Hidrojenin iletkenlik özelliğini incelediğimizde, hidrojen plazma halindeyken oldukça yüksek bir elektrik iletkenliğine sahip olduğunu görüyoruz. Plazma hali, hidrojen atomlarının elektronları ve protonları arasındaki bağların kopması sonucu oluşur. Bu durum hidrojenin iletkenlik özelliğini arttırır ve ışık yayılımına neden olur, çünkü plazma yıldızlar gibi ışık yayan kaynaklarda bulunabilir.

Hidrojenin sıvılaşma süreci ise oldukça düşük sıcaklıklarda gerçekleşir. Hidrojen gazının -252,87 °C sıcaklıkta sıvılaştığı bilinmektedir. Bu nedenle sıvı hidrojenin depolanması sırasında izolasyonun önemi büyüktür. Sıvı hidrojenin özellikle uzay teknolojisinde ve bazı roketlerde yakıt olarak kullanılması bu özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Hidrojen kimyasal olarak ametal bir elementtir ve H simgesiyle temsil edilir. Renksiz ve kokusuz olan hidrojen, diatomik bir gazdır ve tüm elementler arasında en hafif olanıdır. Ayrıca, hidrojen molekülü olan H2, hidrojenin en kararlı formudur.

Hidrojen elementi, iyonlaşma yeteneğine sahip bir ametal atomudur. Bu nedenle, hidrojen hem katyon hem de anyon olabilir. Ancak, bileşik oluşturduğunda hidrojenin rolüne bağlı olarak katyon veya anyon olabilir.

Hidrojen atomunun elektron alıp verme durumu da incelendiğinde, hidrojen genellikle bir elektron vererek +1 yükseltgenme durumuna geçer. Bu nedenle hidrojen genellikle oksidasyon reaksiyonlarında yer alır.

Hidrojen elementinin periyodik tablodaki konumu da merak edilen bir konudur. Hidrojen, grup numarası veya gruba ait sıfatlar nedeniyle çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Ancak, hidrojen elementi genellikle 1A grubunda yer alır çünkü tek bir elektron taşıyan ve tek bir protona sahip olan bir elementtir.

Son olarak, helyumun bir soy gaz mı olduğu konusuna da değinmek gerekir. Helyum, periyodik tablonun 18. grubunda (8A) bulunan bir elementtir ve diğer soy gazlar gibi tamamen ametaldir. Soy gazlar doğal olarak bulunan gazlardır ve helyum da bu gruba dahildir.