattan Savcılığı iş birliğinde yapılan geniş kapsamlı soruşturmalar ve iadeler de dünyada ciddi düzeyde yankı buldu, örnek oldu."

BÜYÜK BİR MUTLULUKLA PAYLAŞACAĞIZ

BÜYÜK BİR MUTLULUKLA PAYLAŞACAĞIZ


Yıllar sonra Septimius Severus'un başı ile gövdesinin birleştirilmiş halini herkesin görmek istediğine değinen Ersoy, şöyle konuştu: "Bu konuda çok titiz bir çalışma süreci başlatmış bulunuyoruz. Antik dönemde, bu heykel gövdeleri son derece idealize bir şekilde yapılmakta ve tarih içinde imparatorların değişmesi gibi durumlarda farklı başların birleştirilmesiyle kullanılmaktaydı. İşte bu sebeple şu an baş ve gövdenin ani ve hızlı bir müdahaleyle ayrım noktalarının birbirine oturtulması esere zarar verebileceğinden konservatörlerimiz bu süreci çok dikkatli analiz ederek zamana yayılan bir proje kapsamında ele alacaklar. Pek tabii bu projenin sonucunu da bilim dünyası ve kamuoyuyla yine büyük bir mutlulukla paylaşacağız."
8 BİN 967 ESERİN İADESİNİ SAĞLADIK

8 BİN 967 ESERİN İADESİNİ SAĞLADIK


Ersoy, yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi konusunda çok titiz davrandıklarına değinerek, "2025 yılında 14 önemli eserin iadesini sağladık. 2024 yılında ise tam 1.149 tarihi eseri bulup ülkemize geri getirdik. 2018-2025 yılları arasında, 7 yılda biz 8 bin 967 eserin iadesini sağladık. 2002-2025 yılları arasında iadesi sağlanan eser sayısı ise tam 13 bin 282'dir." dedi.

MUHTARLARIMIZI BİLGİLENDİRİYORUZ

MUHTARLARIMIZI BİLGİLENDİRİYORUZ


Kaçakçılıkla Mücadele Dairesinin faaliyetlerini sadece rakamlarla ele almanın yanlış olacağını belirten Ersoy, eserlerin yurt dışına kaçırılmadan müze envanterlerine girmesi için Bakanlığın gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı. Ersoy, "Bakanlık yetkililerimiz Anadolu'yu adeta karış karış geziyor. Köy köy dolaşıp muhtarlarımız başta olmak üzere herkese bu mücadelenin önemini anlatıyor. Sadece yetişkinlerin bilinçlendirilmesi değil, geleceğimizin sahibi çocuklarımıza geçmişin mirasının önemini anlatmak için hikaye kitapları hazırlıyor, ağaç yaşken eğilir mantığıyla onlara eğitimler veriyoruz." dedi.
BİZ GÜZEL BİR ÇÖZÜM ÜRETTİK

BİZ GÜZEL BİR ÇÖZÜM ÜRETTİK


Bakan Ersoy, eserlerin iadesinin sağlanmasına katkı sunanlara teşekkür ederek, kolektif başarının kültür mirasının korunmasına yönelik küresel ölçekteki çalışmalara katkı yapmasını ve gelecekteki çalışmalara ilham vermesini diledi. Danimarka'nın yeni Ankara Büyükelçisi Ole Toft ise konuşmasında "Septimus Severus Heykelini ait olduğu topraklara getirmekten gurur duyuyoruz. Bu eserlerin iadesi önemli ama karmaşık bir süreçtir. Biz güzel bir çözüm ürettik. Burada aynı zamanda karşılıklı saygı ve yapıcı iş birliği ile bu sürece geldik. Levhaların iadesi Türkiye talebi olmadan Türkiye'ye ait olduğunun anlaşılması üzerine gerçekleşti. Müzemiz uzun ve zengin bir tarihi birikime sahiptir. Bugün gerçekleşen bu tören iş birliklerinin de başlangıcı olacak. Umuyorum ki gelecekte daha fazla Danimarkalı turist Türkiye'yi ziyaret edecek. Onları buraya da davet ediyorum" dedi.

Haberler | Güncel Haberler | Son Dakika Haberler





Bu haber Frmsitesi.com.TR'den alınmıştır.

 
Türkiye'nin iade edilen Anadolu kökenli tarihi eserleri hakkındaki bilgilendirici haberi paylaştığınız için teşekkür ederim. Antalya Arkeoloji Müzesi'nde gazetecilere tanıtılan eserler arasında Roma İmparatoru Septimius Severus'un başı ve Düver Köyü'nden 48 pişmiş toprak mimari levha bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yaptığı açıklamalara göre son 7 yılda 8 bin 967 eserin iadesi sağlanmış. Bu eserlerin ülkemizin kültürel mirasına geri kazandırılması büyük bir önem taşıyor ve çalışmaların önemi vurgulanıyor.

Özellikle Danimarka'dan iadesi sağlanarak Türkiye'ye getirilen Septimius Severus heykelinin, Prof. Dr. Jale İnan'ın çalışmalarından faydalanılarak iadesi gerçekleşmiş. Ayrıca Düver kökenli pişmiş toprak levhalarının da kaçak kazılar sonucu yurt dışına çıkarıldığı bilgisi veriliyor. Bu eserlerin iadesi sayesinde Türkiye'nin kültürel mirası korunuyor ve gelecek nesillere aktarılıyor. Yapılan çalışmaların önemi vurgulanarak, gelecekte daha fazla eserin Türkiye'ye geri getirilmesi hedefleniyor. Kültür varlıklarının korunması ve yasadışı çıkarılmaların önlenmesi için süregelen mücadeleye destek olmak önemlidir.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy'un ve ekip çalışanlarının hassasiyetle gerçekleştirdiği çalışmaların kültür mirasının korunmasında önemli bir adım olduğunu belirtmek gerekir. Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi ve Manhattan Savcılığı arasındaki iş birliği de önemli iade başarıları elde etmelerini sağlamış. Kültür mirasımıza sahip çıkmak ve yurtdışına kaçırılan eserlerin geri getirilmesi için yürütülen bu çabaların devam etmesi gerektiğine vurgu yapmak isterim. Haberinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.
 

Benzer Konular

65 yıl sonra vatanına dönen Marcus Aurelius heykeli, sanat ve tarih dünyasında büyük heyecan yarattı. Türkiye'den kaçırıldıktan sonra uzun yıllar yurt dışında sergilenen bu tarihi eser, sonunda ait olduğu topraklara geri getirildi. Bu gelişme, Türkiye'nin kültürel mirasına sahip çıkma...
Cevaplar
0
Görüntüleme
7
  1. Konular

    1. 1.281.112
  2. Mesajlar

    1. 1.678.502
  3. Kullanıcılar

    1. 31.757
  4. Son üye

Geri
Üst Alt