Altın fiyatlarında manipülasyon şüphesi: Yatırımcı neden kaybediyor

<
Puan 38
Çözümler 0
Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
127.075
Tepkime puanı
6
Puan
38
habercihaberci doğrulanmış üyedir.
Altın fiyatlarında manipülasyon şüphesi: Yatırımcı neden kaybediyor

Uzmanlar, altın fiyatlarının düşüşü dünyadaki siyasi gelişmelerin altın fiyatları üzerinde belirgin etkiler oluşturmasıyla birlikte, piyasadaki manipülatif hareketlerle birleştiğinde yatırımcıyı zarara sürüklediğini ifade ediyor.

68ff1bfe2baa5458__w1200xh800.jpg

68ff1bc8ecba6524__w1200xh676.jpg

68ff161d5ad0d682__w1200xh675.jpg

68ff0a1338a4e361.jpg


Son haftalarda altın piyasasında yaşanan sert dalgalanmalar yatırımcıları endişelendiriyor.

Uzmanlar, bu hareketliliğin yalnızca ekonomik verilerle açıklanamayacağını, küresel ölçekte yürütülen "kişi ya da kişilerin kendi çıkarlarını gözetmek adına başkalarını etkilemek için gösterdikleri eylemler" olarak tanımlanan manipülasyonların etkili olabileceğini belirtiyor.

Ekonomist Prof. Dr. Mahmut Demirbaş, eylül ve ekim aylarında yaşanan siyasi gelişmelerin altın fiyatları üzerinde belirgin etkiler yarattığını, ancak bu etkinin piyasadaki manipülatif hareketlerle birleştiğinde yatırımcıyı zarara sürüklediğini ifade etti.

KISA SÜREDE 339 DOLARLIK GERİLEME GÖRÜLDÜ

Demirbaş'a göre, ABD'de açıklanan eylül ayı enflasyonunun beklentinin altında kalması, altın fiyatlarında satış sürecini tetikledi. Ons değeri, kısa sürede 4 bin 389 dolardan 4 bin 50 dolara gerileyerek yüzde 7,7 oranında düşüş kaydetti.

ALTIN FİYATLARINDA DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ

Uzman, önümüzdeki üç ay içinde altının 3 bin 500-3 bin 800 dolar bandında işlem görmesinin ve bu seviyede uzun süre yatay seyretmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

KÜÇÜK YATIRIMCIDA "SÜRÜ PSİKOLOJİSİ"

Altın piyasasında son dönemde gözlenen manipülasyonların, devlet tahvillerinden çekilen fonların ve kripto para yatırımlarının altın vadeli işlemlerine yönlendirilmesiyle güçlendiği belirtiliyor. Bu durum, küçük yatırımcıların "sürü psikolojisiyle" alım yapmasına yol açıyor.

EURO/DOLAR PARİTESİNDE DÜŞÜŞ

2026 yılına ilişkin küresel piyasa beklentilerinde ise dolar endeksinde artış, euro/dolar paritesinde gerileme ve petrol fiyatlarında denge arayışı dikkat çekiyor.

PETROLÜN VARİL FİYATININ 50 DOLARA GERİLEME BEKLENTİSİ

ABD'nin sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve petrol satış politikasını agresif biçimde sürdürmesi, fiyatların 50 dolar bandında istikrar kazanmasına neden olabilir.

REKABET GÜCÜ OLUMSUZ ETKİNELEBİLİR

Uzmanlar, bu sürecin özellikle liberal ekonomi politikalarını benimseyen bölgelerde rekabet gücünü olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.

UZMAN GÖZÜNDEN OLAYLAR VE ALTININ DEĞERİ:

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Temmuz Perşembe günü yaptığı açıklamayla Fransa'nın Filistin'i devlet olarak tanıyacağını duyurdu.24 Temmuz Tarihinde Altının Ons Değeri 3 bin 349 $.

25 Eylül 2025 tarihinde 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında düzenlenen Gazze zirvesine ilişkin sonuç bildirgesi yayınladı. ABD Başkanı Donald Trump dahil Müslüman liderlerden Gazze ile ilgili ortak açıklama geldi.25 Eylül 2025 tarihinde Altının Ons Değeri 3 bin 751 $

80. BM Genel Kurulu marjında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın da katıldığı Gazze zirvesine Türkiye ve ABD dahil 9 ülkenin devlet ve hükümet başkanları katıldı. ABD ile Türkiye dahil İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 8 devletin katıldığı çok taraflı zirvenin ortak bildirisi yayınlandı. Bildiride Gazze'de acil ateşkes vurgusu öne çıktı. Ayrıca Gazze Şeridi'ndeki yüksek can kayıplarına, insani felaketlere, durumun bölge üzerindeki ciddi sonuçları ve İslam dünyası üzerindeki etkilere de dikkat çekildi. Katılımcılar birlikte çalışma taahhüdünde bulundu. Taahhüt kapsamında Gazze'nin yeniden inşası için Arap Birliği ve İİT planına dayalı kapsamlı bir plan ile güvenlik düzenlemelerinin zorunlu olduğu, uluslararası yardımlarla Filistin liderliğinin desteklenmesi gerektiği ve Filistinlilerin Gazze'de hayatlarını yeniden kurabilmeleri için birlikte çalışma konuları yer alıyor. 14 Ekim 2025 tarihinde, ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye, Katar ve Mısır'la birlikte Gazze'deki ateşkes anlaşmasına ilişkin bir niyet beyanı imzaladı.14 Ekim 2025 tarihinde Altının Ons Değeri 4 bin 172 $

20 Ekim 2025 tarihinde Ons Değeri Tavan 4 bin 389 dolar tavan değeri gören altın, USA'deki Eylül 2025 ayında enflasyonun beklentinin altında kalması ve Ekim 2025 Enflasyonunda da beklentinin altında kalacak yaklaşımı, altın üzerinden dünya çapında gerçekleştirilen manipülasyonu sonlandırmak için oldukça gerçekçi bir bahane olarak satış sürecinin başlatılmasına imkan sağladı ve1 haftalık süreçte altının ons değeri 4 bin 50 dolar /ons'a kadar geriledi.

