Ekonomik olarak küreselleşme, dünya ekonomisinin birleşmesi ve entegrasyonu sürecidir. Bu süreçte uluslararası ticaret, sermaye hareketleri, bilgi akışı ve teknoloji transferi artar. Bunun sonucunda, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler derinleşir ve küresel ekonomik sistem daha da etkileşimli hale gelir. Ekonomik küreselleşme, ülkeler arasındaki sınırların kalkması veya zayıflaması, uluslararası kuruluşlar ve anlaşmalar aracılığıyla küresel işbirliğinin artması gibi faktörlerle şekillenir.

Siyasi küreselleşme ise dünya genelinde siyasi güç, otorite ve yönetim biçimlerindeki değişimi ifade eder. Günümüzde uluslararası ilişkilerde ve siyasette küresel boyutta karar alma süreçleri ve politik etkileşimler giderek artmaktadır. Bu durum, uluslararası kuruluşların ve platformların önemini artırmış ve küresel siyasetin güçlenmesine yol açmıştır.

Uluslararası Politik Ekonomi ise küresel düzeyde ekonomik faaliyetlerin siyasal ve sosyal boyutunu inceleyen bir alan olarak tanımlanabilir. Bu alan, fakirlik ve açlık gibi küresel sorunlar, uluslararası ticaret politikaları, finansal krizler, ekonomik kalkınma modelleri gibi konuları ele alır. Aynı zamanda güç ilişkileri ve uluslararası ekonomik politikalar arasındaki etkileşimleri de inceler.

Küresel ekonomik sorunlar arasında gelir dağılımındaki adaletsizlik, nüfus artışı ve buna bağlı olarak yaşanan sürdürülemez sorunlar, iklim değişikliği ve çevre kirliliği, küreselleşmenin ekonomik ve sosyal sonuçları, rekabet koşullarındaki acımasızlık ve finansal krizler yer almaktadır. Bu sorunlar dünya genelinde ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Uluslararası ekonomik kuruluşlar, küresel düzeyde ekonomik işbirliğini sağlamak, ekonomik kalkınmayı desteklemek ve uluslararası ilişkileri düzenlemek amacıyla kurulmuş kuruluşlardır. Bu kuruluşlar arasında OECD, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, Uluslararası Tarımsal Araştırma Danışma Grubu gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren kuruluşlar bulunmaktadır.

Son olarak, küreselleşme tarihsel süreçler sonucunda ortaya çıkmıştır. Örneğin, 1453 yılındaki İstanbul'un fethi sonrasında başlayan dönem, Batı ülkeleri arasında farklı arayışların başlamasına yol açmış ve küreselleşme sürecinin ilk adımlarının atılmasına katkıda bulunmuştur. Bu gibi tarihsel olaylar ve ekonomik, sosyal veya politik değişimler küreselleşmenin evriminde rol oynamıştır.