Son Konular

Hakan Fidan: Filistin davasını en güçlü şekilde savunduk

Katılım
21 Haziran 2022
Mesajlar
126.384
Tepkime puanı
4
Puan
38
Credits
1.254.819
Hakan Fidan: Filistin davasını en güçlü şekilde savunduk

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Türkiye olarak Filistin konulu tüm toplantılara ya öncülük ettik ya koordine ettik ya destek verdik. Filistin davasını çok şükür en güçlü şekilde savunduk." dedi.

68d85f81b78ef209__w1200xh831.jpg

68d85f8884e88938__w1200xh800.jpg

68d85f8cc4609304__w1200xh800.jpg

68d85f936b75f517__w1200xh800.jpg

68d85f9766635370__w1200xh800.jpg

68d85f9b2ddd8477__w1200xh800.jpg


BM 80. Genel Kurulu kapsamında ABD'de New York'ta olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkevi'nde değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

BM GENEL KURULU'NDA YOĞUN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Her yıl olduğu gibi bu yıl da BM Genel Kurulu kapsamında son derece diplomasi trafiği içinde olduklarını kaydeden Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın New York'ta bulundukları süre boyunca çok sayıda ikili görüşme yaptığını, iki devletli çözüm konulu konferansa ve İklim Zirvesi'ne katıldığını söyledi.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-Amerikan toplumu mensuplarıyla bir araya geldiğini, Türk ve Amerikalı iş insanlarıyla görüştüğünü belirtti.

Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da aile, kadının güçlendirilmesi, çevre ve kültür konularında çeşitli etkinliklere katıldığını ifade etti.

Kendisinin de çok sayıda ikili görüşme yaptığını kaydeden Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi Başkanı sıfatıyla Yıllık Koordinasyon Toplantısı'na başkanlık ettiğini dile getirdi.

Fidan, öte yandan bakan yardımcıları ve bakanlığın diğer yetkililerin de bir hafta boyunca yoğun çalışma içinde olduğunu belirterek, heyetlerinde bulunan diğer bakanların da kendi konularıyla ilgili sayısız görüşmelerinin olduğunu anlattı.

Suriye, Ukrayna, Libya, Somali, arabuluculuk, G20 ve MIKTA (Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye, Avustralya) gibi konularda çeşitli etkinliklere katıldıklarını da vurgulayan Fidan, çevre, enerji, yapay zeka, gıda güvenliği ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi tüm insanlığı ilgilendiren meselelerde ilgili platformlarda Türkiye'nin görüşlerini paylaştıklarını, BM çalışmalarına katkı sağladıklarını söyledi.

"FİLİSTİN MESELESİ VE GAZZE'DEKİ DURUM EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİYDİ"

"Filistin meselesi ve Gazze'deki durum bu genel kurul haftasının en önemli gündem maddesiydi"diyen Fidan, neredeyse her gün Filistin'le ilgili bir veya iki programın olduğunu aktardı.

Bakan Fidan,"Türkiye olarak Filistin konulu tüm toplantılara ya öncülük ettik ya koordine ettik ya destek verdik. Zaten hepsine katıldık ve Filistin davasını çok şükür en güçlü şekilde savunduk."ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'na yaptığı hitabın büyük çoğunluğunu Filistin konusuna ve Gazze'de yaşanan soykırıma ayırdığını kaydeden Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın"İki devletli çözüm"konulu konferansta da konuşma yaptığını belirtti.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konferanslarda Türkiye'nin Filistin meselesine dair vizyonunu ve uluslararası toplumdan beklentilerini paylaştığını dile getirdi.

Arap Birliği ve İİT üyesi 8 ülkenin liderlerinin ABD Başkanı Donald Trump'la birlikte katıldığı Gazze konulu toplantının fikri öncülüğünü de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığını hatırlatan Fidan, şunları kaydetti:

Fidan, gündeme getirdikleri konularda olumlu bir ivmenin sağlanacağını ümit ettiklerini belirterek,"Buna ilişkin ilk emareler var. İnşallah sonu da gelir."dedi.

