haberci
Efsanevi Üye
Mustafa Kemal Ataturk'un Turk milletine yaptığı hizmetler
Harf İnklabı
Arap alfabesi, yuzyıllardır kullanılmasına rağmen, Turk dilinin tam olarak ifade edilmesinde yeterli olmamaktaydı Orneğin, Turkcede sekiz sesli harf varken bu sayı Arapcada uctur
Turkcenin, Latin harfleriyle yazılması icin ceşitli girişimler başlatılmışsa da bu cabalar, tepkiler yuzunden yarıda kalmıştır II Meşrutiyet'den sonraki ciddi calışmalar, Ataturk tarafından esas anlamıyla hayata gecirilmiştir
Harf devrimine ilk olarak, 1923'teki İzmir İktisat Kongresi'nde temas edilmiş, Mustafa Kemal'in direktifleriyle 1927 yılından itibaren ciddi bir hazırlık donemi başlamıştır Ataturk, 9 Ağustos 1928'de, yeni Turk harflerinin kabul edileceğini acıklamıştır Bu konuda: Vatandaşlar, yeni Turk harflerini cabuk oğreniniz Butun millete, koyluye, cobana, hamala, sandalcıya oğretiniz Bunu bir yurtseverlik ve milliyetcilik gorevi bilinizdiyen Mustafa Kemal, sozlerine şoyle devam etmiştir:
Bu vazifeyi yaparken duşununuz ki, bir milletin, bir heyeti ictimaiyenin yuzde onu, yirmisi okuma yazma bilir, yuzde sekseni, doksanı bilmezse bu ayıptır Bundan insan olanların utanması lazımdır Bu millet utanmak icin yaratılmış bir millet değildir İftihar etmek icin yaratılmış, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir Fakat milletin yuzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa, bu hata bizim değildir Turk'un seciyesini anlamayarak kafasını bir takım zincirlerle saranlarındır
Artık mazinin hatalarını kokunden temizlemek zamanındayız Hataları tashih edeceğiz Bu hataların tashih olunmasında butun vatandaşların faaliyetini isterim En nihayet bir sene icinde butun Turk heyeti ictimaiyesi yeni harfleri oğrenecektir Milletimiz yazısıyla, kafasıyla, butun medeni dunyanın yanında olduğunu gosterecektir
aturk, harf devrimi konusundaki gelişmeleri gormek icin gezilere cıkmış, halkın yeni harfleri oğrenmesi icin, bir oğretmen olarak onlara onculuk etmiş ve Başoğretmenolarak anılmıştır
Yeni harflerin kullanımıyla ilgili yasa 3 Kasım 1928'de yururluğe girmiş, boylece Turkce, Latin harfleriyle yazılmaya başlanmıştır Ataturk, devrimin başarısını şu sozleriyle belirtmiştir:
Arap harfleriyle hic yazmak, okumak bilmeyenlerin Turk harfleriyle derhal unsiyet etmiş olduklarını gordumYuce Turk miletinin hayırlı olduğuna kanaat getirdiği bu yazı meselesinde bu kadar yuksek şuur ve intikal, bilhassa istical gostermekte olduğunu gormek benim icin cidden buyuk bir saadettir Az zaman sonra, yeni Turk harfleriyle gozler kamaştırıcı Turk manevi inkişafını vasıl olabileceği kudret ve itibarın beynelmilel seviyesini gozlerini kapayarak şimdiden o kadar parlak goruyorum ki, bu manzara beni kendimden geciriyor
Dil İnkılabı ve Turk Dil Kurumu'nun (TDK) Kuruluşu
Misakı Milli'yle belirlenen vatan topraklarında yaşayan Turk Milletini birleştiren unsurlardan birisi de dildir Dil, milli yapıyı oluşturan ve sağlamlaştıran bir bağdır Yeni Cumhuriyet'in tam bağımsızlığının sağlanması ve korunması icin, dilinin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması gerekmektedir
Turk dili konusunda, Selcuklulardan bu yana sorunlar yaşanmaktaydı Yazım diliyle, konuşma dili arasında buyuk bir fark bulunuyor; bilim dili olarak da Acemce veya Arapca kullanılıyordu Ayrıca ceşitli etnik gruplar, gunluk konuşmada farklı dilleri kullanıyorlardı
Cumhuriyet kurulduktan sonra, Turk dili konusunda onemli calışmalar yapılmaya başlandı Bu amacla bir kurum oluşturulmasına karar verildi Ataturk, dil konusunun Turk halkı icin ne kadar onemli olduğunu şu sozleriyle belirtmiştir:
