Çocukların kalp hastalığı olan belirtileri ve nasıl anlaşılabileceği hakkındaki bilgiler çok önemli ve dikkate değerdir. Sık sık soluk alıp verme, zorlu solunum ve buna bağlı olarak morarma gibi belirtiler çocuklarda kalp hastalığının habercisi olabilir. Ayrıca çarpıntı, çabuk yorulma, göğüs ağrısı, gelişme bozukluğu ve huzursuzluk da dikkat çekici belirtiler arasındadır. Ebeveynlerin bu belirtilere dikkat etmesi ve gerekirse uzman bir doktora başvurması önemlidir.

Üfürüm ise çocuklarda sıkça rastlanan bir durumdur. Kalbin çalışması sırasında kan pompalanırken oluşan doğal titreşimler üfürüm seslerine neden olabilir. Genellikle masum üfürüm olarak adlandırılan bu durum, çocukluk çağlarında sıkça görülür ve genellikle endişe edilecek bir durum değildir. Ancak yine de düzenli sağlık kontrolleri ve uzman doktor tavsiyeleri takip edilmelidir.

Çocuklarda kalp sıkışması nadir görülen bir durumdur. Göğüs ağrısı, özellikle 11-14 yaş arasındaki çocuklarda sıkça karşılaşılan bir sorundur. Bu tür belirtiler göz ardı edilmemeli ve uzman bir kardiyolog tarafından değerlendirilmelidir.

Çocuk Kardiyoloji bölümü doğumsal kalp hastalıklarından sonradan edinilen kalp rahatsızlıklarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. 18 yaş altındaki çocukların yanı sıra doğuştan kalp rahatsızlığı olan yetişkinlerin de tedavisini üstlenir. Çocuk kardiyolojisinin ilgi alanları arasında tanı, tedavi ve izlem süreçleri bulunmaktadır.

Kalp hastalıklarının teşhisi için çeşitli test ve yöntemler kullanılmaktadır. EKG (elektrokardiyogram), nükleer tarama, koroner anjiyografi, EKO (ekokardiyogram), stres testleri ve göğüs filmi gibi yöntemlerle kalp ritmindeki değişiklikler belirlenebilir ve hastalık değerlendirilebilir.

Kalp damar hastalığı için yapılan kan tahlilleri arasında troponin testi sayılabilir. Bu basit kan testi, sağlıklı bireylerin kalp krizi riskini belirlemede yardımcı olabilir. Göğüs ağrısı gibi belirtilerle doktora başvurulduğunda, göğüs hastalıkları bölümüne gidilmesi gerekebilir ve gerektiğinde kalp-damar cerrahisi uzmanına yönlendirme yapılabilir.

Son olarak, kalp hastalığının genetik bir yatkınlık gösterebileceği de unutulmamalıdır. Ailede kalp hastalığı öyküsü bulunan bireylerde kalp hastalığı riski diğer bireylere göre daha yüksek olabilir. Bu nedenle aile geçmişi de göz önünde bulundurularak kalp sağlığı konusunda düzenli kontroller ve önlemler alınmalıdır.