"BATILI ÜLKELERİN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIDIKLARINI İLAN ETMELERİ SON DERECE ÖNEMLİ"

Yüksek Düzeyli haftada"Filistin Konulu Güvenlik Konseyi"toplantısına da katılarak İİT adına bir konuşma yaptıklarını kaydeden Fidan,"Filistinlilere Yardım İçin İrtibat Komitesi"toplantısına,"Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)"konulu toplantıya, Gazze'nin yeniden inşasına yönelik toplantıya ve Lahey grubu toplantısına üst düzeyde katılım sağladıklarını dile getirdi.

Fidan, BM Genel Kurulu kapsamında imzaya açılan İnsani Yardım Personelinin Korunması bildirisine taraf olduklarını da ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendisinin yaptığı ikili görüşmelerde de Filistin meselesini sürekli gündeme getirdiklerini, Filistin için daha fazla destek sağlanmasını istediklerini söyleyen Fidan, şunları dile getirdi:

"(CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN TRUMP İLE GÖRÜŞMESİ) SON DERECE DOSTANE, OLUMLU VE YAPICI GEÇTİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile Washington'daki görüşmesine de değinen Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Savunma sanayisi alanında atılabilecek adımların değerlendirildiğini de kaydeden Fidan,"Ekonomik ve ticari ilişkilerin dengeli şekilde ilerletilmesi ve ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması için somut projeler üzerinde çalışacağız."dedi.

Fidan, Türk Hava Yolları'nın 75 adet geniş gövdeli ve 150 adet dar gövdeli uçak satın alması için anlaşma sağladığını hatırlatarak, ziyaret öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ABD'den uzun süreli LNG tedariki için anlaşmaya vardığını, ziyaret kapsamında da Stratejik Sivil Nükleer İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı'nın imzalandığını ifade etti.

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE SİYASİ BİRLİĞİNİN KORUNMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA HER İKİ ÜLKE DE HEMFİKİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump'ın görüşmede bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldığını aktaran Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Filistin konusunu gündeme getirdiğini, Türkiye için önemli konuların altını çizdiğini söyledi.

Fidan, bu konuların başında Gazze'de ateşkesin bir an önce sağlanması hususu geldiğini, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in yayılmacı politikalarının bölgede yarattığı risklere dikkati çektiğini dile getirdi.

Görüşmede ayrıca Suriye'de ABD ile temasların gündeminde olan konuların da ele alındığını kaydeden Fidan,"Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması gerektiği konusunda her iki ülke de hemfikir."dedi.

Fidan, iki liderin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için atılabilecek ortak adımları da ele aldığını ve Türkiye-ABD arasında NATO'da eş güdümün artırılması üzerinde durulduğunu belirtti.

"ZİYARET ABD İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZ BAKIMINDAN SON DERECE VERİMLİ"

Bakan Fidan,"Ziyaretimizin sonunda her iki ülkenin de işbirliğini karşılıklı saygı temelinde daha da ilerletmek istediğini gördük. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Başkan Trump bu yönde ortak bir iradeye sahipler."ifadelerini kullandı.

Fidan,"New York'a ve Washington'a ziyaret, gerek BM çerçevesindeki temaslarımız ve gerek ABD ile ikili ilişkilerimiz bakımından son derece verimli oldu."dedi.

BM Genel Kurulu'nun bu yılki temasının"birlikte daha iyi, barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazlası"olarak belirlendiğini hatırlatan Fidan, Türkiye olarak küresel meselelere katkı sağlamayı sürdüreceklerini vurguladı.

Çok kutuplu dünyada stratejik özerkliği koruyarak ve Türkiye'nin çıkarlarını savunan politikalar geliştirdiklerini belirten Fidan, gelecek dönemde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde diplomasiyi, diyaloğu ve işbirliğini ön plana çıkarmaya devam edeceklerini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkesin sağlanmak üzere
olduğuna dair açıklamaları hatırlatılarak, Gazze konusunda gidişatı
değiştirecek bir beklenti olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, bu
yönde çoğu kamuoyunun gözü önünde olmayan, Türkiye'nin bir kısmına
öncülük ettiği yoğun bir diplomasi trafiği olduğunu söyledi.

