Affetmenin Dinimizdeki Yeri Ve Affetmek Insana Ne Kazandırır?

Affetmek, dinimiz İslam'ın merkezinde yer alan, hem ilahi bir sıfatın yansıması hem de müminin manevi olgunluğunun bir göstergesi olan yüce bir ahlaki erdemdir. Çoğu zaman bir zayıflık olarak yanlış anlaşılan affedicilik, aslında en büyük güç, bilgelik ve özgürlük eylemlerinden biridir.

Affetmenin Dinimizdeki Yeri

İslam'da affetme kültürü, doğrudan Allah'ın kendi isim ve sıfatlarına dayanır.

1. Allah'ın Sıfatlarının Bir Yansımasıdır:Allah'ın en güzel isimlerinden (Esma-ül Hüsna) bazıları "el-Afuvv" (daima affeden, cezalandırmaktan vazgeçen), "el-Gafûr" (çok bağışlayan) ve **"er-Rahmân"**dır (sonsuz merhamet sahibi). Allah, kullarının kendisini bu ahlakla ahlaklandırmasını ister. Kul, affederek aslında Rabbinin bu sıfatlarını kendi hayatında yansıtmış olur. Bu konudaki en dokunaklı ayetlerden biri şöyledir:
   
   

   "...Affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Nûr Suresi, 24/22)Bu ayet, başkalarını affetmek ile Allah tarafından affedilmek arasında doğrudan bir bağ kurar.

   Genişletmek için tıkla ...

2. Takvanın ve Olgunluğun Göstergesidir:Kur'an-ı Kerim, affetmeyi sıradan bir iyilik değil, takvanın yani Allah'a karşı derin bir sorumluluk bilincinin bir gereği olarak sunar. Öfkelerini yutan ve insanları affedenler, Allah'ın sevdiği "muhsinler" (işini en güzel yapanlar) olarak övülür:
   
   

   "O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da (böyle) güzel davranışta bulunanları sever." (Âl-i İmrân Suresi, 3/134)

   Genişletmek için tıkla ...

3. Peygamberlerin Yüce Ahlakıdır:Peygamberlerin hayatı, en zor koşullarda bile affetmenin en somut örnekleriyle doludur.
   
   • Hz. Muhammed (s.a.v.): Kendisini yıllarca zulmeden, yurdundan çıkaran ve en sevdiklerini öldüren Mekkelileri, Mekke'nin Fethi'nde hiçbir intikam arayışına girmeden affetmesi, insanlık tarihinin en büyük affetme eylemlerinden biridir.
   • Hz. Yusuf (a.s.): Kendisini kuyuya atan ve köle olarak satılmasına sebep olan kardeşleriyle yıllar sonra karşılaştığında, "Bugün size kınama yok. Allah sizi affetsin. O, merhametlilerin en merhametlisidir" (Yûsuf Suresi, 12/92) diyerek yüce bir affedicilik örneği sergilemiştir.

Affetmek İnsana Ne Kazandırır?

Affetmek, karşıdaki kişiye bir lütuf gibi görünse de, aslında en büyük kazancı affeden kişinin kendisine yöneliktir.

1. Manevi ve Ruhsal Kazançlar:

• Allah'ın Rızasını ve Affını Kazanmak: En büyük kazanç budur. Peygamber Efendimiz (s.a.v), "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurarak, ilahi merhamete ulaşmanın yolunun mahlukata merhamet etmekten geçtiğini belirtir.
• İzzeti ve Şerefi Artırmak: Toplumdaki genel kanının aksine, affetmek kişiyi küçültmez, aksine yüceltir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: "Allah, affeden bir kulunun ancak şerefini artırır." Affetmek, nefsin intikam arzusunu yenebilen güçlü bir iradenin göstergesidir.
• Kalbi Yüklerden ve Kinden Arındırmak: Kin ve nefret, insanın kalbinde taşıdığı ağır ve zehirli bir yüktür. Bu yük, kişinin manevi enerjisini tüketir ve ruhunu karartır. Affetmek, bu zehirli yükü kalpten atarak ruhu özgürleştirmektir.

2. Psikolojik ve Zihinsel Kazançlar:

• İç Huzura Ermek: Affetmek, kişiyi geçmişin olumsuz anılarına zincirleyen öfke, intikam ve kırgınlık döngüsünü kırar. Bu döngüden çıkan kişi, stresten, anksiyeteden ve depresif düşüncelerden kurtularak zihinsel bir ferahlığa ve iç huzura kavuşur.
• Geçmişin Esaretinden Kurtulmak: Kin tutmak, sizi inciten kişiye ve olaya görünmez bir zincirle bağlı kalmaktır. Affetmek, bu zinciri koparıp geçmişi geçmişte bırakma ve geleceğe umutla bakma eylemidir.

3. Sosyal Kazançlar:

• İlişkileri Onarır: Affedicilik, bozulan ailevi, dostluk ve komşuluk ilişkilerinin tamiri için en etkili ilaçtır.
• Toplumsal Barışı Güçlendirir: Affetme kültürünün yaygın olduğu toplumlar, kısır döngü halindeki kavgalardan, kan davalarından ve husumetlerden arınarak daha huzurlu ve sağlıklı bir sosyal yapıya kavuşur.

Önemli Bir Not: Affetmek, yapılan yanlışı yok saymak, onaylamak veya unutmak zorunda olmak anlamına gelmez. Ayrıca, affetmek, hukuki haklardan vazgeçmek demek de değildir. Affetmek, en temelde, kalbinizdeki intikam arzusunu ve kin yükünü, kendi ruhsal ve zihinsel sağlığınız için serbest bırakmaktır.

Sonuç olarak affetmek, zayıfların değil, kalbi Rabbi ile beraber olan güçlü müminlerin tercihidir. Bu, insanın hem Allah katında derecesini yükselten hem de bu dünyada kendisine huzur ve özgürlük hediye eden en değerli ahlaki eylemlerden biridir.