haberci
Administrator
Reputation:
Ataturk'le İlgili Anı
Ataturk'le İlgili Anılar
Ataturk'un Kısa Anıları
Babası Ali Rıza Efendi
Mustafa Kemalin babasını biz akranları tabii tanımıyoruz Meşrutiyetin ilan edildiğinin gecesi benim evlenme torenimde hazır bulunan arkadaşım Mustafa Kemal Beye babasının yakın arkadaşı olan amcam Uzeyir Beyzade Husnu Bey, Ali Rıza Efendinin de kumral, mavi gozlu, biraz daha uzun boylu ve şişmanca olduğunu ve Mustafa Kemale cok benzediğini soylemiş, mert, iyi kalpli, vefakar bir arkadaş olduğunu anlatmış idi
Mustafa Kemalin bu izahattan cok mutehassis olduğunu ve not defterine bunları kaydetmiş bulunduğunu hatırlıyorum
Turkluk Mutlaka Kurtarılacaktır
Koştuk, 23 Nisanda Ankarada Mustafa Kemale kavuştuk! O gune kadar simasını hic gormemiş olduğum o vakur endamın, kursuye cıkıp ta icinde bulunduğumuz milli felaketi butun cıplaklığıyla bildiren ve bunlara careler gosteren beyanatını dinlerken gonlumun yeis ve nevmididen (umitsizliğinden) kararmış ufuklarında, guneş gibi feyyaz bir nimetin parladığını goruyor, sevincimden ağlıyordum Duygularımı, duşuncelerimi o zaman cephede bulunan kardeşim Hamit Şevkete bildiren mektubumda aynen şoyle demiştim:
Ben omrumde bu kadar kuvvetli, bu kadar canlı ve bu kadar kendisine bel bağlanacak ne bir asker, ne bir sivil adam gormedim Musterih olalım, ati muhakkak bizimdir! Ve Turkluk bu buyuk adamın alemdarlığıyla mutlaka kurtulacaktır
Canakkale Savaşını kazandıran yuksek ruh
Mustafa Kemal Ataturk anlatıyor
Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) cok onemli ve dunya harp tarihinde eşine rastlanması mumkun olmayan bir hadisedir Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani olum muhakkak Birinci siperdekilerin hic birisi kurtulamamacasına hepsi duşuyor İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkulle biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında oleni goruyor, uc dakikaya kadar oleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor Sarsılma yok Okuma bilenler Kuranı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor Bilmeyenlerse Kelimei Şehadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar Sıcak, cehennem gibi kaynıyor 20 duşmana karşı her siperde bir nefer sunguyle carpışıyor Oluyor, olduruyor İşte bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanın hicbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir ornektir Emin olmalısınız ki Canakkale muharebelerini kazandıran bu yuksek ruhtur
Ataturkun ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturke ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokulda en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Ataturkun Bilimle İlgili Anısı
Memleketin Kalkınması İlim İşidir
Ataturk ile ilk goruşmem 1923te oldu Zafer kazanılmıştı 1923 Ağustos ayında İsmail Safanın (Ozler) Milli Eğitim Bakanlığı zamanında Heyeti İlmiye toplanmıştı Hamdullah Suphi Tanrıover, o zaman Turk Ocağı Merkezi olan Samanpazarı yolundaki eski manastır binasında heyetin şerefine cay vermişti
O gece Ataturk de gelmişti Oturduğu yere yakın bulunuyordum Heyeti İlmiyeden soz actı Ne gibi kararlar alındığını sordu Alınan kararların prensip kararları olduğunu soyledim
Ne gibi? dedi
Terbiyei Umumiyede vahdet, terbiyei meslekiyede ihtisas kararları gibi, dedim
Başka bir şey sormadı O aralık İstanbul Universitesi profesorlerinden Ankarada bir Bakanlığın musteşarlığını yapan bir zat, kendisine şu soruyu sordu:
Efendim, memleketin iktisaden kalkınması icin ilhamı devletleri nedir? dedi
Ataturk uzgun bir oluşla şu sozleri soyledi:
Memleketin kalkınması işi ilham işi değil, ilim işidir Kalkınmanın nasıl olacağını duşunmek siz ilim adamlarının işidir Bunu bize sizler gostereceksiniz Hukumet adamları da bu yolda yuruyecekler
Ataturkun bu sozleri ne kadar doğru idi Profesorun sorusu yersizdi
Ataturkle İlgili Bir anı
Gunlerden birgun İtalyan Buyukelcisi, Ataturk ile gorusmek ister ve
huzura kabul edilir
O zamanin muhtelif ekonomiksiyasi konulari hakkinda konusulduktan
sonra, Buyukelci :
Ekselans, dun Roma ile yapmis oldugum bir gorusmede hukumetimizin
Hatay'i almak istedigi kararini size iletmem soylendider
Odada buz gibi bir hava eser Ata, buyukelciye birşeyler daha ikram
eder ve iki dakikaliginina odadan ayrilir
Dondugunde ayaginda cizmeleri, uzerinde maresal uniformasi, belinde
tabancasi vardir Dogruca masasina gider, manyetolu telefondan Maresal
Fevzi Cakmak'ın baglanmasini ister ve Cakmak' a:
Pasa, İtalyan dostlarimiz Hatay'a gelmek istiyorlarmis Hazir
miyiz?
