Fildişi, fillerin savunma aracı olarak kullandığı uzun ve eğri dişlerdir. Fildişleri genellikle donuk beyaz renkte olmakla birlikte, yeni öldürülen fillerden elde edilenler yeşilimsi parlak renkte olabilir ve oldukça değerlidir. Tarih boyunca fildişi, oymacılık ve yontmacılık alanında kullanılmıştır ve birçok sanat eserine ilham kaynağı olmuştur.

Fildişi, çok değerli bir materyal olarak kabul edilir çünkü tarihsel olarak nadir bulunan ve özel işlenme gerektiren bir materyaldir. Fildişinin kullanım alanları arasında oymacılık, yontmacılık, mücevherat yapımı gibi sanat ve el sanatları bulunmaktadır. Ancak, fildişinin ticareti ve kullanımı, fillerin yaşamını tehdit eden yasa dışı avlanma ve ticaret faaliyetleriyle ilişkilidir.

Gerçek fildişini anlamak için üzerindeki ince kanallara dikkat edilmelidir. Orjinal fildişinde, insan dişinde olduğu gibi ince kanallar bulunur ve bu kanallar kahverengi veya dişin kendi renginde olabilir. Gerçek fildişini diğer materyallerden ayırt etmek için ürünü yakından incelemek ve kanalları gözlemlemek önemlidir.

Son yıllarda fillerin öldürülmesi, özellikle fildişleri için yapılan avlanma faaliyetleriyle artmıştır. Yasa dışı yollarla avlanan filler, değerli fildişleri için öldürülmekte ve bu durum fillerin popülasyonunu ciddi şekilde tehdit etmektedir. Fillerin öldürülmesi sadece fildişleri için değil, bazen etleri için de yapılabilmektedir.

Fildişi genellikle beyaza yakın bir renge sahiptir ve hafif bir sarı ton içerebilir. Fildişi, hayvanların özellikle fil gibi türlerin dişlerinden alındığı için bu ismi almıştır. İngilizce'de fildişi adının bir renk olarak kullanımı ilk kez 1385 yılında görülmüştür.

Filler, dişlerini hortumlarını korumak, toprağı kazarak su aramak, nesneleri kaldırmak, ağaçların kabuğunu yüzmek, yiyecekleri bir araya getirmek ve kendilerini savunmak için kullanırlar. Fillerin dişleri, yaşamlarında hayati öneme sahip bir organdır ve doğal yaşamlarını sürdürebilmek için bu dişlere sahip olmaları gerekmektedir.