Bülloz bir terim olarak, içi sıvı dolu kabarcıklar oluşturan ve bu kabarcıkların patlayıp açılmasıyla üzerinde kabuklanmaların meydana geldiği bir deri hastalığını ifade eder. Büllöz pemfigoid adı verilen bu hastalık, ciltte yüzeysel yaralar şeklinde seyreder ve önemli bir deri hastalığıdır.

Blister hastalığı olarak da bilinen büllöz pemfigoid, nadir görülen, otoimmün ve kronik bir deri hastalığıdır. Kabarma, kurdeşen (ürtiker) ve kaşıntı gibi belirtilerle karakterizedir. Bu kabarcıklar genellikle ciltte görülse de bazen gözler, oral mukoza, özofagus ve genital mukoza gibi mukoza zarlarını da etkileyebilir.

Bulaşıcı deri hastalıkları, kişiden kişiye bulaşabilen ve genellikle tedavi edilmesi gereken hastalıklardır. İmpetigo adı verilen bir bulaşıcı cilt hastalığı örneği verilebilir. Tedavi edilmediğinde derinleşerek kan dolaşımına karışabilir. Bu tür hastalıklar genellikle ağızdan alınan antibiyotiklerle veya dışarıdan sürülen pomatlarla tedavi edilir. Temizlik de tedavi sürecinde önemli bir faktördür.

Büllü hastalıklar genel olarak, içi sıvı dolu kabarcıkların veya ağız içinde yaraların oluştuğu hastalıklar olarak tanımlanabilir. Bu kabarcıklar genellikle travma veya ısıyla ilişkili olabilir. Örneğin, ayakkabı vurması veya yanığa bağlı olarak büller oluşabilir. Bazı hastalıkların seyrinde de kontrolsüz büller ortaya çıkabilir.

Büllöz akciğer hastalığı, akciğerlerde alveollerin büyük oranda artması sonucu oluşan bir durumu ifade eder. Bu durumda, akciğer dokusunun bazı kısımları daha havadar hale gelir ve 1 cm'den büyük çaplı oyuklar oluşabilir. Bu durum obstrüktif akciğer hastalıklarının kronik bir formu olarak kabul edilir.

Akciğerde bül terimi, terminal bronşiollerin distalindeki hava boşluklarının destrüksiyonu, dilatasyonu ve bir araya gelmesi sonucu oluşan hava içeren yapıları ifade eder. Bu yapılar genellikle 1 cm'den büyük ise bül olarak adlandırılır. Sıkışmış ve incelmiş akciğer parankimi ve bazen plevra duvarlarını oluşturabilir.

Büller genellikle, deriyi deri altına bağlayan liflerdeki maddelerin eksik yapımına bağlı olarak oluşurlar. Bu bağlar hafif darbelere dayanamayacak kadar zayıfladığında, çevre dokulardan sıvı sızarak deri altında boşluk oluşturabilir ve bül gelişimine sebep olabilir.

Otoimmün hastalık belirtileri arasında genellikle yorgunluk, kas ağrısı, düşük vücut ısısı, dikkat dağınıklığı, el ve ayaklarda uyuşma, saç dökülmesi, cilt döküntüleri, eklemlerde ve diğer dokularda şişme gibi belirtiler yer alabilir.

Akciğerde oluşan büller, özellikle sigara içen kişilerde görülebilir. Bu hava kesecikleri, akciğerlerde birikerek nefes alıp verme işlevini zorlaştırabilir. Büller patladığında ise pnömotoraks gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.