S
SoruCevap
Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir?
Hüseyin Rahmi Gürpınar Hayatı,
Hüseyin Rahmi Gürpınar Eserleri,
Hüseyin Rahmi Gürpınar en önemli eseri,
1864 yılında İstanbul'da doğdu. Modern Türk Edebiyatı'nın geliştiği dönemlerde yeni akımlardan bağımsız yazılar yazdı. Bu yönüyle edebiyatımızın özgün yazarlarından biridir. Küçük yaşta annesini kaybetmiş, Girit'e babaannesinin yanına gönderilmiş, daha sonra geri İstanbul'a dönmüştür. Yakubağa Mektebi ve Mahmudiye Rüştiyesi'ni bitirdiketen sonra Mülkiye Mektebi'ne başlamış, ancak 1880 yılında sağlık sorunları nedeniyle eğitimini yarıda bırakmıştır.
Bir süre devlet memurluğunda çalışmıştır. Adliye Nezareti'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde üye yardımcısı görevlerinde bulunmuştur. Memuriyeti bıraktıktan sonra yazarlığa başlamıştır. Yazıları 1887 yılında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazıları yayımlanmaya başladı.
İkinci Meşrutiyet'in ardından Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. Gazete 37 sayı çıktıktan sonra kapandı. Ardından Millet gazetesini çıkarsa da bu gazete de kısa bir süre sonra kapanmaktan kurtulamadı. Ardından İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde yazarlık yaparak hayatını devam ettirdi. Milli Mücadele'nin ardından Kütahya milletvekilliği yaptı. 8 Mart 1944 tarihinde Heybeliada'daki evinde hayatını kaybetti. Cenazesi buradaki mezarlığa defnedildi.
Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın en bilinen romanlarından Şık romanının yazarıdır. Eserlerinde Osmanlı'nın edebiyatçılar tarafından fazla değinilmeyen İstanbul şehrinin ara sokaklarında yaşayan sıradan insanlarının hayatlarına değinmiş, bu dönemdeki hurafeleri, halk arasında yayılan dedikoduları harika bir betimlemeyle eserlerinde yansıtmıştır. Annesini erken yaşta kaybedince çocukluk ve gençliğini hep kadınların arasında geçirmiştir. Bu nedenledir ki eserlerinin büyük çoğunluğunda ana karakterler hep kadınlardan oluşur. Eserlerinde kendi hayat tecrübelerini de yansıtan yazıları bulunmaktadır. Şık gazetesi Tercüman-ı Hakikat gazetesinde parça parça yayımlanmıştır. 1924 yılında Ben Deli Miyim yazısı yüzünden yargılanmış, ancak suçsuzluğu ortaya çıkınca beraat etmiştir. Onlarca roman, öykü ve tiyatro romanı kaleme alan yazar uzun bir yaşamın ardından hayata gözlerini yumdu.
Romanları: Şık (1889), İffet (1896), Mutallaka (1898), Mürebbiye (1899), Bir Muâdele-i Sevda (1899), Metres (1899), Tesadüf (1900), Nimetşinas (1910), Şıpsevdi(1911), Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1912), Sevda Peşinde (1912), Gulyabani (1912), Cadı (1914), Hakka Sığındık (1919), Toraman (1919), Hayattan sayfalar (1919), Son Arzu (1922), Tebessüm-i Elem (1923), Cehennemlik (1924), Afsuncu Baba (1924), Ben Deli miyim? (1925), Billur Kalp (1926), Tutuşmuş Gönüller (1926), Evlere Şenlik, Kaynanam Nasıl Kudurdu?(1927), Muhabbet Tılsımı (1928)
Tiyatro oyunları: Hazan Bülbülü (1916), Kadın Erkekleşince (1933)
Öyküleri: Kadınlar Vaizi (1920), Namusla Açlık Meselesi (1933), Katil Buse (1933), İki Hödüğün Seyahati (1933), Tünelden İlk Çıkış (1934), Gönül Ticareti (1939), Melek Sanmıştım Şeytanı (1943)
Hüseyin Rahmi Gürpınar Hayatı,
Hüseyin Rahmi Gürpınar Eserleri,
Hüseyin Rahmi Gürpınar en önemli eseri,
1864 yılında İstanbul'da doğdu. Modern Türk Edebiyatı'nın geliştiği dönemlerde yeni akımlardan bağımsız yazılar yazdı. Bu yönüyle edebiyatımızın özgün yazarlarından biridir. Küçük yaşta annesini kaybetmiş, Girit'e babaannesinin yanına gönderilmiş, daha sonra geri İstanbul'a dönmüştür. Yakubağa Mektebi ve Mahmudiye Rüştiyesi'ni bitirdiketen sonra Mülkiye Mektebi'ne başlamış, ancak 1880 yılında sağlık sorunları nedeniyle eğitimini yarıda bırakmıştır.
