haberci
Efsanevi Üye
Adana'nın adı nereden geliyor
Adana adını nerden almıştır
Adana'ya ait en eski yazılmış kayıtlara ilk kez, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır Boğazköy metinleri olarak aşina MÖ 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir
Eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile çizgili olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince AND ağacı olarak tanınması da yöre isminin oluşumunda etkili olduğu kanaatini yaratmaktadır
Yine diğer bir görüşe tarafından, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Kasırga Tanrısı ADAD (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine ad olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır
ADAD Hititler'in, TESUP da Suriye ve Mezopotamya kavimlerinin Kasırga Tanrısıdır
Bu guruplar birbirlerinden düşünce, ad ve yazı tarzlarını alıp verdikleri için bu gelişimin olması kuvvetle muhtemeldir Kasırga Tanrısı yağmuru, yağmurda bereketi getirdiği için bu bölgede çok sevilen, sanılan bir Tanrı olarak yasamış ve ona izafeten bu bölgeye de URU ADANIA yani ADANIN bölgesi de denmiş olması mümkündür
Hititlerin etkisinde kalan Fenikeliler de Tarım ve Bitki Tanrısına ADONIS adını vermiştir ADONIS EFENDIanlamına gelmektedir Bu yöre ile sıkı ticaret yapan ve buradaki varlıklı orman ve ova ürünleri ile ticaretlerini geliştiren Fenikeliler'in, bu yöreye ADONIS'in yeri demeleri adet haline gelmiştir
Sırası ile bu bölgeye gelen her kavim, devlet ve büyüyen her medenilik kendi kültür anlayışı ve değerleri içerisinde beldelere ad vermiş ve isimlerin anlamını açıklamıştır Homer'in Ilyada'sında bu bölgeye Adana denilmiştir
Yeniden batıdan gelen kavimlerce, Adana'yı kendi ilahları Uranüs'ün kurduğu ve oğulları Adanos ve Sarosa anlatılır Adana doğulu kavimlere tarafından Fırtına Tanrısı ADONIS'in yeridir
Tüm bu inançlar çok tanrılı eski çağlara aittir Orta Çağ?da bilhassa MS 7 yüzyıldan itibaren İslam ordularının bu bölgeye gelişiyle yeni anlayışlar içinde yeni tanımlar yapılmıştır Arap tarihçilerinden Ibnül Adim, Adana isminin de eski peygamberlerden Yasef?in torunu EZENE'den geldiğini yazdığı Halep Tarihiisimli eserle kanıtlamaya çalışmaktadır Orta Doğu 'nun peygamberler bölgesi olduğu ve öyle çok eski peygamberin bugünkü Anadolu sınırları içinde yasamış olduğu hatırlanırsa, bu açıklamanın nasıl geliştiğini anlamakta kolay olur
Daha ileriki yüzyıllarda KarçinliZade Süleyman Şükrü Bey'in Seyahat'ülKübraadlı kitabında ise Adana'nın eski isminin BATANAolduğu ve İslamlık devrinde ADANAYA çevrildiği savunulmaktadır Hatta bunun Fi ezeneil talepayetinden esinlenerek yapıldığını da açıklamalarına eklemektedir
DANUNA isminin MÖ yasayan kavimlerce bu alan için kullanıldığı aşina bir gerçektir Yer Alan kayıtlarda da mevcuttur
Hatta Danunalıların yöre kurallarına ad ve paye verecek kadar kudretli oldukları da bilinmektedir DANUNA adının asırlar baştan başa değişerek zamanla BATANA ve sonra ADANA olması da fazla şiddetle muhtemeldir
Yöreye gelen Türkler'in, yüksek Torosları aşıp güneye dürüst sarkmaları sırasında yöreye Çukurovaadını vermeleri de doğanın insanlara verdiği ilhamın güzel bir örneğidir Toroslardan sonradan az daha düz bir dış görünüş içinde fazla tatlı bir eğimle Akdeniz'e dek inen bu bereketli topraklar Türkler için ÇUKUROVAolarak bilinmiştir Günümüze değin da böyle bilinmektedir
Bölgenin tarihi adı olan Kilikya ve Silisya (Cilicia) da bu bölgede bulunan zengin Kilkin yani kireç ve yine fazla bol olarak bulunan Silex yani iyi anlamak taşı madenlerinden nedeniyle verilmiştir Bir diğer ifade ile yöre, coğrafi özelliklere göre isimlendirilmiştir
Hatta topraklarının bereketliliğinin verdiği ilhamla ADANAEDENA (Cennet Yöresi) ve karlı dağlar bu ilhamı vermektedir
Sümerlerden kalma Gılgamış Destanından bu yanlamasına aralıksız adı geçen, uyarı çeken yörenin adı da bu nedenle sayısız kaynaklara, sayısız olaylara bağlanarak çok renkli bir gelişim peşine düşüp takip etmiştir
Osmanlılar idaresinde Adana birçok değişik yazılışlarla kayıtlara geçmiştir Bunlardan birkaçı: Erdena, Edene, Ezene ve hatta Azana olarak eski olarak eski tahrir defterlerinde, sicil kayıtlarında ve fermanlarda yer almıştır
Gezici aşiretlerin zorunlu olarak 1865'den itibaren devlet zoru ile bölgeye yerleştirilmesi ve toprağa bağlanması sırasında Adana ismi ADANA olarak resmi kayıtlarda yer almış ve tescil edilmiştir *
