Son Konular

Ankara'da cam kemik hastalığıyla büyüyen Hamza'nın 'doktorluk' hayali gerçek oldu

Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
126.354
Tepkime puanı
4
Puan
38
Credits
1.254.408
Ankara'da cam kemik hastalığıyla büyüyen Hamza'nın 'doktorluk' hayali gerçek oldu

Ankara'da yaşayan 24 yaşındaki doğuştan cam kemik hastası Hamza Mesut Ağır, annesinin yıllarca süren desteğiyle tüm engelleri aşarak kazandığı tıp fakültesinde eğitimini sürdürüyor.

68d8cefa665ef978__w1200xh800.jpg

68d8cf03a3421492__w1200xh800.jpg

68d8cf12a7f8a872__w1200xh800.jpg

68d8cf1dc78ef208__w1200xh800.jpg

68d8cf2974502384__w1200xh800.jpg

68d8cf372970a897__w1200xh800.jpg

68d8cf3f98959829__w1200xh800.jpg

68d8cf3f8b261333__w1200xh800.jpg

68d8cf3f975ac341__w1200xh800.jpg


Ankara'da yaşayan Hamza Mesut Ağır, zorlu hayat yolculuğuna rağmen azmi ve annesinin desteğiyle Lokman Hekim Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam ediyor.

Tıp fakültesinde intörnlük sürecine başlayan Ağır'ın çocukluk yıllarında aldığı sayısız tedavi, karşılaştığı ön yargılar ve fiziki engeller, yolculuğunu daha da güçleştirse de annesiyle bu süreci aşmayı başardı.

BAŞARMAK MÜMKÜN

Annesi, her gün onu okula götürüp getirerek yalnızca fiziki değil, manevi desteğiyle de Hamza'nın en büyük gücü oldu.

Psikiyatri alanında uzmanlaşmak isteyen Hamza, engelli bireylere rol model olmayı ve onlara"başarının mümkün olduğunu"göstermeyi hedefliyor.

"ÇOCUKKEN HASTANELERDE GEÇİRDİĞİM GÜNLER BANA EMPATİYİ ÖĞRETTİ"

Hamza Mesut Ağır, hastalığı nedeniyle sık sık tedavi gördüğü yılların kendisini mesleğe yönlendirdiğini söyledi.

Tedavi gördüğü dönemde sürecin bıraktığı izleri o zaman fark edemese de şimdi gördüğünü belirten Ağır, şöyle devam etti:

"ÖZELLİKLE ANNEMİN VE LİSEDEKİ HOCALARIMIN YÖNLENDİRMESİYLE DOKTOR OLDUM"

Doktor olma kararında çevresinin etkili olduğunu dile getiren Ağır, özellikle lise yıllarında birçok mesleği düşündüğünü ancak doktorlukta karar kıldığını anlattı.

Ağır,"'Senin iletişimin de çok güçlü, hastanenin içinde de birisin. O yüzden bence çok iyi doktor olur.' diyerek özellikle annemin ve lisedeki hocalarımın yönlendirmesiyle ben de doktorlarımızla konuştuğumda gerçekten bunun bana uygun olduğunu gördüm, öyle bir tercih oldu."dedi.

"ÖN YARGI İLE İLETİŞİME BAŞLADIĞINIZDA EĞİTİMDEN ALDIĞINIZ VERİM ETKİLENİYOR"

Eğitim yolculuğunda en büyük zorluklarının ön yargılar ve fiziki koşullar olduğunun altını çizen Ağır,"'Yapabilir mi, yapamaz mı?' ön yargısıyla iletişime başladığınızda hem eğitimden aldığınız verim hem de moral olarak olumsuz etkileniyorsunuz. Bununla sürekli moral olarak kendimi dinç tutarak baş ettim."değerlendirmesinde bulundu.

"EN ÇOK KATKI SAĞLAYAN ŞEY ANNEMİN DESTEĞİ DİYEBİLİRİM"

Annesinin her adımda yanında olduğunu ve onu ayağa kaldırdığını, fiziki engelleri aşmak için onunla çözüme odaklandıklarını belirten Ağır, şöyle konuştu:

"PSİKİYATRİ ALANINDA UZMANLAŞMAK İSTİYORUM"

İnsanlarla iletişim kurmayı sevdiğini dile getiren Ağır, bu nedenle psikiyatri alanında uzmanlaşmak istediğini söyledi.

