Bir bileşiğin formülünü bulmak için öncelikle bileşiği oluşturan atomların ayrı ayrı mol sayıları bulunur. Daha sonra bu mol sayıları en küçük tamsayılar haline getirilir. Bu adımlar sonucunda bileşiğin kaba formülü elde edilmiş olur. Eğer bileşiğin gerçek molekül formülü isteniyorsa, kaba formül bulunduktan sonra bileşiğin mol ağırlığı ya da toplam atom sayısı gibi ek bilgiler gereklidir.

Bileşik formülü, bir bileşiği temsil etmek için kullanılan sembollerin ve sayıların kombinasyonudur. Yani bir bileşiğin kimyasal formülü, o bileşiği oluşturan atomların türlerini ve bu atomların sayılarını gösterir. Verdiğiniz örneklerde, NH3 amonyağı, CuSO4 bakır sülfatı, KNO3 potasyum nitratı, HNO3 nitrik asiti, NaOH sodyum hidroksiti, NaCl sodyum klorürü, H2SO4 sülfürik asiti, Ca(NO3)2 kalsiyum nitratı temsil etmektedir.

Bileşiklerin basit formülü, bileşiği oluşturan atomlar arasındaki mol oranlarına dayanarak bulunur. Bileşiğin içerdiği atomların mol sayıları belirlendikten sonra en küçük tamsayı oranına getirilerek basit formül elde edilir. Örneğin, P2O5 bileşiğinin en basit formülüdür ve gerçek formülünde de elementlerin mol oranları korunur.

Bileşikler, belirli sayıda element atomunun kimyasal bağlarla bir araya gelmesiyle oluşur. Bu element atomları bir araya geldiklerinde kendi özelliklerini değiştirirler ve yeni bir bileşik oluştururlar. Oluşan bileşiklerin belirli bir formülü vardır ve bu formül bileşiği tanımlar.

Formül kütlesi, bir maddenin kimyasal formülündeki atomların atom kütlelerinin toplamını ifade eder. Bu kütleyi hesaplamak için bileşik formülündeki her bir atomun atom kütlesi bilinmeli ve bu kütlenin toplamı alınmalıdır.

Kütle, bir cismin sahip olduğu madde miktarını temsil eder ve ölçümü için teraziler veya yaylı kantarlar gibi ölçü aletleri kullanılır. Günlük hayatta, cisimlerin ağırlıkları ölçülerek daha sonra kütleleri hesaplanabilir. Bu sayede bir cismin sahip olduğu madde miktarını belirleyebiliriz.