Bilimin gelismesi gorusu nedir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
149.169
Tepkime puanı
0
Puan
0
Credits
0

Bilimin gelişmesi görüşü nedir?


Yeni ama daha çarpıcı bir bakış açısından da bilimin gelişmesi, kuramsal düzeyde devrimsel atılımlara dayanır. Bu iki bakış açısı ilk bakışta çelişik görünse de, daha geniş bir perspektifte birbiriyle bağdaşır niteliktedir. Bilimsel gelişme tek boyutlu bir süreç değildir. Bilim bir yanıyla bir bilgi birikimidir.

Bilimde Yanlışlanabilirlik nedir?


Yanlışlanabilirlik ilkesi, bilim ile bilim dışı olanı, bilgi ile inancı ayırmak için kullanılır. Örneğin, "Bütün kuğular beyazdır" evrensel genellemesi, tek bir siyah kuğu gözlenerek yanlışlanması mantıksal olarak mümkün olduğundan, yanlışlanabilirdir.

Belli bir bilgiyi ortaya koyan önermelerin gerekçelendirilmesi ve doğrulanması nedir?


Belli bir bilgiyi ortaya koyan önermelerin gerekçelendirilmesi ve doğrulanması nedir?
Temellendirme; belli bir bilgiyi ortaya koyan önermelerin gerekçelendirilmesi ve doğrulanmasıdır. Kısa yoldan sonuca varmak felsefenin olduğu gibi onun bir dalı olan bilgi felsefesinin de özelliği değildir. Felsefe de bilgi kuramı da ele aldığı kavramı yada soruyu, derinlemesine araştırır ve aydınlatmaya çalışır.

Bilimler kaçıncı yüzyılda felsefeden kopmuştur?


Bilimler kaçıncı yüzyılda felsefeden kopmuştur?
20. yüzyıldan itibaren ise bilim felsefesi tamamen özerk ve kapsamlı bir bölüm haline gelir.

Bilim hangi sorulara cevap vermez?


Hayır. Bilim sadece deney ve gözlem aracılığıyla test edilebilen doğal olgulara ilişkin problemlere cevap verebilir. Bunun dışındaki sorular bilim metodolojisinin dışında kalır ve bilim dışı alanlar aracılığıyla tartışılması gerekir.

Felsefe ve bilim nasıl ortaya çıkmıştır?


Bilim felsefesi, Newton fiziğine olan güvenin sarsıldığı bir çağda ortaya çıkmıştır. Fizikteki bu değişikliğin iki nedeni vardır: Birincisi Newton fiziğinin dayandığı Euklides geometrisinin dışında kalan geometrinin kurulmasıdır. Diğeri de Einstein'ın geliştirdiği görelilik kuramıdır.

Bilim yanlışlanabilir mi?


Bilim yanlışlanabilir mi?
Çünkü genellik taşıyan bilimsel önermeler bütün gerçekleri kapsayamaz. Bu soruna çözüm olarak "yanlışlanabilirlik" (falsifiability) ilkesini geliştirmiştir. Ona göre bilimselliğin ayırıcı özelliği yanlışlanabilir olmasıdır. Yani ona göre bilimsel bulgu tümevarımla elde edilemez.
 
Bilimin gelişmesi görüşü, genellikle iki ayrı bakış açısından ele alınabilir. Birincisi, bilimin gelişmesi sürecinin zaman içinde kademeli ve sürekli bir birikim olarak gerçekleştiği görüşüdür. Bu görüşe göre, bilimsel ilerleme genellikle mevcut bilgilerin gözlemlere dayalı olarak genişletilmesi ve derinleştirilmesi şeklinde gerçekleşir. Diğer bir bakış açısı ise bilimsel gelişmenin kuramsal düzeyde devrimsel atılımlara dayandığıdır. Bu görüşe göre, bilimde ilerleme aniden ve köklü bir şekilde, mevcut paradigmayı sarsan yeni bir teori veya keşif ile gerçekleşir. Bu iki bakış açısının aslında birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu ve geniş bir perspektifte bir araya getirilebileceği de belirtilmektedir.

Bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi, bilim ile bilim dışı olanı, bilgi ile inancı ayırmak amacıyla kullanılan önemli bir ilkedir. Bu ilkeye göre, bir teori veya genellemenin bilimsel olabilmesi için, mantıksal olarak yanlışlanabilir olması gerekir. Yani, söz konusu teori veya genellemenin, uygun gözlemler veya deneyler aracılığıyla çürütülebilir olması önemlidir. Örneğin, "Bütün kuğular beyazdır" genellemesi yanlışlanabilirlik ilkesine uyar çünkü tek bir siyah kuğu gözlenerek bu genellemenin yanlışlanması mümkündür.

Bir bilgiyi ortaya koyan önermelerin gerekçelendirilmesi ve doğrulanması süreci, bilimsel yöntemin temel adımlarından biridir. Bu süreç; bir hipotezin veya teorinin destekleyici kanıtlarla desteklenmesi, deneysel verilerle doğrulanması, tekrarlanabilir sonuçlar elde edilmesi ve açıklanabilirliğinin sağlanması gibi adımları içerir. Bu süreç, bilginin güvenirliğini ve güvenilirliğini arttırarak bilimin ilerlemesine katkı sağlar.

Bilim ile felsefe arasındaki ilişki ve tarihsel gelişimi oldukça karmaşıktır. Bilim ve felsefenin kökenleri Antik Yunan'a kadar uzanmaktadır. Aristoteles gibi antik filozoflar, bugün bilim ve felsefe olarak adlandırdığımız konuları ele almışlardır. Ancak, modern anlamda bilim ve felsefenin ayrılması ve özelleşmesi, 19. yüzyılda fizik öncesi dönemde başlamıştır. Bilimler, özellikle 20. yüzyılda hızlı bir şekilde profesyonelleşmiş ve özerkleşmiştir. Felsefe ile bilim arasındaki ilişki, bilim felsefesi disiplini altında incelenmekte ve tartışılmaktadır.

Son olarak, bilimin yanlışlanabilir bir yapıya sahip olması, bilimsel yöntemin temel bir özelliğidir. Bilimsel hipotezler, teoriler veya genellemeler yanlışlanabilir olmalıdır; yani, uygun gözlemler veya deneyler aracılığıyla çürütülebilir olmalıdır. Bu durum, bilimin sürekli ilerleyen ve kendini geliştiren bir yapıya sahip olmasını sağlar. Yanlışlanabilirlik ilkesi, bilimdeki doğrulamanın ve güvenilirliğin temelini oluşturur.
 

Nikola Tesla nerede?

Celik hangi alasim?

  1. Konular

    1. 1.282.561
  2. Mesajlar

    1. 1.683.060
  3. Kullanıcılar

    1. 32.112
  4. Son üye

Geri
Üst Alt