Dinçer mum problemi, Gestalt psikoloğu Karl Duncker tarafından oluşturulmuş ve ölümünden sonra 1945 yılında yayımlanan bir bilişsel performans testidir. Bu test, katılımcının işlevsel sabitlik becerilerini ve problem çözme yeteneğini ölçmek için kullanılan bir araçtır.

Duncker mum problemi, katılımcılara verilen bir senaryo ile başlar. Bu senaryoda katılımcılara mum, raptiye ve çivi gibi nesnelerle ilgili bir problem sunulur. Katılımcılardan verilen nesneleri alışılmış kalıpların dışında kullanarak belirli bir hedefi gerçekleştirmeleri istenir. Bu problem çözme sürecinde katılımcıların işlevsel sabitliği aşarak yaratıcı düşünme becerilerini kullanmaları gerekmektedir.

İşlevsel sabitlik kavramı, bir objenin alışılmışın dışında yeni bir yöntemle kullanılmasına karşı zihinsel tıkanıklığı ifade eder. Duncker mum problemi, katılımcıların işlevsel sabitliği aşmalarını ve nesneleri sıra dışı şekillerde kullanarak problemi çözmelerini sağlayarak yaratıcı düşünme yeteneklerini ölçmeyi amaçlar.

Sabitlik ilkesi ise Freud'un terminolojisinde kullanılan bir kavramdır. Bu ilkeye göre insan zihinsel aygıtı, içsel heyecan miktarını mümkün olduğunca düşük veya sabit tutmaya çalışır. Bu sav, insan zihninin belirli dürtüleri veya gerilimleri bastırmaya yönelik bir eğilim içinde olduğunu ifade eder.

Gestalt ilkeleri ise algı ve kavrama süreçlerine odaklanan bir psikoloji kuramıdır. Bu kuram, bütünün, onu oluşturan parçaların toplamından daha fazlası olduğunu savunur. İnsan beyninin görsel bilgiyi nasıl algıladığını açıklamak için şekil-zemin ilişkisi, yakınlık, benzerlik, tamamlama, devamlılık ve basitlik gibi ilkelerden yararlanır.

Gruplama ilkeleri, insanların nesneleri algılarken birbirine yakın olanları gruplayarak algılama eğiliminde olduklarını ifade eder. Bu ilkeye göre insanlar benzer veya birbirine yakın olan nesneleri bir arada gruplayarak daha anlamlı bir algı oluştururlar.

Son olarak içgörüye dayalı öğrenme, çözüm öncesinden çözüme ani ve tam bir geçişle karakterizedir. İçgörüyle elde edilen çözümler genellikle düzgün ve hatasız olup uzun süre hatırlanabilir. Bu öğrenme tarzı, problem çözme sürecinde aniden ortaya çıkan çözüm anlayışını ifade eder.