Büyük Buhranı açıklayan iktisatçı, John Maynard Keynes olarak bilinmektedir. Keynes, Büyük Buhran dönemindeki ekonomik krizi inceleyerek, talep yetersizliği ve devlet müdahalesi konularına odaklanmış ve bu doğrultuda çözüm önerileri sunmuştur. Keynes'in teorileri, kriz dönemlerinde ekonomiye müdahale edilmesi gerektiğini ve devletin talebi artırıcı politikalar izlemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu yaklaşımıyla, Keynes büyük ekonomik krizlerin anlaşılması ve çözümü konusunda önemli bir etki yaratmıştır.

1929'da dünya ekonomik bunalımı ABD'de başlamıştır. Fakat krizin etkileri sadece ABD ile sınırlı kalmamış, dünya geneline yayılmış ve diğer ülkeleri de olumsuz yönde etkilemiştir. Türkiye de bu ekonomik bunalımdan etkilenmiş ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır.

1929 dünya ekonomik krizinin sebepleri arasında kötü yapılanmış bankaların varlığı, zayıf ve spekülatif kredi yapısının çöküşü, yanlış para politikaları ve devletin piyasaya müdahale etmemesi gibi faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler krizin derinleşmesine ve büyümesine katkıda bulunmuştur.

Büyük Buhran, dünya ekonomik tarihinde önemli bir dönemeç olarak kabul edilir. 1929'da yaşanan krizin ardından borsaların çökmesi, şirketlerin batması, işsizlik oranlarının yükselmesi gibi nedenlerle milyonlarca insanın etkilendiği büyük bir ekonomik çöküştür. Kriz, tarihe "Kara Perşembe" olarak geçmiş ve Büyük Buhran'ın başlangıcını simgeler.

Büyük Buhran 1929 yılında çıkmıştır ve dünya genelinde büyük ekonomik etkilere neden olmuştur. O zamanki ekonomik koşullar, krizin büyüklüğü ve etkileri göz önüne alındığında, Büyük Buhran dünyanın gördüğü en ağır ekonomik bunalımlardan biri olarak kabul edilmektedir.

1929 Ekonomik Bunalımı dünya genelinde etkili olmuş ve krizin temel nedenleri arasında dünya borsalarının değer kaybetmesi, bankalardaki iflaslar, tüketim ve yatırımlardaki hızlı düşüşler gibi faktörler bulunmaktadır. Türkiye de bu ekonomik bunalımdan etkilenmiş ve krizin etkilerini hissetmiştir. Keynesyen ekonomi düşüncesine göre, krizin temel nedeni yatırımlardaki büyük azalmadır ve krizle mücadelede aktif devlet müdahalesi gerekmektedir.