Agresif kanser, normal hücrelerin kontrolsüz büyümesi ve yayılması sonucunda diğer dokulara zarar vermeye başlayan bir kanser türüdür. Genellikle hızlı bir şekilde büyüyebilir ve yayılabilir, tedavisinin daha zor olması nedeniyle daha tehlikeli olarak kabul edilir.

Akciğer kanseri, en tehlikeli kanser türleri arasında başı çeker. Sigara kullanımı en önemli risk faktörü olmasına rağmen çevresel etmenler de bu kansere yol açabilir. Tedavi edilmediğinde hayati risk taşıyan bir hastalıktır.

Meme kanserindeki agresif türler, östrojen, progesteron hormonları ve HER2 proteini için negatif test sonuçları veren üçlü negatif meme kanseri ile meme şişmesine ve kızarıklığa neden olan inflamatuar meme kanseri gibi tipleri içerir. Bu tür kanserlerin belirtileri erken teşhis ve tedavi için önemli ipuçları sağlayabilir.

Kanserin cinsiyeti olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Her iki cinsiyette de görülebilir ve son zamanlarda artan kanser vakaları her iki cinsiyeti de etkileyebilir. Kanserle mücadelede erken teşhis, sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli kontroller önem taşır.

Kanserin genetik bir yatkınlığı varsa, genetik testlerde yapılan taramalarla belirlenebilir. Mutasyon saptanmaması, kansere yakalanma riskini tamamen ortadan kaldırmaz ancak kalıtsal kanserlerin gelişme riskini azaltabilir. Kalıtsal olmayan kanserler için risk faktörleri genel nüfusa göre devam eder.

Akıllı ilaçlar, kanser hücrelerinin bölünmesini ve çoğalmasını engelleyen özel ilaçlardır. Bu ilaçlar, kanser hücrelerinin çoğalmasına yol açan sinyal iletimini durdurarak kontrolsüz büyümeyi engellemeye yardımcı olabilir. Ancak her kanser türüne etkili olmayabilir ve tedavi planı hekim tarafından belirlenmelidir.

Kanseri ilk tanımlayan kişi, tıbbın babası olarak bilinen Yunan fizikçi Hippocrates'tir. Kanseri "cancer" olarak adlandıran Hippocrates, tümörleri tanımlamak için "carcinos" ve "carcinoma" terimlerini kullanmıştır.

Erkek dışı kanser, genellikle kadınlarda görülen kanser türlerini ifade eder. Halk arasında, malign tümörlerin yayılma ve metastaz yapma eğilimlerine dayanarak "dişi" olarak nitelendirilirken, benign tümörlerin yayılmadığı ve metastaz yapmadığı için "erkek" olarak adlandırılmıştır. Bu kavramlar, tıbbi terimler olmamakla birlikte halk arasında kullanılan ifadelerdir.