Ekonomide "pozitif" kavramı, nesnel gerçekleri, verileri ve sebep-sonuç ilişkilerini inceleyen bir yaklaşımı ifade eder. Pozitif ekonomi, ekonomik olayları tarafsız bir şekilde değerlendirir ve veri odaklı analizler yapar. Örneğin, talep artışının enflasyonu nasıl etkilediğini incelemek, pozitif ekonominin bir örneğidir.

Karar alıcılar, ekonomide çeşitli kararlar veren ve ekonomik faaliyetlerde bulunan aktörlerdir. Bu aktörler arasında bireyler, firmalar, devlet ve uluslararası kuruluşlar yer alabilir. Karar alıcılar genellikle ekonomik çıkarları doğrultusunda hareket eder ve ekonomideki dengeleri etkiler.

Pozitif iktisat, ekonomik olayları tarafsız bir şekilde inceleyen bir iktisat dalıdır. Veri odaklı analizler yapar ve ekonomik olayların sebep-sonuç ilişkilerini araştırır. Örneğin, enflasyonun hangi düzeyde tutulması gerektiği gibi soruları ele alır.

Pozitif yaklaşım ise genellikle psikoloji alanında kullanılan bir terimdir. İnsanın gelişimini destekleyerek anlamlı ve tatmin edici bir hayat sürmesini hedefler. Kişinin doğasını ve güçlü yönlerini anlamaya çalışır.

Hanehalkı, ekonomide temel birimi olan birey veya bireylerin oluşturduğu ekonomik birimdir. Hanehalkı, üretimden tüketime, servet birikiminden aktarımına kadar çeşitli ekonomik faaliyetleri gerçekleştiren temel birimdir.

Pozitif iktisat ile normatif iktisat arasındaki fark, pozitif iktisadın objektif verilere dayalı gerçekleri inceleyen bir yaklaşım olmasına karşın, normatif iktisadın değer yargılarına dayalı önermeleri ele aldığıdır. Pozitif iktisatın sonuçları test edilebilir ve bilimsel düzeyde reddedilebilirken, normatif iktisadın sonuçları test edilemez ve bilimsel olarak reddedilemez.

Pozitif psikolojinin amacı ise insanların daha mutlu ve anlamlı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmaktır. Bu doğrultuda insanların mutluluğunu ve yaşamın anlamını artırmaya yönelik çalışmalar yapar ve pozitif yaşam deneyimlerini teşvik eder.