Bu dönemde altın sahipleri ons değeri üzerinden (4 bin 389-4 bin 50)/4 bin 389 = yüzde 7,77 oranında değer kaybetti. Dönem itibariyle altında küçük miktarlarda artışlar zaman zaman gerçekleşse bile önümüzdeki üç ay içerisinde altının ons değeri 3 bin 500-3 bin 800 dolar /ons aralığında gerçekleşecek ve 20 Ekim 2025 tarihindeki değerinden (4 bin 389-3 bin 650)/4 bin 389 = yüzde 16,8 oranında kayıp gerçekleşmiş olacaktır. 3 bin 500-3 bin 800 bandında da 1 yıldan uzun bir süre yatay hareketini devam ettirebilir.

YATAY SÜREÇLER DAHA ÖNCE DE YAŞANDI

Çünkü altın değeri 1987-2004 tarihleri arasında ve 2014-2019 tarihleri arasında benzer yatay süreçler yaşanmıştır. Altın üzerinden dünya çapında manipülasyon gerçekleştirilmiştir.

YAHUDİ SERMAYESİNİN OYUNU

Buradaki altın üzerinden dünya çapında gerçekleştirilen manipülasyon sonucu manipülasyonu yapanların elde ettiği ve edeceği yüzde 16,8 oranında reel altın üzerinden kazanç da İsrail'in savaş maliyetinin finanse edilmesinde önemli bir kaynak olarak kullanılabilecektir.Oldukça güçlü olan Yahudi sermayesi bu süreç savaşın sadece silahlarla yapılmadığını net olarak ortaya koymakta ve tüm dünyaya anlatmaktadır.

Bu süreçte insanların ve çok sayıda kurumların bilgi ile hareket etmediği ve sürü psikolojisine kapıldığını gördük. Dünyada bir emtia sadece tasarruf saiki ile elde edilmez. 2025 yılı özelinde baktığımızda USA'da, Çin'de, Hindistan'da, Euro Bölgesi'nde, İngiltere'de (özellikle bu ülkeleri seçilmesinin sebebi, ekonomi ölçekleri ve enflasyon oranlarıdır) enflasyon oranlarının üzerinde M1 para arzında bir artış gözükmemekte ve hatta enflasyon oranları altında artış göstermekte veya hiç artış gerçekleşmemektedir. Piyasadaki para miktarı artmadığı sürece emtia fiyatlarının artması mümkün değildir.

Peki bu tarihlerde gerçekleştirilen siyasi gelişmelerin altın üzerinde bu derece etki oluşturması nasıl gerçekleştirildi. En önemli kaynaklar, devlet tahvillerindeki satış ve burada elde edilen tutarların altın vadeli işlemlerine yönlendirilmesi, kripto paradaki yatırımların bir kısmının altın vadeli işlemlerine yönlendirilmesi, açığa karşılıklı satış işlemleri ve açığa karşılıklı alım faaliyetleri ile işlem miktarının yüksek gösterilmesi ve tüm piyasalara Çin-ABD gerginliği bahanesi ile altın değerinde yükseliş olacağı algısının yaratılması ve dünya çapında küçük ve orta ölçekli yatırımcıların fiziki veya kaydi altın alım taleplerinin sürü psikolojisi ile arttırılması gerçekleştirilmiştir. Bu yöntem yeni bir yöntem değildir. Fakat iyi işletilmiştir.

FİZİKİ ALTIN AZALIYOR

2026 yılı gelmektedir. 2025 yılının en önemli finansal gerçekliği euro/dolar paritesinde euro lehine değer artışının gerçekleşmesi ve dolar endeksinin düşüş göstermektedir. 2026 yılında bu süreç tersine döneceği sinyalleri gözükmektedir. Sinyal ise dünya genelindeki fiziki dolar miktarının azaltma gayreti ve azalan dolar miktarının dolaşım hızını arttırma çabalarıdır. Dolar endeksinde bir artış euro/dolar paritesinde yüzde 8 oranında bir azalış görmek mümkündür.

USA, LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) ve ham petrollerini, LNG (sıvılaştırılmış doğalgazı) kaynaklarını agresif bir şekilde satış politikasını sürdürecektir. 2026 yılında petrol talebinde önemli bir artışın gerçekleşmeme ihtimalinde (yüksek bir ihtimaldir) petrol fiyatlarında karşımıza çıkmakta ve Brent petrol vadeli işlemlerinin 52-56 dolar, hampetrol vadeli işlemlerinin 48-52 dolar bandında gerçekleşme ihtimali yüksektir. Bazı ülkelerin şirketlerine ambargo uygulamak fiyatlar üzerinde uzun dönemli bir etki gerçekleştirmez. Sadece ticaret bloklarını ayırt eder ve bloklar arasındaki ticaretin belirginleşmesini ve katılaşmasına vesile olur.Bu süreç de sadece liberal ekonomi politikalarını uygulayan özellikle Euro Bölgesi rekabet üstünlüğünü kaybedebilir.
 
Geri
Üst Alt