Atletizmde en kısa mesafe koşusu, genel olarak 60, 100, 200 ve 400 metre mesafelerinde yapılan koşuların genel adıdır. Bu tür koşular sprintler olarak adlandırılır ve sprinter denilen atletler tarafından yapılmaktadır. Sprinter atletler, üstün hızlarıyla dikkat çekerler ve genellikle ilk 50-60 metre içerisinde 40 km/saat'ten fazla bir hıza ulaşırlar.

Doğru bir koşu yapabilmek için bazı önemli teknikler vardır. Bunlar arasında nefes kontrolünü doğru ayarlamak, kendinizi aşırı zorlamamak, ısınma egzersizlerini yapmak, uygun pozisyonda koşmak, doğru koşu ayakkabılarını seçmek ve kısa adımlar atmak gibi noktalar önemlidir.

Hızlanmak için ise uzun koşulara zaman ayırmak, akıllıca depar çalışmaları yapmak, koşu bandını kullanmayı öğrenmek, yokuş yukarı koşmak, kaslarına silindir köpük uygulamak, kuvvet çalışmaları yapmak, uykuyu düzenlemek ve hızlanmak için doğru beslenmek gibi öneriler uygulanabilir.

Atletizmde mesafe koşuları ise sprint ve engelli koşular, orta mesafeler ve uzun mesafeler olmak üzere farklı kategorilere ayrılmıştır. Bunlar sırasıyla 100m, 200m, 400m, 110m engelli (erkekler), 100m engelli (kadınlar), 400m engelli gibi sprint ve engelli koşuları; 800m, 1500m, 1 mil gibi orta mesafeler; 3000m, 5000m, 10.000m, 3000m su engelli gibi uzun mesafeleri içermektedir.

Koşu genel olarak, koşmanın eylemi üzerine yapılan bir spor türüdür. Yarış amaçlı yapılabileceği gibi vücudun dinamizmini sağlamak için de tek başına yapılabilir. Basitçe tanımlarsak, her iki ayağın belirli bir periyotla yerden kesilerek vücudu ileri doğru hareket ettirmesi olarak açıklanabilir.

En iyi koşu için doğru koşu formunu korumak önemlidir. Kollar vücuda yakın ve omuzlar serbest olmalıdır. Eller ve kollar sıkılmadan rahat bir şekilde öne ve geriye doğru çekilmelidir. Gövdenin aşırı sağa veya sola savrulması sakatlık riskini artırabilir ve performansı olumsuz etkileyebilir. Kısacası, doğru koşu tekniği ve formunu korumak en iyi koşunun anahtarıdır.