<
haberci
Meraklı Üye
Aksaray hikayeleri
Aksaray adı nereden gelmiştir
Aksaray ilinin hikayesi
Aksaray'ın adının ilk olarak I Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır MÖ 718 yılında Yeni Asur kralı II Sargon ödenti vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki'ye karşı Tabal seferi başlatmıştır
Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedirSefer sonucunda Kiakki'nin egemenliği sona ermiş Şinukhtu kenti Atunalı Kurti'nin yönetimine bırakılmıştır Aksaray Merkezinde yer alan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray'ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir
Persler bölgeyi işgal ettiklerinde Hoş atlar ülkesimanasına gelen CAPPADOCIAadını bu bölgeye vermişlerdir Garsauraolarak tanıdık Aksaray'a MÖ 42'de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi namına atfen KoloneaArchelaisadını vermiştir Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın Taxarabiçiminde değiştiği izlenir En eski Selçuknamelerde Aksera, Aksarasözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da Sıcacıki Sülehadır Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu kenti, Piga Helenaolarak nitelemiştir
Aksaraynamına dair rivayetler şöyledir;
KuytuüsBaşarı
Haçlı seferleri sırasında II Kılıçarslan başkent Konya dışında askeri bir üs kurmayı düşünür Bunun için de günümüzdeki Aksaray'ı seçer Şehri sağlam surlarla, medrese, cami, hastane, bedesten vb kamu yapılarıyla süsler Her zafer dönüşünde Aksaray'a uğrar, şenlikleri burada başlatır Şehire de Galibiyet Yurdumanasında GIZLIÜSBAŞARIadını verir
DarüsSüleha
Kılıçarslan burayı öyle fazla sevmektedir oysa, kötü niyetli kişilerin bu kente giremeyeceğine dair bir ferman Çıkartır Kabahat işleyenin derhal başı vurulacaktır Evliya Çelebi'nin anlattığına kadar bu amaçla sarayın giriş kapısının iki yanına tunçtan iki aslan heykeli yaptırır Bunlar şehre gözcülük eder, fena niyetli kişiler kente girdiklerinde aslanlar ağızlarından çıkardıkları alevlerle onları yakar, kül ederler Bu yüzden iyilerin, doğruların, salihlerin yaşadığı Aksaray'a iyilerin yurdu, Salihlerin yurduanlamına gelen GIZLIÜSSÜLEHAadı verilmiştir
Ah Saray Aksaray
Bir Zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin fazla sevdiği kızı hastaIanır Ülkenin bütün hekimleri saraya çağırılır, fakat hastalığın sebebi anlaşıla*maz Kızın Ah Sarayiniltileri odalarda akustik*lanmaktadır o sırada saraya derviş kılıklı bir adam kazanç Sultan'dan müsade alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe Ah Saraydiye inlemektedir Derviş, sultanın huzuruna çıkar Sultana:
Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misiniz? diye sorar Sultan:
Evet, onun yaşaması, benim yaşamamdır,der Derviş öğrendiklerini Sultana anlatır, hastalığın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler
Rivayetlere tarafından delikanlıyı buldurtur, getirtir Nikah, dernek kurulur Bundan sonra Ah Sarayiniltileri AKSARAYa dönüşür *
Aksaray adı nereden gelmiştir
Aksaray ilinin hikayesi
Aksaray'ın adının ilk olarak I Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır MÖ 718 yılında Yeni Asur kralı II Sargon ödenti vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki'ye karşı Tabal seferi başlatmıştır
Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedirSefer sonucunda Kiakki'nin egemenliği sona ermiş Şinukhtu kenti Atunalı Kurti'nin yönetimine bırakılmıştır Aksaray Merkezinde yer alan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray'ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir
Persler bölgeyi işgal ettiklerinde Hoş atlar ülkesimanasına gelen CAPPADOCIAadını bu bölgeye vermişlerdir Garsauraolarak tanıdık Aksaray'a MÖ 42'de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi namına atfen KoloneaArchelaisadını vermiştir Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın Taxarabiçiminde değiştiği izlenir En eski Selçuknamelerde Aksera, Aksarasözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da Sıcacıki Sülehadır Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu kenti, Piga Helenaolarak nitelemiştir
Aksaraynamına dair rivayetler şöyledir;
KuytuüsBaşarı
Haçlı seferleri sırasında II Kılıçarslan başkent Konya dışında askeri bir üs kurmayı düşünür Bunun için de günümüzdeki Aksaray'ı seçer Şehri sağlam surlarla, medrese, cami, hastane, bedesten vb kamu yapılarıyla süsler Her zafer dönüşünde Aksaray'a uğrar, şenlikleri burada başlatır Şehire de Galibiyet Yurdumanasında GIZLIÜSBAŞARIadını verir
DarüsSüleha
Kılıçarslan burayı öyle fazla sevmektedir oysa, kötü niyetli kişilerin bu kente giremeyeceğine dair bir ferman Çıkartır Kabahat işleyenin derhal başı vurulacaktır Evliya Çelebi'nin anlattığına kadar bu amaçla sarayın giriş kapısının iki yanına tunçtan iki aslan heykeli yaptırır Bunlar şehre gözcülük eder, fena niyetli kişiler kente girdiklerinde aslanlar ağızlarından çıkardıkları alevlerle onları yakar, kül ederler Bu yüzden iyilerin, doğruların, salihlerin yaşadığı Aksaray'a iyilerin yurdu, Salihlerin yurduanlamına gelen GIZLIÜSSÜLEHAadı verilmiştir
Ah Saray Aksaray
Bir Zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin fazla sevdiği kızı hastaIanır Ülkenin bütün hekimleri saraya çağırılır, fakat hastalığın sebebi anlaşıla*maz Kızın Ah Sarayiniltileri odalarda akustik*lanmaktadır o sırada saraya derviş kılıklı bir adam kazanç Sultan'dan müsade alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe Ah Saraydiye inlemektedir Derviş, sultanın huzuruna çıkar Sultana:
Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misiniz? diye sorar Sultan:
Evet, onun yaşaması, benim yaşamamdır,der Derviş öğrendiklerini Sultana anlatır, hastalığın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler
Rivayetlere tarafından delikanlıyı buldurtur, getirtir Nikah, dernek kurulur Bundan sonra Ah Sarayiniltileri AKSARAYa dönüşür *