Ahlaki duyarlılık, bireyin kendi deneyimlerini, kişisel gelişimini, diğer insanların deneyimlerini ve tüm değer sistemlerini anlama ve içselleştirme yeteneğidir. Bu kavram, insanların çevrelerindeki etik konuları, doğruları ve yanlışları fark etme yeteneklerini de içerir. Ahlaki duyarlı bireyler, başkalarının duygularına ve deneyimlerine saygı gösterirken, kendi ahlaki değerlerini de göz önünde bulundurur.

Hemşirelikte etik duyarlılık, hemşirelerin etik sorunları tanıyabilme ve doğru kararlar verebilme yeteneği olarak tanımlanır. Bu yetenek, hemşirelerin etik ilkeler doğrultusunda doğru eylemleri gerçekleştirebilmelerini sağlar. Hemşirelerin, hastalarla ilişkilerinde etik duyarlılık göstermeleri, hasta bakımında önemli bir unsurdur.

Etik duyarlılık, bir sağlık çalışanının hasta ya da sağlıklı bireyin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını anlama ve doğru ahlaki tepkiler verme yeteneğini ifade eder. Bu duyarlılık, etik ilkeleri hatırlayarak ve uygulayarak doğru kararları almaya yardımcı olur. Sağlık profesyonelleri, etik duyarlılıklarını geliştirerek hastaları daha etik bir şekilde tedavi edebilirler.

Ahlaki sıkıntı, bir hemşirenin yapması gereken doğru eylemi bilmesine rağmen, kişisel ya da profesyonel değerleriyle çelişen bir eylemi yapmak zorunda kalması durumunda yaşadığı içsel sıkıntı ve çatışmayı ifade eder. Bu durum, etik açıdan zorlayıcı ve sıkıntı verici bir durumu simgeler.

Hemşirelerin etik duyarlılıkları, bireye saygı, yararlılık, haksızlık yapmama, doğruluk, adalet ve sadakat gibi temel ilkeler doğrultusunda olmalıdır. Çalışırken, hemşirelerin etik açıdan dikkat etmeleri gereken konular arasında hasta gizliliği, hasta haklarına saygı, tıbbi müdahalelerin yasallığı gibi unsurlar bulunur.

Moral distres, bir kişinin doğru eylemi bilmesine rağmen, kurumsal kısıtlamalar ya da diğer engeller nedeniyle bu doğru eylemi gerçekleştirememesi durumunda yaşadığı sıkıntı ve çatışmayı ifade eder. Bu durumda kişi, etik açıdan doğru olanı yapamadığı için içsel olarak rahatsızlık hisseder.

Moral belirsizlik ise, kişilerin karşı karşıya kaldığı etik sorunlarda hangi ilke veya değerin doğru olduğunu belirlemede zorlanması durumunu ifade eder. Bu durumda insanlar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirlemede güçlük çeker ve kararsızlık yaşarlar. Bu durum, etik karar alma süreçlerini etkileyebilir ve çatışmalara yol açabilir.