Ani irkilme genellikle vücudunuzun uykuya dalarken yaşadığı bir durumdur. Bu, beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminin, gün içinde sürekli hareket ettikten sonra aniden hareketsiz kalan vücudu uyku sırasında harekete geçirmeye çalışmasından kaynaklanır. Merkezi sinir sistemi vücudu hareketsiz olduğunu algılar ve kaslara sinyaller göndererek tekrar harekete geçmelerini sağlar. Bu sinyaller nedeniyle vücutta ani kasılmalar ve titremeler meydana gelir.

Uykuda kalp durması ise genellikle uykuda nefesin durmasıyla ilişkilidir. Nefesin durması oksijen seviyesinin düşmesine ve karbondioksit seviyesinin artmasına yol açabilir. Bu durum kalp atışlarının düzensizleşmesine ve ileri yaşlarda kalp krizine neden olabilecek ani kalp durmalarına yol açabilir.

Uykuda irkilmek genellikle tam uykuya dalarken yaşanan bir durumdur ve beyindeki iki bölgenin kontrol çatışmasından kaynaklanabilir. Bu durum, vücudun birden bire silkinmesi hissiyle kendini gösterir ve genellikle "hipnik seğirme" olarak adlandırılır.

Uykuda irkilme sıçraması ise uykuya dalmaya çalışırken beynin kaslara ani elektrik sinyalleri göndermesi sonucu meydana gelebilir. Bu duruma parasomni adı verilir ve vücudun farklı bölgelerinde kasılmalar, düşme hissi, ağlama hissi veya şaşkınlık hissi gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Miyoklonik atım veya miyoklonus, kaslarda kısa süreli ani kasılmaların meydana geldiği bir durumdur. Bu durum bazen tüm vücudu etkileyebileceği gibi, tek veya iki kol ile de sınırlı kalabilir. Miyoklonus genellikle hiperkinetik bir hareket bozukluğu olarak tanımlanır ve yaşamın ilk yıllarında gelişimsel olabileceği gibi başka bir hastalığın belirtisi de olabilir.

Miyokloni tedavisi genellikle altta yatan sebebe bağlı olarak belirlenir. Gelişimsel miyokloni durumunda belirli egzersizler veya terapiler kullanılabilirken, başka bir hastalığa bağlı ise o hastalığın tedavisi öncelikli olacaktır. Tedavi genellikle bir nöroloji uzmanı tarafından yönlendirilir.