Bu gelişmenin ana hatları şöyle:

1. Bölgesel Gerilim ve Enerji Piyasaları
- 13 Haziran akşamı İsrail'in İran'daki nükleer altyapı hedeflerine yönelik hava saldırıları, Tahran'ın misilleme füze atışlarıyla karşılık vermesine neden oldu.
- Bu çatışma haberleri, özellikle Ortadoğu'da enerji arzı ve nakliyat rotalarına dair endişeleri artırdı. Güvenlik riskinin yükselmesi, petrol ticaretinde "risk primi"ni yukarı çekti.

2. Petrol Fiyatlarındaki Yansıma
- Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatları, söz konusu askeri operasyonlar ve jeopolitik gerilim nedeniyle son beş ayın zirvesine ulaştı.
- Brent tipi ham petrol varili 80–85 dolar bandında işlem görmeye başladı (rakamlar örnektir; piyasa koşullarına göre değişir).

3. Türkiye'de Akaryakıta İlk Zamlar
- Yurtiçinde dolar/TL kurunun yanı sıra rafineri çıkış fiyatlarının da artmasıyla:
• Benzinde 1,46 TL
• Motorinde 1,49 TL
tutarında yeni zamlar yapıldı.

4. Yaklaşan İkinci Dalga Zammı
- İktidara yakın medya ve sektör kaynaklarına göre, 17 Haziran'dan itibaren bir kez daha:
• Benzine 1,70 TL
• Motorine 1,30 TL
ek zam gelebilir.
- Bu artışlar, uluslararası petrol fiyatlarındaki yükseliş ve döviz kurundaki dalgalanmanın yanı sıra rafineri marjlarındaki değişimden de besleniyor.

5. Tüketiciye Etkisi
- Üst üste gelen iki zam dalgası, ilin ortalama benzin ve motorin fiyatlarını litre başına 3–5 TL daha yukarı çekebilir.
- Özellikle ulaştırma, lojistik ve nakliyeye dayalı sektörlerde maliyetlerin artması, enflasyonist baskıları artırma potansiyeli taşıyor.

Özetle, İsrail-İran geriliminden kaynaklanan küresel petrol fiyatlarındaki yükseliş, önce ilk, şimdi de ikincisi planlanan "çifte zam" dalgasıyla Türkiye'de akaryakıt fiyatlarını ciddi oranda yukarı itiyor. Tüketiciler ve işletmeler, artan maliyetler karşısında nakliye ücretleri, lojistik giderleri ve dolayısıyla genel enflasyon üzerinde ek baskı oluşmasıyla karşı karşıya.