Asit maden drenajı, madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan ve çevreye ciddi zararlar veren bir su kirliliği şeklidir. Bu durumu önlemek veya etkilerini minimize etmek için çeşitli yöntemler ve testler bulunmaktadır.

Asit maden drenajını önlemek için atıksu hacmini azaltmak, proses sularını tekrar kullanmak, derin kuyu enjeksiyonu yapmak, yüzey altı barajları inşa etmek gibi yöntemlere başvurulabilir. Bu önlemlerle asit oluşumu kontrol altına alınabilir ve çevreye verilen zarar azaltılabilir.

Asit maden drenajı belirlenirken ise statik ARD tahmin testi ve kinetik ARD tahmin testi gibi testler kullanılabilir. Bu testlerde numunenin asit üretme potansiyeli ve nötralizasyon kapasitesi belirlenerek, maden atığının çevreye etkisi tahmin edilebilir.

Asit kaya drenajı ise yağmur, akarsu veya akarsuların sülfür açısından zengin kaya ile temas etmesi sonucu ortaya çıkan bir su kirliliği biçimidir. Su asidik hale gelir ve sucul ekosistemlere zarar verir. Bu tür kirlilik bazı bölgelerde en yaygın akarsu ve nehir kirliliği türüdür.

Drenaj, topraktaki fazla suyun bitkilere zarar vermeden uzaklaştırılması anlamına gelir. Bu işlem, tarım alanlarında suyun optimal seviyede tutulmasını sağlayarak bitkilerin sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olur.

"Drene etmek" terimi ise coğrafyada suyun doğal veya yapay yollarla uzaklaştırılması işlemine verilen addır. Bu çalışmalar, suyun kontrol altında tutulmasını sağlar ve suyun istenmeyen alanlarda birikmesini önler.

"Drene edilmiş toprak" ise fazla suyun bitkilere zarar vermeden uzaklaştırıldığı, iyi drenaj sistemine sahip toprakları ifade eder. Bu sayede bitkilerin kökleri sağlıklı bir şekilde gelişir ve su stresi yaşanmadan büyüme gösterirler.

Son olarak, "Drenaj" terimi genel olarak sıvının boşaltılması veya boşaltılma işlemi anlamına gelir. Bu durum özellikle sağlık alanında apselerin boşaltılması gibi durumları da kapsar ve farklı tekniklerle uygulanabilir.