Ağır, psikiyatrik semptomların hayatı doğrudan etkilediğine dikkati çekerek,"Diğer yönüyle de psikiyatrik semptomları tedavi ettiğinizde mesleki tatminin çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum çünkü psikiyatrik semptomlar hayatı doğrudan etkiliyor ve insanların bu sorunlarını çözdüğünüzde bence çok mutlu oluyorsunuz."diye konuştu.

"ONLAR YAPTIYSA BEN DE YAPABİLİRİM DİYE DÜŞÜNÜYORDUM"

Engelli bireylere rol model olmayı hedeflediğini vurgulayan Ağır, şimdiye kadar yolculuğunda"başkaları yaptıysa ben de yapabilirim"düşüncesiyle ilerlediğini ifade etti.

Ağır, Türkiye'de ve dünyada birçok bedensel engelli doktorun varlığına işaret ederek,"Benim örneğim onlardı, onlar yaptıysa ben de yapabilirim diye düşünüyordum. Şimdi onların yerinde ben olup, benden sonraki özellikle bedensel engellilere ve tüm engellilere bu şekilde rol model olmak beni çok mutlu eder."dedi.

"BENİ EN ÇOK ZORLAYAN ŞEY İNSANLARIN BAKIŞ AÇISIYDI"

Hamza'nın annesi Hatice Ağır da oğlunu büyütürken en çok insanların bakış açılarıyla zorlandığını anlattı.

Küçük köyde yaşadıklarını dile getiren Ağır, şunları paylaştı:

Beni en çok zorlayan şey insanların bakış açısıydı. Kucağında bir engelli çocuk olarak görüyorlardı. 'Okumaya ne gerek var?' diyorlardı. 'Okutmakla olur mu? Yani her gün okula götürüp getirmenle olur mu? Bırak, ondan sonra okuyabilecek mi?' O tür sorular, baskılar, açıkçası beni en çok zorlayan konular onlardı.

"HAMZA OKULA BAŞLADIKTAN SONRA HAYATI RENKLENDİ DİYEBİLİRİM"

Ağır, oğlunu yıllarca okula taşımasının hayatını değiştirdiğine dikkati çekerek, Hamza'nın hayatını renkli bir şekilde etkilediğini kaydetti.

Oğlundan önce monoton bir hayatının olduğunu dile getiren Ağır,"Hamza okula başladıktan sonra hayatım renklendi diyebilirim, bu bir gerçek, hayatım düzene girdi. Belli bir saatte kalkıyorsun, belli bir düzende yaşıyorsun. Açıkçası tam tersine Hamza'dan sonra çok renkli bir hayatım oldu diyebilirim."şeklinde konuştu.

Ağır, Hamza'nın beyaz önlük giymesinin kendisi için çok büyük gurur olduğuna değinerek, Kovid salgını nedeniyle önlük törenine katılamadığını ancak töreni YouTube'dan seyrettiğinde hala duygulandığını söyledi.

"BİZ BURALARA KOLAY GELMEDİK, BİRÇOK ENGEL AŞMAK ZORUNDAYDIK"

Benzer durumda olan annelere de seslenen Ağır, sözlerini şöyle tamamladı:

"ÜNİVERSİTE BİNZAMIZDA TÜM ENGELLERİ KALDIRDIK"

Lokman Hekim Üniversitesi Ankara Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Barış Ecevit Yüksel de engelli öğrencilerin eğitim alırken karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak için birçok düzenleme yaptıklarını belirtti.

Yüksel, devletin bu konuda kurallar koyduğunu ve üniversite hastanesi olarak bu kurallara bağlı kaldıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

İnsanların eşit doğduğunu ve topluma katılımlarının da eşit olması gerektiğini vurgulayan Yüksel, üniversite olarak bu anlayışla hareket ettiklerinin altını çizdi.
 
  1. Konular

    1. 1.282.523
  2. Mesajlar

    1. 1.682.734
  3. Kullanıcılar

    1. 32.073
  4. Son üye

Geri
Üst Alt