Bing Bang teorisi, ilk kez 1920'li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître tarafından ortaya atılmıştır. Bu teori ile evrenin genişlemesi ve başlangıcıyla ilgili en kabul gören açıklama sunulmuştur. Büyük Patlama teorisi, genişlemeye devam eden evrenin yaklaşık 13,7 milyar yıl önce genişlemeye başlamasından önce sıcak ve yoğun bir durumda olduğunu söyler.

Büyük patlama nasıl meydana geldiği konusunda teoriye göre, başlangıçta çok küçük olan evren zamanla genişlemeye başlamıştır. Evrenin genişlemesinden yaklaşık 380 bin yıl sonra sıkışan gazlar büyük bir patlamaya neden olmuş ve böylece gezegenler, yıldızlar ve evrenin oluşumu gerçekleşmiştir.

Big Bang ismi ise İngiliz gökbilimci Fred Hoyle'un, genişleyen evren modeline karşı olan ve durağan evren modelini destekleyen bir alay içerikli konuşmasında ortaya çıkmıştır. "Big Bang" terimi aslında bu modeli eleştirmek için kullanılmış olsa da günümüzde evrenin başlangıcı olarak kabul gören Büyük Patlama teorisini ifade etmek için yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Tarihte zaman kavramının ilk kez Antik Mısır İmparatorluğu'nda ortaya çıktığı ve ilk saat olan kum saatinin de Mısırlılar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Daha sonra farklı coğrafyalarda ve bölgelerde çeşitli saatlerin kullanıldığı bilinmektedir. Su ve güneş saatleri de zaman içinde farklı kültürlerde ve zamanlarda kullanılmıştır.

Stephen Hawking'e göre evrenin oluşumuyla ilgili, evrenin yaradılışı için Tanrı'ya gerek olmadığını iddia etmektedir. Hawking, Big Bang'den başlayarak evrenin fizik yasaları gereği var olduğunu ve Tanrı'ya ihtiyaç olmadığını belirtmektedir.

Son olarak, Büyük patlamanın yaklaşık olarak 13,799 ± 0.021 milyar yıl önce gerçekleştiği ve evrenin genişlemesiyle birlikte büyük ölçekli yapıların evren içinde büyüdüğü bilinmektedir. Evrenin yaşının hesaplanması ve Büyük Patlama'dan günümüze kadar geçen sürenin tahmin edilmesi büyük ölçüde kozmoloji alanındaki çalışmalara dayanmaktadır.