Adana adını nerden almıştır
Adana'ya ait en eski yazılmış kayıtlara ilk kez, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır Boğazköy metinleri olarak aşina MÖ 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir
Eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile çizgili olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince AND ağacı olarak tanınması da yöre isminin oluşumunda etkili olduğu kanaatini yaratmaktadır
Yine diğer bir görüşe tarafından, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Kasırga Tanrısı ADAD (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine ad olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır
ADAD Hititler'in, TESUP da Suriye ve Mezopotamya kavimlerinin Kasırga Tanrısıdır
Bu guruplar birbirlerinden düşünce, ad ve yazı tarzlarını alıp verdikleri için bu gelişimin olması kuvvetle muhtemeldir Kasırga Tanrısı yağmuru, yağmurda bereketi getirdiği için bu bölgede çok sevilen, sanılan bir Tanrı olarak yasamış ve ona izafeten bu bölgeye de URU ADANIA yani ADANIN bölgesi de denmiş olması mümkündür
Hititlerin etkisinde kalan Fenikeliler de Tarım ve Bitki Tanrısına ADONIS adını vermiştir ADONIS EFENDIanlamına gelmektedir Bu yöre ile sıkı ticaret yapan ve buradaki varlıklı orman ve ova ürünleri ile ticaretlerini geliştiren Fenikeliler'in, bu yöreye ADONIS'in yeri demeleri adet haline gelmiştir
Sırası ile bu bölgeye gelen her kavim, devlet ve büyüyen her medenilik kendi kültür anlayışı ve değerleri içerisinde beldelere ad vermiş ve isimlerin anlamını açıklamıştır Homer'in Ilyada'sında bu bölgeye Adana denilmiştir
Yeniden batıdan gelen kavimlerce, Adana'yı kendi ilahları Uranüs'ün kurduğu ve oğulları Adanos ve Sarosa anlatılır Adana doğulu kavimlere tarafından Fırtına Tanrısı ADONIS'in yeridir
Tüm bu inançlar çok tanrılı eski çağlara aittir Orta Çağ?da bilhassa MS 7 yüzyıldan itibaren İslam ordularının bu bölgeye gelişiyle yeni anlayışlar içinde yeni tanımlar yapılmıştır Arap tarihçilerinden Ibnül Adim, Adana isminin de eski peygamberlerden Yasef?in torunu EZENE'den geldiğini yazdığı Halep Tarihiisimli eserle kanıtlamaya çalışmaktadır Orta Doğu 'nun peygamberler bölgesi olduğu ve öyle çok eski peygamberin bugünkü Anadolu sınırları içinde yasamış olduğu hatırlanırsa, bu açıklamanın nasıl geliştiğini anlamakta kolay olur
Daha ileriki yüzyıllarda KarçinliZade Süleyman Şükrü Bey'in Seyahat'ülKübraadlı kitabında ise Adana'nın eski isminin BATANAolduğu ve İslamlık devrinde ADANAYA çevrildiği savunulmaktadır Hatta bunun Fi ezeneil talepayetinden esinlenerek yapıldığını da açıklamalarına eklemektedir
DANUNA isminin MÖ yasayan kavimlerce bu alan için kullanıldığı aşina bir gerçektir Yer Alan kayıtlarda da mevcuttur
Hatta Danunalıların yöre kurallarına ad ve paye verecek kadar kudretli oldukları da bilinmektedir DANUNA adının asırlar baştan başa değişerek zamanla BATANA ve sonra ADANA olması da fazla şiddetle muhtemeldir
Yöreye gelen Türkler'in, yüksek Torosları aşıp güneye dürüst sarkmaları sırasında yöreye Çukurovaadını vermeleri de doğanın insanlara verdiği ilhamın güzel bir örneğidir Toroslardan sonradan az daha düz bir dış görünüş içinde fazla tatlı bir eğimle Akdeniz'e dek inen bu bereketli topraklar Türkler için ÇUKUROVAolarak bilinmiştir Günümüze değin da böyle bilinmektedir
Bölgenin tarihi adı olan Kilikya ve Silisya (Cilicia) da bu bölgede bulunan zengin Kilkin yani kireç ve yine fazla bol olarak bulunan Silex yani iyi anlamak taşı madenlerinden nedeniyle verilmiştir Bir diğer ifade ile yöre, coğrafi özelliklere göre isimlendirilmiştir
Hatta topraklarının bereketliliğinin verdiği ilhamla ADANAEDENA (Cennet Yöresi) ve karlı dağlar bu ilhamı vermektedir
Sümerlerden kalma Gılgamış Destanından bu yanlamasına aralıksız adı geçen, uyarı çeken yörenin adı da bu nedenle sayısız kaynaklara, sayısız olaylara bağlanarak çok renkli bir gelişim peşine düşüp takip etmiştir
Osmanlılar idaresinde Adana birçok değişik yazılışlarla kayıtlara geçmiştir Bunlardan birkaçı: Erdena, Edene, Ezene ve hatta Azana olarak eski olarak eski tahrir defterlerinde, sicil kayıtlarında ve fermanlarda yer almıştır
Gezici aşiretlerin zorunlu olarak 1865'den itibaren devlet zoru ile bölgeye yerleştirilmesi ve toprağa bağlanması sırasında Adana ismi ADANA olarak resmi kayıtlarda yer almış ve tescil edilmiştir *