Fidan,
Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere 8
ülke liderinin yaptığı toplantının önemine işaret ederek,"Önümüzdeki
hafta İsrail Başbakanı da Washington'a bir ziyarette bulunacak. Bütün
bunlarda Amerika'nın aslında kendi merkezi rolünü oynaması ve İsrail
üzerindeki etkisini kullanması bizim için önemli. ABD'yi bu noktaya
getirmek için takip edilmesi gereken diplomatik usulün, stratejinin,
ilişki adımlarının dikkatli hesaplanması ve bunların teker teker hayata
geçirilmesi gerekiyordu."
değerlendirmesini yaptı.

Şu anda
önceliklerinin"Gazze'de ateşkesin sağlanması, sivil katliamının
durması, bir an önce insani yardımların girmesi"
olduğunu vurgulayan
Fidan,"Bunu önceleyen bir ateşkes anlaşmasını ve paralelinde diğer
hususları da gündeme getiren bir kağıt üzerinde çalışılıyor. Bu biraz
dediğim gibi sessiz götürülen bir çalışma oldu. İlgili ülkeler olarak
katkılarımızı verdik. Müzakereler devam ediyor."
ifadelerini kullandı.

Fidan,
bu konuda iyimser olmak istediklerini belirterek,"Ama bizde geri adım
atmak yok, bıkmak usanmak yok bu yolda elimizden gelen her şeyi, tüm
yaratıcılığımızı, gücümüzü kullanarak yapmaya devam edeceğiz."
dedi.

"REKOR SAYIDA ÜLKE FİLİSTİN'İ TANIDI"

Filistin
Devleti'nin daha fazla ülke tarafından tanınmasının Gazze'de soykırımın
durdurulmasına nasıl katkı sağlayacağının sorulması üzerine Fidan,"daha önceki Gazze savaşlarından çıkardıkların dersin, sadece ateşkese
değil, savaşları ve katliamları mümkün kılan ortamın kaldırılmasına
yoğunlaşmak olduğunu"
söyledi.

Fidan, bunun iki devletli, hem
İsrail'in hem Filistinlilerin güven, barış ve huzur içinde yaşadığı bir
ortamın hayata geçilmesi olduğunu dile getirdi.

Ateşkes için
müzakereler devam ederken, bir grup ülkeyle iki devletli çözüm ve
Filistin'in tanınması gündemini sürekli ilerlettiklerini kaydeden Fidan,"Geldiğimiz noktada gerçekten rekor sayıda ülke Filistin'i tanıdılar.
Tabii ülke sayısıyla beraber ülkelerin özgül ağırlıklarının da önemi
var. Artık Avrupa ülkeleri, Anglosakson ülkeler, klasik olarak,
geleneksel olarak Amerika'nın güçlü müttefikleri, Fransa, İngiltere,
Avustralya, Kanada, onlar da Filistin'i tanıdılar."
ifadelerini
kullandı.

Fidan, bunların hem yapılan çalışmaların etkisini
gösterdiğini hem de Filistin'de yaşanan katliamı gördükten sonra
uluslararası kamuoyunun vicdanının kendi hükümetlerinin üzerinde
oluşturduğu politik baskının neticeleri olduğunu söyledi.

Bakan
Fidan,"Filistin Devleti'nin tanınması, iki devletli çözüme gidilmesi
için 60 bin masumun şehit edilmesine, katledilmesine, 2 milyon insanın
aç bırakılmasına hiç gerek yoktu."
ifadelerini kullandı.

"AMACIMIZ BU TARİHSEL ZULMÜN DURMASI"

Filistin
Devleti'nin artık daha çok tanındığını kaydeden Fidan, ikinci aşamanın"yaşayan ve hayata geçen bir devlet aşaması"olduğunu, bunun için şu
anda devam eden "sıcak savaş"ın durması gerektiğini dile getirdi.

