- Katılım
- 27 Aralık 2022
- Mesajlar
- 342.240
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 699
- Puan
- 113
- Yaş
- 36
- Konum
- Adana
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
- Credits
- 1.689
- Meslek
- Webmaster
Hacca Gidenin Günahları Silinir Mi?
İslam inancına göre, usulüne uygun ve samimiyetle yerine getirilen hac ibadeti, geçmiş günahların affedilmesi için önemli bir vesiledir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde, "Kim Allah için hacceder de (hac sırasında) kötü söz söylemez ve günah işlemezse, (kul hakları hariç) annesinden doğduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak) döner." (Buhârî, Hac, 4) buyurmuştur.Bu hadis, kabul olmuş bir haccın (hacc-ı mebrûr) günahların bağışlanmasında ne denli büyük bir etkiye sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Alimler, bu affın genellikle küçük günahları kapsadığı, büyük günahlar için ise samimi bir tövbenin de gerektiği görüşündedirler. Ancak Allah'ın rahmetinin genişliği umularak, hac ibadetinin büyük günahların affına da vesile olabileceği belirtilir.
Kabul Olmuş Bir Haccın Şartları:
Haccın günahların affına vesile olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi önemlidir:
- İhlas: Haccın yalnızca Allah rızası için yapılması, gösteriş ve dünyevi beklentilerden uzak olunması gerekir.
- Haramdan Kaçınma: Hac ibadeti boyunca her türlü günahtan, kötü sözden, tartışmadan ve canlılara zarar vermekten titizlikle kaçınılmalıdır.
- Helal Kazanç: Hac için harcanan paranın helal yoldan kazanılmış olması da ibadetin kabulü için önemli bir faktördür.
- Erkanın Yerine Getirilmesi: Haccın bütün farz ve vaciplerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmesi gerekir.
Hac ibadetiyle günahların affedileceği müjdelenmekle birlikte, kul hakları bu durumun önemli bir istisnasıdır. Bir kimsenin üzerinde başkalarına ait maddi veya manevi bir hak varsa, bu hakların sahipleriyle helalleşilmedikçe veya hakları ödenmedikçe hac ibadeti bu günahları ortadan kaldırmaz. Bu nedenle hacca gitmeden önce veya döndükten sonra kul hakları konusunda titizlik göstermek ve helalleşmek büyük önem taşır.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Görüşü:
Diyanet İşleri Başkanlığı da, kabul olmuş bir haccın günahların affına vesile olacağını belirtmekle birlikte, kul haklarının bu kapsamın dışında olduğunu ve mutlaka ödenmesi veya helalleşilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, samimi bir niyetle, usulüne uygun olarak ve haramlardan kaçınarak yapılan bir hac ibadeti, Allah'ın izniyle geçmiş günahların affedilmesine önemli bir kapı aralar. Ancak kul haklarının bu aftan müstesna olduğu ve mutlaka yerine getirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.İslam inancına göre, usulüne uygun olarak yapılan ve kabul olunan bir hac (hacc-ı mebrur), günahların affedilmesine vesile olan çok faziletli bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Kim Allah için hacceder de (Allah'ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, annesinden doğduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner." (Buhârî, Hac, 4; Müslim, Hac, 438)
Bu hadis-i şerif, hac ibadetinin günahların affındaki önemini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak, bu affın kapsamı ve şartları konusunda İslam alimleri bazı detaylara dikkat çekmişlerdir:
Hacc-ı Mebrur (Kabul Olunmuş Hac):
Günahların affedilmesi için öncelikle yapılan haccın "mebrur" olması, yani Allah katında kabul edilmiş bir hac olması gerekir. Hacc-ı mebrurun bazı şartları şunlardır:
- İhlas: Haccın sadece Allah rızası için yapılması, gösteriş ve dünyevi menfaatlerden uzak olunması.
- Helal Kazanç: Hac için harcanan paranın helal yollardan kazanılmış olması.
- Günahlardan Sakınma: Hac esnasında her türlü günahtan, kötü söz ve davranışlardan, tartışma ve kavgalardan uzak durulması.
- Haccın Menasikini Eksiksiz Yerine Getirme: Haccın farz, vacip ve sünnetlerini Peygamber Efendimizin öğrettiği şekilde yerine getirmeye özen göstermek.
Alimlerin çoğunluğuna göre, kabul olmuş bir hac, kişinin Allah'a karşı işlediği günahların (Allah hakları) affedilmesine vesile olur. Bu, genellikle küçük günahları kapsar. Büyük günahlar için ise samimi bir tövbe ve istiğfarın da gerekli olduğu belirtilir.
Kul Hakları İstisnası:
Çok önemli bir nokta, hac ibadetinin kul haklarını otomatik olarak ortadan kaldırmadığıdır. Üzerinde başkalarının hakkı (borç, gasp, iftira, gıybet vb.) bulunan bir kimsenin, bu hakları sahiplerine iade etmesi veya onlarla helalleşmesi gerekir. Kul hakkı, hak sahibi affetmedikçe Allah tarafından da affedilmez. Dolayısıyla, hacca giden bir kimsenin yola çıkmadan önce üzerinde kul hakkı varsa bunları ödemesi veya helallik alması, haccın adabından ve tamamlayıcı unsurlarından sayılmıştır. Ancak helalleşme, haccın geçerlilik şartlarından biri olmasa da, günahların tam anlamıyla affedilmesi ve manevi arınmanın gerçekleşmesi için büyük önem taşır.
Diğer İbadet Borçları:
Aynı şekilde, kişinin kazaya kalmış namaz, oruç, zekat gibi ibadet borçları da hac ile otomatik olarak düşmez. Bu borçların ayrıca kaza edilmesi veya yerine getirilmesi gerekir. Hac, bu borçların yerine getirilmemesinden kaynaklanan geciktirme günahının affına vesile olabilir, ancak asıl borcu ortadan kaldırmaz.
Sonuç olarak:
Usulüne uygun ve ihlasla yapılan bir hac, Allah'ın izniyle kişinin günahlarından arınmasına ve manevi olarak temizlenmesine büyük bir vesiledir. Peygamber Efendimizin müjdelediği gibi, kişi annesinden doğduğu günkü gibi günahsız bir hale gelebilir. Ancak bu müjde, kul haklarının ve diğer ibadet borçlarının ihmal edilebileceği anlamına gelmez. Gerçek bir arınma için hem Allah'a karşı işlenen günahlardan tövbe etmek hem de kullara karşı olan sorumlulukları yerine getirmek esastır.