haberci
Efsanevi Üye
I. Dörtlük
Her sabahın ışığında, uykulu gözlerimizi açtığımızda,
Baba kokusu dolardı odamıza, huzurla.
Ellerinin sıcaklığında, minicik avuçlarımız kaybolurdu,
Bir çocuk gülümsemesiyle, dünya bizim olurdu.
Baba kokusu dolardı odamıza, huzurla.
Ellerinin sıcaklığında, minicik avuçlarımız kaybolurdu,
Bir çocuk gülümsemesiyle, dünya bizim olurdu.
II. Dörtlük
Gözlerinin derinliğinde, güvenle baktığımız liman,
Yaşadığımız her macera, seninle anlam bulan.
Bisiklet sürerken düşsek de, dizlerimiz kanasa da,
Babanın sesiyle, her yara kapanırdı sonunda.
Yaşadığımız her macera, seninle anlam bulan.
Bisiklet sürerken düşsek de, dizlerimiz kanasa da,
Babanın sesiyle, her yara kapanırdı sonunda.
III. Dörtlük
Akşamları anlatılan masallar, hayal dünyamızın kapısı,
Fısıldanan her kelime, kalbimize işlenen bir nakıştı.
Baba demek, umut demek, güç demek her daim,
Küçük bir çocukken, en büyük kahramanımız sendin.
Fısıldanan her kelime, kalbimize işlenen bir nakıştı.
Baba demek, umut demek, güç demek her daim,
Küçük bir çocukken, en büyük kahramanımız sendin.
IV. Dörtlük
Yıllar geçse de üstünden, anıların izi silinmez,
Zamanın rüzgarıyla savrulsa da, sevgi eksilmez.
Şimdi büyüdük, ama hala içimizde bir çocuk var,
Baba kokusu, kalbimizde her daim yaşamaya devamlar.
Zamanın rüzgarıyla savrulsa da, sevgi eksilmez.
Şimdi büyüdük, ama hala içimizde bir çocuk var,
Baba kokusu, kalbimizde her daim yaşamaya devamlar.