Bir süre devlet memurluğunda çalışmıştır. Adliye Nezareti'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde üye yardımcısı görevlerinde bulunmuştur. Memuriyeti bıraktıktan sonra yazarlığa başlamıştır. Yazıları 1887 yılında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazıları yayımlanmaya başladı.
İkinci Meşrutiyet'in ardından Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. Gazete 37 sayı çıktıktan sonra kapandı. Ardından Millet gazetesini çıkarsa da bu gazete de kısa bir süre sonra kapanmaktan kurtulamadı. Ardından İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde yazarlık yaparak hayatını devam ettirdi. Milli Mücadele'nin ardından Kütahya milletvekilliği yaptı. 8 Mart 1944 tarihinde Heybeliada'daki evinde hayatını kaybetti. Cenazesi buradaki mezarlığa defnedildi.
Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın en bilinen romanlarından Şık romanının yazarıdır. Eserlerinde Osmanlı'nın edebiyatçılar tarafından fazla değinilmeyen İstanbul şehrinin ara sokaklarında yaşayan sıradan insanlarının hayatlarına değinmiş, bu dönemdeki hurafeleri, halk arasında yayılan dedikoduları harika bir betimlemeyle eserlerinde yansıtmıştır. Annesini erken yaşta kaybedince çocukluk ve gençliğini hep kadınların arasında geçirmiştir. Bu nedenledir ki eserlerinin büyük çoğunluğunda ana karakterler hep kadınlardan oluşur. Eserlerinde kendi hayat tecrübelerini de yansıtan yazıları bulunmaktadır. Şık gazetesi Tercüman-ı Hakikat gazetesinde parça parça yayımlanmıştır. 1924 yılında Ben Deli Miyim yazısı yüzünden yargılanmış, ancak suçsuzluğu ortaya çıkınca beraat etmiştir. Onlarca roman, öykü ve tiyatro romanı kaleme alan yazar uzun bir yaşamın ardından hayata gözlerini yumdu.
Romanları: Şık (1889), İffet (1896), Mutallaka (1898), Mürebbiye (1899), Bir Muâdele-i Sevda (1899), Metres (1899), Tesadüf (1900), Nimetşinas (1910), Şıpsevdi(1911), Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1912), Sevda Peşinde (1912), Gulyabani (1912), Cadı (1914), Hakka Sığındık (1919), Toraman (1919), Hayattan sayfalar (1919), Son Arzu (1922), Tebessüm-i Elem (1923), Cehennemlik (1924), Afsuncu Baba (1924), Ben Deli miyim? (1925), Billur Kalp (1926), Tutuşmuş Gönüller (1926), Evlere Şenlik, Kaynanam Nasıl Kudurdu?(1927), Muhabbet Tılsımı (1928)
Tiyatro oyunları: Hazan Bülbülü (1916), Kadın Erkekleşince (1933)
Öyküleri: Kadınlar Vaizi (1920), Namusla Açlık Meselesi (1933), Katil Buse (1933), İki Hödüğün Seyahati (1933), Tünelden İlk Çıkış (1934), Gönül Ticareti (1939), Melek Sanmıştım Şeytanı (1943)
