Fizyolojik gürültü, vücudun fizyolojik sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olan gürültü türüdür. Özellikle işitme duyusunda yarattığı etkilere odaklanan fizyolojik gürültünün bazı örnekleri şunlardır: işitme duyusunda azalma, kulak ağrısı, mide bulantısı, kas gerilmeleri, stres, kan basıncında artış, kalp atışlarının artması ve kan dolaşımının değişmesi.

Gürültüye bağlı işitme kayıplarında genellikle iç kulağın işitme organlarında kalıcı hasar meydana gelir. Bu durum iç kulaktaki normal işitme organının (Corti) tüy hücrelerinde gerçekleşir. Bu tip hasarların geri dönüşü olmadığı için mevcut bir ilaç, cerrahi müdahale veya işitme cihazı ile tedavi edilemez.

Fizyolojik bozukluğa neden olan gürültü seviyesi genellikle 80 dB(A)'den yüksek olan gürültülerdir. Bu tür gürültülere uzun süre maruz kalındığında, işitme kayıpları ortaya çıkabilir. Bu kayıplar geçici, sürekli veya her ikisi de olabilir.

Endüstriyel gürültü kaynakları arasında tekstil, metal, dökümhaneler, kimya ve otomotiv yan sanayi gibi sektörler öne çıkar. Bu endüstrilerin gürültü kaynakları, işitme sistemine zarar verebilecek düzeyde olabilir.

Psikolojik gürültü ise dikkati başka yönlere çeken, algıyı etkileyen ve iletişimde sorunlara yol açabilen bir durumdur. Tercihli dikkat, algılama ve hatırlama üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.

Gürültünün kulakta zarar verebileceği en önemli alan genellikle iç kuldur. Çok şiddetli gürültülere uzun süre maruz kalındığında, iç kulaktaki sinir hücrelerinde hasar oluşabilir. Bu durum işitme sinirinde azalmaya ve işitme kayıplarına yol açabilir.

Frekans, titreşimin dalga boyunu ölçmek için kullanılan bir terimdir. Yüksek frekanslı ses dalgalarının dalga boyu daha kısa, alçak frekanslı ses dalgalarının ise dalga boyu daha uzundur. Desibel ise insan kulağının işitebildiği en küçük ses şiddetini ifade eden bir birimdir.