Fidan,
daha sonra durumun, Filistinlilerin kendi kendini yönetebildikleri,
mali ve idari bağımsızlıklarının olduğu bir atmosfere doğru evrilmesi
gerektiğini belirterek,"Buna yönelik hazırlanan kağıtta çalışmalar da
var. 2-3 tane paralel çalışma giriyor. Özellikle Filistin yönetiminin
reform edilmesi meselesi var. Burada Batı'dan bazı ülkeler de yer
alıyor. Diğer taraftan Gazze'nin muhtemel bir ateşkes anlaşmasından
sonra kendi kendisini yönetmesiyle alakalı konular var. İki devletli
çözüme giderken Filistin Devleti'ne yönelik atılacak adımlar. Bunlar
tabii iyi senaryoda inşallah hayata geçirmek istediğimiz konular."
diye
konuştu.

Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde bu
meseleye yapıcı bütün katkısını inanılmaz şekilde verdiğini kaydeden
Fidan, bunu yaparken de gerçekten sahici olduğunu, siyasal bir kredinin
hiçbir zaman için peşinde olmadıklarını vurguladı.

Fidan,"Amacımız bu tarihsel zulmün durması ve vatandaşlarımızın vicdanının
daha fazla acı çekmemesi. Çünkü onlar adına hareket etme, tedbir alma
sorumluluğu olan bizleriz."
dedi.

Eski İngiltere Başbakanı Tony
Blair tarafından kurulan Tony Blair Enstitüsünün (TBI) Gazze'nin çatışma
sonrası yeniden inşa planına ilişkin Türkiye'nin tutumuna dair soruya
yanıt veren Fidan, henüz önlerine gelen"Blair Planı"diye net ve somut
bir şey olmadığını belirtti.

"AMERİKALILAR (ATEŞKES İÇİN) İSRAİL ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ KULLANACAK"

Fidan, ilgili ülkeler ve aktörler olarak böyle bir planla muhatap olmadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

Fidan, Tony Blair planı konusunun basına yansıdığına
işaret ederek,"Tony Blair'e özellikle bir noktada uluslararası
yardımların belki organizasyonunda bir rol verilebilir, o ayrı bir şey
ama bizim Temas Grubu ülkeleri olarak hassasiyetle üstünde durduğumuz
konu muhtemel bir ateşkes anlaşması sonrasındaki Gazze'de, Gazze'yi yine
Filistinlilerin kendilerinin yönetmesi."
ifadelerini kullandı.

"SURİYE HEM BÖLGE HEM DE TÜRKİYE GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ"

Fidan,
ABD'nin İsrail ile Suriye arasında bir anlaşma için arabuluculuk
yaptığına ve buna yönelik istişarelere ilişkin, Suriye meselesinin bütün
yönleriyle yapılan görüşmelerde yer aldığını belirterek,"Biliyorsunuz,
hem bölge güvenliği için önemli hem Türkiye'nin güvenliği için önemli.
Daha da önemlisi Suriyelilerin kendisi için önemli."
dedi.

Milyonlarca
Suriyelinin hala Suriye'nin dışında"mülteci"sıfatıyla yaşadığını ve
bunun da son bulması için Suriye'nin kalıcı istikrara kavuşması ve buna
ilişkin güçlü sinyalleri vermesi gerektiğini aktaran Fidan, bölgede
Suriye özelinde İsrail'in saldırılarıyla başlayan yeni bir tehdit algısı
olduğuna işaret etti.

Fidan, halihazırda Suriye'nin kendine
ilişkin, has problemleri ve toplumsal bütünlüğüne ilişkin tehditler
olduğunu kaydederek, Suriye'de devrik rejim lideri Beşşar Esed
döneminden kalma altyapı ve ekonomik sıkıntıların ve iç savaştan kalan
yıkımın olduğunu söyledi.

Bütün bunların uluslararası sistemin de
aktörlerin de desteğiyle giderilmesi için gerçekten mucizevi bir
diplomatik başarı sağlandığına dikkati çeken Fidan, şunları ifade etti:

Fidan,
SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'ye ilişkin, örgütün oluşturduğu
muhtemel ve mevcut tehditle ilgili çerçeve konuların sürekli gündemde
olduğunu kaydederek, iki ve üç taraflı olarak sürekli takip edildiğini
söyledi.