Fevzi Cakmak durumu anlar ve biz haziriz Pasamdiye yanitlar
Ata, Buyukelciye doner ve: Biz hazirmisiz Hukumetinize soyleyin, ne zaman
isterlerse gelip Hatay'i alabilirlerder
Ataturk'le İlgili Anılar
Ataturk'un Kısa Anıları
Babası Ali Rıza Efendi
Mustafa Kemalin babasını biz akranları tabii tanımıyoruz Meşrutiyetin ilan edildiğinin gecesi benim evlenme torenimde hazır bulunan arkadaşım Mustafa Kemal Beye babasının yakın arkadaşı olan amcam Uzeyir Beyzade Husnu Bey, Ali Rıza Efendinin de kumral, mavi gozlu, biraz daha uzun boylu ve şişmanca olduğunu ve Mustafa Kemale cok benzediğini soylemiş, mert, iyi kalpli, vefakar bir arkadaş olduğunu anlatmış idi
Mustafa Kemalin bu izahattan cok mutehassis olduğunu ve not defterine bunları kaydetmiş bulunduğunu hatırlıyorum
Turkluk Mutlaka Kurtarılacaktır
Koştuk, 23 Nisanda Ankarada Mustafa Kemale kavuştuk! O gune kadar simasını hic gormemiş olduğum o vakur endamın, kursuye cıkıp ta icinde bulunduğumuz milli felaketi butun cıplaklığıyla bildiren ve bunlara careler gosteren beyanatını dinlerken gonlumun yeis ve nevmididen (umitsizliğinden) kararmış ufuklarında, guneş gibi feyyaz bir nimetin parladığını goruyor, sevincimden ağlıyordum Duygularımı, duşuncelerimi o zaman cephede bulunan kardeşim Hamit Şevkete bildiren mektubumda aynen şoyle demiştim:
Ben omrumde bu kadar kuvvetli, bu kadar canlı ve bu kadar kendisine bel bağlanacak ne bir asker, ne bir sivil adam gormedim Musterih olalım, ati muhakkak bizimdir! Ve Turkluk bu buyuk adamın alemdarlığıyla mutlaka kurtulacaktır
Canakkale Savaşını kazandıran yuksek ruh
Mustafa Kemal Ataturk anlatıyor
Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) cok onemli ve dunya harp tarihinde eşine rastlanması mumkun olmayan bir hadisedir Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani olum muhakkak Birinci siperdekilerin hic birisi kurtulamamacasına hepsi duşuyor İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkulle biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında oleni goruyor, uc dakikaya kadar oleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor Sarsılma yok Okuma bilenler Kuranı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor Bilmeyenlerse Kelimei Şehadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar Sıcak, cehennem gibi kaynıyor 20 duşmana karşı her siperde bir nefer sunguyle carpışıyor Oluyor, olduruyor İşte bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanın hicbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir ornektir Emin olmalısınız ki Canakkale muharebelerini kazandıran bu yuksek ruhtur
Ataturkun ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturke ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokulda en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Ataturkun Bilimle İlgili Anısı
Memleketin Kalkınması İlim İşidir
Ataturk ile ilk goruşmem 1923te oldu Zafer kazanılmıştı 1923 Ağustos ayında İsmail Safanın (Ozler) Milli Eğitim Bakanlığı zamanında Heyeti İlmiye toplanmıştı Hamdullah Suphi Tanrıover, o zaman Turk Ocağı Merkezi olan Samanpazarı yolundaki eski manastır binasında heyetin şerefine cay vermişti
O gece Ataturk de gelmişti Oturduğu yere yakın bulunuyordum Heyeti İlmiyeden soz actı Ne gibi kararlar alındığını sordu Alınan kararların prensip kararları olduğunu soyledim
Ne gibi? dedi
Terbiyei Umumiyede vahdet, terbiyei meslekiyede ihtisas kararları gibi, dedim
Başka bir şey sormadı O aralık İstanbul Universitesi profesorlerinden Ankarada bir Bakanlığın musteşarlığını yapan bir zat, kendisine şu soruyu sordu:
Efendim, memleketin iktisaden kalkınması icin ilhamı devletleri nedir? dedi
Ataturk uzgun bir oluşla şu sozleri soyledi:
Memleketin kalkınması işi ilham işi değil, ilim işidir Kalkınmanın nasıl olacağını duşunmek siz ilim adamlarının işidir Bunu bize sizler gostereceksiniz Hukumet adamları da bu yolda yuruyecekler
Ataturkun bu sozleri ne kadar doğru idi Profesorun sorusu yersizdi
Ataturkle İlgili Bir anı
Gunlerden birgun İtalyan Buyukelcisi, Ataturk ile gorusmek ister ve
huzura kabul edilir
O zamanin muhtelif ekonomiksiyasi konulari hakkinda konusulduktan
sonra, Buyukelci :
Ekselans, dun Roma ile yapmis oldugum bir gorusmede hukumetimizin
Hatay'i almak istedigi kararini size iletmem soylendider
Odada buz gibi bir hava eser Ata, buyukelciye birşeyler daha ikram
eder ve iki dakikaliginina odadan ayrilir
Dondugunde ayaginda cizmeleri, uzerinde maresal uniformasi, belinde
tabancasi vardir Dogruca masasina gider, manyetolu telefondan Maresal
Fevzi Cakmak'ın baglanmasini ister ve Cakmak' a:
Pasa, İtalyan dostlarimiz Hatay'a gelmek istiyorlarmis Hazir
miyiz?
Fevzi Cakmak durumu anlar ve biz haziriz Pasamdiye yanitlar
Ata, Buyukelciye doner ve: Biz hazirmisiz Hukumetinize soyleyin, ne zaman
isterlerse gelip Hatay'i alabilirlerder