Turk demek dil demektir Milliyetin cok bariz vasıflarından birisi dildir Turk Milletindenim diyen insanlar herşeyden evvel ve mutlaka Turkce konuşmalıdır Turkce konuşmayan bir insan Turk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz
Ataturk, Turk dilini milli benliğine kavuşturmak ve zenginleştirerek, bir kultur dili haline getirmek icin, Semih Rıfat, Ruşen Eşref (Unaydın), Celal Sahir (Erozan), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ile birlikte 12 Temmuz 1932'de Turk Dili Tetkik Cemiyeti'ni (Turk Dil Kurumu) kurmuştur
Ataturk, Turk Dili Tetkik Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'nin dorduncu donem, ikinci toplanma yılının acılış konuşmasında; Milli kulturun her cığırda acılarak yukselmesini Turk Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz Turk dilinin, kendi benliğine, aslındaki guzellik ve zenginliğine kavuşması icin, butun devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz, diye konuşmuş, bu konuda devletin de uzerine duşen vazifeleri yerine getireceğini belirterek hassasiyetlerini bildirmiştir
26 Eylul 1932'de Dolmabahce Sarayında toplanan Birinci Turk Dil Kurultayı, kurumun calışma programını kapsayan şu maddeleri tespit etti:
1 Turk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması
2 Turk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması
3 Anadolu ve Rumeli ağızlarından olan kelimelerin derlenmesi, Osmanlıca kelimelere Turkce karşılıklar bulunması,
4 Turkce bir sozluk hazırlanması,
5 Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması,
6 Turk dili ustune yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin cevrilmesi,
7 Terimlerin Turkceleştirilmesi
Harf İnklabı
Arap alfabesi, yuzyıllardır kullanılmasına rağmen, Turk dilinin tam olarak ifade edilmesinde yeterli olmamaktaydı Orneğin, Turkcede sekiz sesli harf varken bu sayı Arapcada uctur
Turkcenin, Latin harfleriyle yazılması icin ceşitli girişimler başlatılmışsa da bu cabalar, tepkiler yuzunden yarıda kalmıştır II Meşrutiyet'den sonraki ciddi calışmalar, Ataturk tarafından esas anlamıyla hayata gecirilmiştir
Harf devrimine ilk olarak, 1923'teki İzmir İktisat Kongresi'nde temas edilmiş, Mustafa Kemal'in direktifleriyle 1927 yılından itibaren ciddi bir hazırlık donemi başlamıştır Ataturk, 9 Ağustos 1928'de, yeni Turk harflerinin kabul edileceğini acıklamıştır Bu konuda: Vatandaşlar, yeni Turk harflerini cabuk oğreniniz Butun millete, koyluye, cobana, hamala, sandalcıya oğretiniz Bunu bir yurtseverlik ve milliyetcilik gorevi bilinizdiyen Mustafa Kemal, sozlerine şoyle devam etmiştir:
Bu vazifeyi yaparken duşununuz ki, bir milletin, bir heyeti ictimaiyenin yuzde onu, yirmisi okuma yazma bilir, yuzde sekseni, doksanı bilmezse bu ayıptır Bundan insan olanların utanması lazımdır Bu millet utanmak icin yaratılmış bir millet değildir İftihar etmek icin yaratılmış, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir Fakat milletin yuzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa, bu hata bizim değildir Turk'un seciyesini anlamayarak kafasını bir takım zincirlerle saranlarındır
Artık mazinin hatalarını kokunden temizlemek zamanındayız Hataları tashih edeceğiz Bu hataların tashih olunmasında butun vatandaşların faaliyetini isterim En nihayet bir sene icinde butun Turk heyeti ictimaiyesi yeni harfleri oğrenecektir Milletimiz yazısıyla, kafasıyla, butun medeni dunyanın yanında olduğunu gosterecektir
