Frajilite kırığı terimi, sağlıklı kemikte kırık oluşturmayacak düzeydeki düşük düzeyli ve düşük enerjili travma sonucunda ortaya çıkan kırığı tanımlar. Bu tür mekanik güçler genellikle ayakta durma pozisyonu veya düşmenin daha düşük bir mesafeden gerçekleşmesiyle oluşur. Benzer şekilde, osteoporoza bağlı olarak meydana gelen kırıklar, kemiklerin zayıflığından kaynaklanan ve çeşitli risk faktörleriyle ilişkilendirilen durumlar olarak kabul edilir.

İdiopatik osteoporoz ise sebebi bilinmeyen osteoporozdur. Gençlerde sıklıkla görülen bu durumda eşlik eden başka bir hastalık veya risk faktörü belirlenemez. Bu durumda, osteoporoz mevcutsa ve altında yatan belirli bir sebep bulunamıyorsa, bu duruma idiopatik osteoporoz adı verilir.

Primer osteoporoz ise yaş, vücut ağırlığı, menopoz, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi, sigara kullanımı, immobilizasyon gibi çeşitli risk faktörleriyle ilişkilendirilen bir durumdur. Özellikle 80 yaş üzeri kadınlarda osteoporoz sıklıkla görülür.

Postmenopozal osteoporoz ise menopoz döneminden sonra meydana gelen kemik erimesini ifade eder. Bu durumda kemikler zayıflar ve kırılmaya daha yatkın hale gelir. Osteoporoza bağlı kırıklar günümüzde önemli bir sağlık sorunu oluştururken, bu durumun morbidite ve mortalite üzerinde de olumsuz etkileri olabilir.

Zoledronik asit özellikle aşırı kemik rezorpsiyonunu engelleyerek osteoklastik hiperaktiviteyi azaltmak için kullanılır. Bu ilaç sayesinde serum kalsiyum ve fosfor düzeyleri düşerken, idrardaki kalsiyum ve fosfor atılımı artabilir.

Osteopeni tedavisinde ise beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, D vitamini ve kalsiyum takviyeleri, güneş ışığından yeterli miktarda yararlanma, egzersiz yapma gibi yöntemler önerilebilir. Kemik yoğunluğunun artırılması ve kemik sağlığının korunması için bu faktörlere dikkat edilmesi önemlidir.

Osteoporoz, kemik erimesi olarak bilinen bir durumdur ve kemiklerin yoğunluğunun azalarak kırılmaya ve çatlamaya daha yatkın hale gelmesi durumunu ifade eder. Bu durum genellikle ileri yaşlarda, özellikle postmenopozal dönemde kadınlarda sıkça görülür.

T skoru, kemik mineral yoğunluğunun hangi seviyede olduğunu belirlemek için kullanılan bir ölçüttür. Genellikle postmenopozal kadınlarda ve 50 yaş üstü erkeklerde osteoporoz tanısı koymak için kullanılır. Kemik mineral yoğunluğunun genç erişkinlerin ortalama değerlerine göre kaç standart sapma altında veya üstünde olduğunu belirlemek için kullanılan bir metrik olarak bilinir.

Osteoporoz hastalığının nedenleri arasında yetersiz kalsiyum, fosfor ve D vitamini alımı, ileri yaş, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, tiroid ve yumurtalıklarla ilgili sorunlar gibi faktörler sayılabilir. Kadın cinsiyet ve menopoz sonrası döneminde olmak da osteoporoz riskini artırabilir.

Yerleşmiş osteoporoz, genç erişkinlere göre kemik mineral yoğunluğunun belirli bir seviyenin altında olması ve aynı zamanda bir veya daha fazla frajilite kırığına sahip olunması durumunu ifade eder.

Zometa, bir bifosfonik asit olup hiperkalsemi ve kemik metastazları olan kanser hastalarında kullanılan bir ilaçtır. Kandaki kalsiyum seviyesini dengeleyerek kemiklerde oluşabilecek çatlama veya kırılmaları engelleyebilir. Direkt olarak kemikler üzerinde etkili olmasına rağmen bir kemoterapi ilacı olarak değil, kemik sağlığını korumak amacıyla kullanılan bir ilaçtır.