Harcama yöntemi ile millî gelir hesaplanırken ülke genelindeki her kesimin yaptığı harcamaların toplamı belirlenerek hesaplanır. Bu harcamalar genellikle tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, devlet harcamaları ve net ihracat şeklinde dört ana kategoride incelenir. Bu yöntemde, bir dönemde bütün nihai mal ve hizmetlere yapılan harcamaların miktarı ölçülerek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hesaplanmış olur.

Harcama yöntemiyle GSYH hesaplaması, ülke ekonomisinin büyüklüğünü ve aktivitesini gösteren önemli bir göstergedir. Bu yöntem, toplam talebi ve harcamaları analiz ederek ekonominin genel durumu hakkında fikir verir.

Gelir yaklaşımı ise GSMH'nin (Gayri Safi Millî Hasıla) hesaplanmasında kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu yöntemde, üretim faktörlerinin (emek, sermaye, toprak ve girişim) elde ettiği gelirler toplanarak GSMH hesaplanır. Ücretler, kârlar, faizler ve rantlar gibi gelirler, üretilen mal ve hizmetlerin karşılığında elde edilen toplam geliri yansıtır. Böylece, ekonomik faaliyetlerin toplam gelir düzeyiyle ölçülmesi sağlanmış olur.

Millî gelir hesaplama yöntemleri genellikle paylaşım yönünden hesaplama ve harcama yönünden hesaplama olmak üzere iki temel yöntem üzerinden yapılır. Paylaşım yönünden hesaplama, bir ülkedeki fertlerin ücret, rant, faiz ve kar şeklinde elde ettikleri gelirlerin toplamını ifade eder. Harcama yönünden hesaplama ise bireylerin, firmaların ve devletin yaptığı harcamaların toplamını yansıtır. Genellikle "Y = C + I + G + X - M" formülüyle gösterilen harcama yöntemi, bir ekonominin tüm harcamalarını ifade eder.

2021 yılında Türkiye'deki Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) üretim yöntemine göre cari fiyatlarla yüzde 42,8 artarak 7 trilyon 209 milyar 40 milyon TL olarak belirlenmiştir. Kişi başına GSMH ise cari fiyatlarla 85,672 TL veya ABD doları cinsinden 9,539 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler, ülkenin ekonomik büyüklüğü ve refah seviyesi hakkında bilgi veren önemli göstergelerdir.