aturk, harf devrimi konusundaki gelişmeleri gormek icin gezilere cıkmış, halkın yeni harfleri oğrenmesi icin, bir oğretmen olarak onlara onculuk etmiş ve Başoğretmenolarak anılmıştır
Yeni harflerin kullanımıyla ilgili yasa 3 Kasım 1928'de yururluğe girmiş, boylece Turkce, Latin harfleriyle yazılmaya başlanmıştır Ataturk, devrimin başarısını şu sozleriyle belirtmiştir:
Arap harfleriyle hic yazmak, okumak bilmeyenlerin Turk harfleriyle derhal unsiyet etmiş olduklarını gordumYuce Turk miletinin hayırlı olduğuna kanaat getirdiği bu yazı meselesinde bu kadar yuksek şuur ve intikal, bilhassa istical gostermekte olduğunu gormek benim icin cidden buyuk bir saadettir Az zaman sonra, yeni Turk harfleriyle gozler kamaştırıcı Turk manevi inkişafını vasıl olabileceği kudret ve itibarın beynelmilel seviyesini gozlerini kapayarak şimdiden o kadar parlak goruyorum ki, bu manzara beni kendimden geciriyor
Dil İnkılabı ve Turk Dil Kurumu'nun (TDK) Kuruluşu
Misakı Milli'yle belirlenen vatan topraklarında yaşayan Turk Milletini birleştiren unsurlardan birisi de dildir Dil, milli yapıyı oluşturan ve sağlamlaştıran bir bağdır Yeni Cumhuriyet'in tam bağımsızlığının sağlanması ve korunması icin, dilinin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması gerekmektedir
Turk dili konusunda, Selcuklulardan bu yana sorunlar yaşanmaktaydı Yazım diliyle, konuşma dili arasında buyuk bir fark bulunuyor; bilim dili olarak da Acemce veya Arapca kullanılıyordu Ayrıca ceşitli etnik gruplar, gunluk konuşmada farklı dilleri kullanıyorlardı
Cumhuriyet kurulduktan sonra, Turk dili konusunda onemli calışmalar yapılmaya başlandı Bu amacla bir kurum oluşturulmasına karar verildi Ataturk, dil konusunun Turk halkı icin ne kadar onemli olduğunu şu sozleriyle belirtmiştir:
Turk demek dil demektir Milliyetin cok bariz vasıflarından birisi dildir Turk Milletindenim diyen insanlar herşeyden evvel ve mutlaka Turkce konuşmalıdır Turkce konuşmayan bir insan Turk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz
Ataturk, Turk dilini milli benliğine kavuşturmak ve zenginleştirerek, bir kultur dili haline getirmek icin, Semih Rıfat, Ruşen Eşref (Unaydın), Celal Sahir (Erozan), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ile birlikte 12 Temmuz 1932'de Turk Dili Tetkik Cemiyeti'ni (Turk Dil Kurumu) kurmuştur
Ataturk, Turk Dili Tetkik Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'nin dorduncu donem, ikinci toplanma yılının acılış konuşmasında; Milli kulturun her cığırda acılarak yukselmesini Turk Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz Turk dilinin, kendi benliğine, aslındaki guzellik ve zenginliğine kavuşması icin, butun devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz, diye konuşmuş, bu konuda devletin de uzerine duşen vazifeleri yerine getireceğini belirterek hassasiyetlerini bildirmiştir
26 Eylul 1932'de Dolmabahce Sarayında toplanan Birinci Turk Dil Kurultayı, kurumun calışma programını kapsayan şu maddeleri tespit etti:
1 Turk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması
2 Turk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması
3 Anadolu ve Rumeli ağızlarından olan kelimelerin derlenmesi, Osmanlıca kelimelere Turkce karşılıklar bulunması,
4 Turkce bir sozluk hazırlanması,
5 Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması,
6 Turk dili ustune yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin cevrilmesi,
7 Terimlerin Turkceleştirilmesi