Akyuvarlar, yani beyaz kan hücreleri, vücut için son derece önemli olan bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Bu hücreler temel olarak enfeksiyonlarla mücadele eder ve vücuda giren yabancı maddeleri tanır ve imha eder. Akyuvarlar genel olarak üç gruba ayrılır:

1. Granülositler: Nötrofil, bazofil ve eozinofil granülositleri içerir. Bu hücrelerin sitoplazmalarında farklı boyama özelliklerine sahip granüller bulunur.

2. Monositler: Büyük hücreler olup dolaşımdaki hücrelerin yaklaşık %5-10'unu oluştururlar. Dokularda makrofajlara dönüşebilirler ve mikropları yutarlar.

3. Lenfositler: Bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan lenfositler, antikor üretimi ve hücresel bağışıklık süreçlerinde rol oynarlar.

Akyuvarlar bölünerek çoğalabilirler. Ancak, akyuvarların aşırı bölünmesi ya da yetersiz bölünmesi ciddi hastalıklara neden olabilir. Örneğin, akyuvar sayısının düşük olması bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara yatkınlığa neden olabilir.

Granülosit düşüklüğü, yetersiz granülosit sayısı anlamına gelir ve genellikle kan veya kemik iliği sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca, kanser tedavisi gibi durumlarda da görülebilir.

Agranülositoz, ani ve tehlikeli bir lökopeni durumudur ve genellikle granülosit sayısının azalması olarak tanımlanır.

Akyuvarların özellikleri arasında vücuda giren yabancı maddeleri sindirerek imha etme, aktif hareket edebilme, damar içinde ve dışında bulunabilme gibi özellikler bulunmaktadır. Akyuvarlar çekirdekli beyaz hücrelerdir ve damar dışındaki dokularda enfeksiyonlara karşı savaşırlar.

Akyuvarlar mitoz bölünme geçirmezler çünkü olgunlaştıklarında çekirdekleri bulunmaz. Bu nedenle mitoz bölünme gerçekleştirmezler ve eşey hücresi olmadıkları için de mayoz bölünme geçirmezler.

Beyaz kan hücresi düşüklüğü, yani lökopeni, çeşitli hastalıklara yol açabilir. Örneğin, virüslerin neden olduğu hastalıklar, kemik iliği kanseri ve kemik iliği yetmezlikleri beyaz kan hücresi düşüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu durum bağışıklık sisteminde zayıflığa ve enfeksiyonlara karşı direncin azalmasına neden olabilir.