Hemolitik anemi genellikle kalıtsal olabilir ve ömür boyu sürebilir. Bu durum sürekli tedavi gerektirebilir. Ancak edinsel tipleri, yeterli tedaviyle ve nedenlerinin bulunup düzeltilmesiyle tamamen iyileşebilir.

Vitamin eksikliğine bağlı anemi genellikle demir, folat ve B12 vitaminlerine bağlı olabilir. Vücut, sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmek için bu vitaminlere ihtiyaç duyar. Bu vitaminlerin eksik alındığı durumlarda kırmızı kan hücresi üretimi azalabilir ve anemi gelişebilir.

Anemi, kandaki hemoglobin seviyesinin düşük olması veya alyuvar sayısının azalması durumunda ortaya çıkar. Hemoglobin, kandan oksijen taşıyan ve kana kırmızı rengini veren bir proteindir. Dolayısıyla, anemi tanımlanmamış olabilirse, bu genellikle hemoglobin seviyesinin normalden düşük olduğu anlamına gelir.

Hemoliz, eritrosit hücrelerinin fazla su alması sonucunda oluşan durumdur. Ozmotik hemoliz olarak da adlandırılır. Eritrosit hücreleri, hipotonik bir ortama konulduklarında içlerine aldıkları su miktarı artar ve bu durum hücrelerin şişmesine neden olur.

Hemoliz testi, bakterinin hemolitik aktivitesinin varlığını tespit etmeye yarayan bir testtir. Bu test genellikle koyun kanı kullanılarak yapılır ve bakterinin kana verdiği tepki incelenir.

D64 anemi, ICD-10 kodlama sisteminde yer alan bir kodlama olarak karşımıza çıkar. D64 kodu, aplastik ve diğer anemileri içeren bir hastalık grubunu ifade eder. Bu grup içinde aplastik anemilerle birlikte; kan kaybına bağlı akut anemi, kronik hastalıklara bağlı anemi ve sideroblastik anemi gibi çeşitli anemi türleri yer alabilir.

Kansızlık durumunda vücutta hipoksi (oksijen yetersizliği) başlayabilir ve dokulara yeterince oksijen gitmeyebilir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık uzun sürdüğünde kalpte büyüme ve kalp yetmezliği gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, kansızlık durumu ciddiye alınmalı ve gerektiğinde uzman bir doktora başvurulmalıdır.