Gaziler, genellikle savaşta başarı kazanan kumandanlara veya hükümdarlara verilen şerefli unvanlardır. Gazi kelimesi, savaşçıların onurlandırılması ve kahramanlık anlamına gelir. Gazi olmak için yaralanmak şart değildir; Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından belirlenen kriterlere göre terör saldırıları sonucu yaralanıp belirli bir maluliyet seviyesine ulaşan görevliler gazi olarak kabul edilir.

Gazi olan kişiye genellikle "onurlanmış asker" anlamına gelen bir unvan verilir. Gazilik, Türk toplumunda önemli bir kahramanlık unvanıdır ve eski zamanlardan beri değer verilen bir statüdür. İslamiyet öncesi dönemde yiğitlik gösteren kişilere "Alp" unvanı verilirken, sonrasında bu kavram "Gazi" olarak değişmiştir.

Gazi olmak, onurlanmış bir asker olarak kabul edilmek demektir. Gazilik, Türk toplumunda köklü bir kahramanlık unvanıdır ve tarihsel öneme sahiptir. İslamiyet öncesi dönemde yiğitlik gösteren kişilere "Alp" unvanı verilirken, İslamiyet sonrasında bu kavram "Gazi" olarak anılmaya başlanmıştır. Gazi olan kişiler genellikle savaşta büyük yararlıklar gösteren ve İslam dininin yayılmasına katkı sağlayan askerlerdir.

Gazi sayılmayan yaralılar, terörle mücadele sırasında yaralanmaları sonucunda belirli kriterleri sağlamadıkları için gazi statüsü alamazlar. Ancak, bu kişilere genellikle askerlikle ilgili belgeler ve raporlar verilir.

Gazi olmak için genellikle cihad etmek, Allah yolunda savaşmak ve din uğruna mücadele etmek gibi kutsal amaçlarla savaşan Müslüman askerler gazi olarak kabul edilir. İslam inancına göre Allah rızası için savaşan ve büyük yararlıklar gösteren kişilere de gazi unvanı verilir.

Alp, Türkçe'de cesur, yiğit ve kahraman anlamına gelen bir isim veya ünvan iken, gazi ise Allah'ın rızası için savaşan ve din uğrunda mücadele eden kişilere verilen bir sıfat veya unvandır. Alp ve gazi kavramları, Türk toplumunda tarih boyunca önemli bir yere sahiptir ve kahramanlık kavramını ifade ederler.