Geleneksel eğitimle çağdaş eğitim arasındaki en önemli fark, öğrenme ve öğretme anlayışlarındaki temel farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Geleneksel eğitim anlayışında, öğretmen merkezlidir ve öğrencilere bilgi aktarırken, öğrencilerin pasif bir rol üstlendiği ve ezberci bir yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. Bununla birlikte, çağdaş eğitim anlayışında ise öğrenci merkezlidir ve öğrencilerin aktif olarak katılım gösterdiği, problem çözme becerilerini geliştirdiği ve öğrenmede daha interaktif bir yaklaşım benimsendiği gözlemlenir. Çağdaş eğitim, öğrencilerin sadece bilgi öğrenmekle kalmayıp aynı zamanda nasıl öğrenecekleri konusunda da desteklenmesi ve öğrenmenin kalıcı olması ön planda tutulur.

Modern eğitim ise genellikle gelişmiş ülkelerde uygulanan bir eğitim sistemidir. Bu sistem, okul öncesi, ilköğretim, yükseköğretim ve sürekli eğitim gibi çeşitli aşamalardan oluşur ve geniş kapsamlı bir eğitim modelini ifade eder. Modern eğitim anlayışı da çağdaş eğitim anlayışına benzer şekilde öğrenci merkezli bir yaklaşımı destekler ve öğrencilerin bütünsel gelişimlerine odaklanır.

Çağdaş eğitimin işlevleri arasında öğrencilerin bedensel, psikolojik ve toplumsal açıdan sürekli gelişmelerine destek olmak, topluma aktif uyum sağlayabilecek mutlu ve üretken bireylerin yetişmesine katkıda bulunmak yer almaktadır. Bu doğrultuda, çağdaş eğitim öğrencilerin sadece akademik başarılarına değil aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimlerine de önem verir.

Yaygın eğitim sistemi ise toplumun çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geniş bir kesime hitap eden eğitimleri içerir. Bu sistemde, belirli bir amaca yönelik eğitimler farklı kurumlar tarafından verilir ve başarılı olan bireylere sertifika verilir. Yaygın eğitim, bireylere farklı alanlarda eğitim alma fırsatı sunarak toplumsal katılımı artırmayı hedefler.

Postmodern eğitim ise öğrenmeyi öğrenen bireyleri yetiştirmeyi amaçlayan, değişime ve eleştirel düşünmeye açık bir eğitim anlayışını benimser. Bu yaklaşım, öğrencilerin sadece bilgi öğrenmekle kalmayıp aynı zamanda öğrenme süreçlerini anlamalarını ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmelerini destekler.

Son olarak, toplumsal eğitim kurumunun görevleri arasında bireyleri topluma uyum sağlamaları, kültürlenmeleri, toplumsal değişimlere hazırlanmaları ve toplumsal ilişkileri geliştirmeleri yer almaktadır. Bu amaç doğrultusunda, toplumsal eğitim kurumları bireylere hem sosyal hem de akademik açıdan destek sağlar ve toplum içinde daha sorumlu ve etkili bireylerin yetişmesine katkıda bulunurlar.