S
SoruCevap
Guest
Merhaba,
Aile olmak birinci olarak "biz" olabilmektir. İki farklı karakterde insanın kendi olma hünerlerini koruyarak karşısındakinin hayatına da dahil olabilmesidir.
Bu süreç birtakım evrelerde zorlayıcı olabilir. Bireyler kendilerini daima bir değişim içerisinde bulurlar. Bu değişimler içerisinde farklı kademeler vardır. Evliliğin dönüştüğü yeni yapının sağlıklı olması çiftlerin bu değişimlere nasıl karşılık verdiği ile yakından ilgilidir.
Mesela evliliğin birinci yılları memnunluk üzerine kurulan hayallerle geçer. Beklenmedik meseleler olabildiğince güçlü ve sağlam adımlarla çözülür ve böylelikle bağlar güçlenir.
Bazen de evliliğe yüklenen beklentiler gerçekleşmediğinde çiftler hayal kırıklığı yaşayabilirler. Uygunuyla kötüsüyle her bir anın değerli olduğunu ve çiftleri büyüttüğünü düşünmeli, her andan keyif almaya kıymet yaratmaya odaklanmalıdırlar.
Güçlü bağın olduğu ailenin içerisine vakitle yeni bir fert katılır. Eşler birinci çocuğun heyecanıyla bazen birbirlerinden kopabilirler fakat bağlantının güçlü olduğu yerde bu küçük sorun da gelen yeni nefesin gücüyle kolay kolay çözülerek sağlamlaşır.
Burada artık karı koca alakasına ebeveyn münasebeti de eklenerek çiftler tecrübelerini ve öğrendiklerini arttırarak yola devam ederler.
Çocukların ergenlik devirleri tahminen de ailelerin en zorlandığı devirdir. Zira kendini keşfetmeye başlayan çocuk kimlik buhranı yaşamaya, hayatını anlamlandırmaya çalışırken ebeveynden kopmaya ve birey olmaya çalışır. Alıştığı sistemin dışına çıkan aile bu durumda çocuklarının kimlik karmaşasını anlamalı ve kendini bulabilmesi için ona dayanak olmalıdır.
Bilhassa bu devirde ebeveynler çocukların akademik muvaffakiyetlerini merkeze alıp duygusal gelişimlerini göz arkası etmemeye ihtimam göstermelidir.
Ebeveynler zorlandıkları durumlarda kesinlikle bir uzman takviyesi almayı ihmal etmemelidir.
Öteki taraftan vakitle çocuklarının da kendi yuvalarını kurmasıyla yine baş başa kalan çift ikinci baharlarını yaşamaya başlar.
Hayat telaşından kaçırdıkları vakti telafi etmeye ve birlikte geçirilen vakti her zamankinden daha manalı kılmaya çalışırlar.
Aile danışmanlığında ailenin devirleri farklı durumları ve tahlil tekniklerini gerektirir.
Çiftler aileyi bir okul üzere görmeli ve yeni şeyler öğrenmekten değişen durumlara adapte olmaktan çekinmemelidir.
Aile olmak birinci olarak "biz" olabilmektir. İki farklı karakterde insanın kendi olma hünerlerini koruyarak karşısındakinin hayatına da dahil olabilmesidir.
Bu süreç birtakım evrelerde zorlayıcı olabilir. Bireyler kendilerini daima bir değişim içerisinde bulurlar. Bu değişimler içerisinde farklı kademeler vardır. Evliliğin dönüştüğü yeni yapının sağlıklı olması çiftlerin bu değişimlere nasıl karşılık verdiği ile yakından ilgilidir.
Mesela evliliğin birinci yılları memnunluk üzerine kurulan hayallerle geçer. Beklenmedik meseleler olabildiğince güçlü ve sağlam adımlarla çözülür ve böylelikle bağlar güçlenir.
Bazen de evliliğe yüklenen beklentiler gerçekleşmediğinde çiftler hayal kırıklığı yaşayabilirler. Uygunuyla kötüsüyle her bir anın değerli olduğunu ve çiftleri büyüttüğünü düşünmeli, her andan keyif almaya kıymet yaratmaya odaklanmalıdırlar.
Güçlü bağın olduğu ailenin içerisine vakitle yeni bir fert katılır. Eşler birinci çocuğun heyecanıyla bazen birbirlerinden kopabilirler fakat bağlantının güçlü olduğu yerde bu küçük sorun da gelen yeni nefesin gücüyle kolay kolay çözülerek sağlamlaşır.
Burada artık karı koca alakasına ebeveyn münasebeti de eklenerek çiftler tecrübelerini ve öğrendiklerini arttırarak yola devam ederler.
Çocukların ergenlik devirleri tahminen de ailelerin en zorlandığı devirdir. Zira kendini keşfetmeye başlayan çocuk kimlik buhranı yaşamaya, hayatını anlamlandırmaya çalışırken ebeveynden kopmaya ve birey olmaya çalışır. Alıştığı sistemin dışına çıkan aile bu durumda çocuklarının kimlik karmaşasını anlamalı ve kendini bulabilmesi için ona dayanak olmalıdır.
Bilhassa bu devirde ebeveynler çocukların akademik muvaffakiyetlerini merkeze alıp duygusal gelişimlerini göz arkası etmemeye ihtimam göstermelidir.
Ebeveynler zorlandıkları durumlarda kesinlikle bir uzman takviyesi almayı ihmal etmemelidir.
Öteki taraftan vakitle çocuklarının da kendi yuvalarını kurmasıyla yine baş başa kalan çift ikinci baharlarını yaşamaya başlar.
Hayat telaşından kaçırdıkları vakti telafi etmeye ve birlikte geçirilen vakti her zamankinden daha manalı kılmaya çalışırlar.
Aile danışmanlığında ailenin devirleri farklı durumları ve tahlil tekniklerini gerektirir.
Çiftler aileyi bir okul üzere görmeli ve yeni şeyler öğrenmekten değişen durumlara adapte olmaktan çekinmemelidir.