İhaleyi kaybeden firma personelinin tazminatı konusunda belirli durumlar mevcuttur. Eğer bir firma ihaleyi kaybederse ve işyeri devri söz konusu değilse, tüm çalışanlarını kendi bünyesinde çalıştırmaya devam etmelidir. Bu durumda, çalışanlar kıdeme dayalı haklarını kullanamazlar. Yani ihaleyi kaybeden firma, personelin kıdem tazminatı gibi haklarını kullanabilmesi için işyeri devri yapmamışsa, tazminatlarını ödemek zorundadır.

Iş kazasında işçi kusurlu ise durum ise işverenin kusursuz olması ve işçinin tamamen kusurlu olması durumunda sorumluluğun türü önemlidir. Eğer kusursuz sorumluluk esası geçerli ise, işverenin kusuru olmasa bile iş kazasından sorumlu tutulabilir. Ancak kusura dayalı sorumluluk geçerli ise ve işçi tamamen kusurlu ise, işveren sorumlu olmayacaktır. Yani iş kazasında kusurun durumuna göre sorumluluk belirlenmelidir.

Şirket satıldığında tazminat alma durumu ise işyerinin devri nedeniyle işten ayrılan bir işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmediği bilgisini verir. Ancak işyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmaz ve işçiye haklı fesih sebebi de oluşturmaz.

Işyerinin el değiştirmesi durumunda işçinin kıdem tazminatı hakkı doğar mı sorusuna ise herhangi bir işyerinin devredilmesi durumunda çalışanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edecektir. Dolayısıyla işyerinin devri nedeniyle kıdem tazminatı ödenmesi gerekmez.

İş kazası geçiren bir işçinin işten çıkarılması durumunda ise, işçinin iş kazası geçirmesi işverene iş sözleşmesini haklı olarak feshetme hakkı vermez. Sadece bu sebebe dayanarak işverenin iş sözleşmesini feshetmesi halinde işçi kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin haklarını kullanabilir.

Sigortasız işçi iş kazası geçirirse işverenin yapması gerekenler konusunda ise Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sigortasız çalışan işçinin iş kazasında işverenin tüm masraflarını rücu edebileceğini belirtmektedir. Ancak işçi sigortalıysa ve işverenin kusuru yoksa bu durum söz konusu değildir.

Tüm haklarıyla personel devri nasıl yapılacağı konusunda ise asıl işverenin 3'lü protokol ile devire taraf olması veya devreden firmaya devir yetkisi verilmesi önemlidir. Bu şekilde devir işlemleri yapılırsa, tarafların hakları ve sorumlulukları daha net bir şekilde belirlenmiş olacaktır.

Son olarak işyerini devreden işverenin, devir tarihinden sonra doğan borçlardan sorumlu olmadığını belirtmek önemlidir. İş Kanunu md. 6/III göz önüne alındığında, devreden işverenin devir tarihinden sonra doğmuş borçlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.