Şam'daki yönetim ile SDG arasındaki müzakere süreçlerinin
yakından takip edildiğini aktaran Fidan, ABD'nin konuya ilişkin evrilen
görüşleri ve rolüyle ilgili değerlendirmeleri ve yönlendirmeleri
olduğunu dile getirdi.

"TÜRKİYE SURİYE'DE GEREKENLERİ YAPMAYA HAZIR"

Dışişleri
Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin bu konuda çok yakın bir takibi, ilgili
kurumların değerlendirmeleri ve alınan kararlarının söz konusu olduğunu
vurgulayarak, şunları aktardı:

Bu yönde ve
bu hedefler doğrultusunda çalıştıklarını aktaran Fidan, bu konuda çok
şeffaf ve net olduklarının ve hiçbir gizli gündemleri bulunmadığının
altını çizdi.

Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da her
fırsatta dünya liderleriyle yaptığı görüşmede bunun altını çizdiğini
aktararak, ilgili kurumlar ve Dışişleri Bakanlığı olarak kurumlarla bunu
koordine ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu
vizyonunu alanda hayata geçirmenin koordinasyonunu yaptıklarını ve
yapmaya devam edeceklerini dile getiren Fidan,"Türkiye, büyük ve güçlü
bir ülke. Kurumsal kapasitesi yüksek, hangi aracı, ne zaman
kullanacağını iyi biliyor. Ama her zaman için hikmetle iyi sözle ve
barışçıl amaçlarla ve yöntemlerle başlangıç yapmak istiyoruz ve bununla
gitmek istiyoruz. Muhataplarımızın bunu anlamadığı, buna pozitif cevap
vermediği bir ortamda, başka yöntemleri de her zaman için devlet olarak
kullanmak bölgemize, halkımıza, milletimize, devletimize olan bir
yükümlülük."
ifadelerini kullandı.

"SAYIN TRUMP'IN BİZ BİR İRADE KOYDUĞUNU GÖRDÜK"

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki
görüşmenin sonuçlarına ilişkin,"Birincisi her iki tarafta da Sayın
Trump'ta da Sayın Erdoğan'da da iki ülke arasındaki sorunları tamamıyla
çözmeye yönelik niyet var ve irade var."
ifadesini kullandı.

Farklı
kategorilerde, geçmişten gelen, konjonktüre dayalı, siyasetin
doğasından gelen veya fikir ayrılığı bulunan bölgesel ve küresel
sorunlar olduğuna işaret eden Fidan,"Başka üçüncü aktörlerin olmadığı
konularda, ikili ilişkilere dayalı konularda sorunların çözülmesi
yönünde Sayın Trump'ın biz bir irade koyduğunu gördük. Sayın
Cumhurbaşkanı'mızın da bu yönde gerçekten büyük bir ikna kabiliyeti var.
Biliyorsunuz, küresel ölçekte sayılı liderlerden olmanın avantajını biz
açıkçası ülkemiz lehine burada kullanıyoruz."
diye konuştu.

"İKİ NATO ÜLKESİ ARASINDA YASAL KISITLAMA OLMASI BÜYÜK PROBLEM"

Bakan
Fidan, ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası'na
(CAATSA) ilişkin,"2019'daki olaylardan sonra ortaya çıkan CAATSA.
CAATSA konusu bizim için aslında şöyle büyük bir sıkıntı, iki NATO
müttefiki ülke arasında birbirlerinden bir şey almayı engelleyen bir
yasal kısıtlamanın olması sistemik olarak büyük bir problem."
dedi.

ABD
Kongresi'nde, F-35 ve KAAN Milli Muharip Uçağı'nın motorları gibi
teknik konuların beklediğini dile getiren Fidan, şöyle devam etti:

Bakan Fidan, katıldığı bir
toplantıda Baykar'ın ürettiği teknolojilerin ABD için de bir üretim
alanı olabileceği, ABD'nin de Türkiye'deki bu gelişmiş teknolojiden
istifade edebileceği konusunda ABD'lilerin talepleri olduğunu
belirterek, CAATSA konusunun tek taraflı olmadığını, artık Türkiye'nin
de geliştirdiği yeteneklerden sonra iki taraflıya evrildiğini söyledi.

"CAATSA, MÜTTEFİKLİK VE STRATEJİK ORTAKLIK RUHUNA YAKIŞMIYOR"

Türkiye'nin
hassas olduğu konunun, iki ülke arasında bir sınırlamanın ve
kısıtlamanın olmaması olduğunu vurgulayan Fidan,"Bu müttefiklik ruhuna,
stratejik ortaklık ruhuna yakışmıyor. Onun için CAATSA'nın aradan
çıkması meselesi var. Bu konuda iki tarafta da irade var. Şimdi konunun
ilgili muhatapları, başta savunma bakanlıklarımız olmak üzere, konuyu
daha da ileri taşıma konusunda gayret içinde olacaklar."
dedi.

Fidan,
iki ülke arasında enerji alanında işbirliğinin fevkalade önemli
olduğuna dikkati çekerek, nükleer enerji ve doğal gaz konuları dahil
neler yapılabileceğine ilişkin bir fikir birliği ve atılacak somut
adımlar bulunduğunu dile getirdi.

Uzun yıllardır gündemde Halkbank
meselesinin olduğunu söyleyen Fidan, bu konunun yargıya taşındığını
ancak idarelerin perspektifinin ve doğru bilgilendirmelerin önemli
olduğunu ifade etti.

"TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ, SOMUT SONUÇLARI FEVKALADE İYİ BİR GÖRÜŞMEYDİ"

Fidan,
Trump-Erdoğan görüşmesine ilişkin,"Genel olarak ifade ettiğim gibi,
somut sonuçları fevkalade iyi bir görüşmeydi, ziyaret idi. Zaten
liderlerin belli aralarla bir araya gelmeleri gerekiyor."
ifadesini
kullandı.

İki ülke arasında süren ticarete, teknolojiye, eğitime,
savunmaya, dış politikaya, bölgesel konulara dayalı politikalar olduğunu
belirten Fidan, bürokratların, iş insanlarının ve bakanların bu
süreçleri yürüttüğünü ancak bunun en tepedeki seçilmiş liderlerin
iradeleriyle mümkün kılındığını söyledi.

Fidan, liderlerin belli
aralıklarla bir araya gelerek birbirlerine güvenme ve iradelerini devam
ettirme konusunda mutabık kalmalarının önemli olduğunu vurgulayarak,
bunun uluslararası ilişkilerin doğasında bulunduğunu ve bütün büyük
ülkeler için bir mekanizma olduğunu dile getirdi.

Özellikle irade
kaynaklarının bir araya gelip birbirlerine güvendikleri, işbirliğini
sürdürmeleri gerektiği ve bundan memnun oldukları sinyalini vermesinin
önemli olduğunu belirten Fidan,"Ben özellikle bunun sağlanması
açısından bu ziyareti önemli buluyorum ve belli aralıklarla bunun olması
gerekiyor büyük müttefikler arasında."
dedi.

Fidan, Trump-Erdoğan
görüşmesinin iki ülke arasındaki ilişkilere etkisine ilişkin, bu
görüşmenin Trump göreve geldiğinden bu yana iki lider arasındaki ilk
devlet ziyareti olduğunu ifade etti.

Daha önce iki liderin çeşitli
vesilelerle bir araya geldiğini söyleyen Fidan, en son New York'taki
toplantıya yan yana katıldıklarını hatırlattı.

Fidan, iki lider arasında sürekli bir iletişim olduğunu ve telefonda da çok sık konuştuklarını dile getirerek şunları kaydetti:
 

Kocaeli'de soluk borusuna meyve takılan adam, Heimlich manevrasıyla kurtarıldı

Mersin'de minibüs tıra arkadan çarptı: 3 ölü, 16 yaralı

  1. Konular

    1. 1.282.558
  2. Mesajlar

    1. 1.682.944
  3. Kullanıcılar

    1. 32.097
  4. Son üye

Geri
Üst Alt