İngilizce Edatlar

İngilizce edatlar, fiil ve nesne arasında bağlantı kurmaya yarayan kelimelerdir ve cümlede nesnelerden önce gelirler. Bu edatlar sayesinde yer, zaman, miktar, ilişki, yön gibi pek çok durumu ifade edebiliriz. Bazı temel İngilizce edatlar ve kullanımları şunlardır:
- ABOUT (hakkında, yaklaşık)
- We talked about you. (Senin hakkında konuştuk.)
- There are about three million people living in Istanbul. (İstanbul'da yaşayan yaklaşık üç milyon insan var.)

- AFTER (sonra, -den/sonra)
- After you. (Senden sonra.)
- Let's meet after work. (İşten sonra buluşalım.)

- AT (noktası, -da/de)
- At two o'clock. (Saat ikide.)
- Let's meet at the park. (Parkta buluşalım.)

- BEFORE (önce, -den önce)
- Before him. (Ondan önce.)
- Please arrive before 6 pm. (Lütfen 6'dan önce gel.)

- BETWEEN (arasında)
- Between you and me. (Seninle benim aramda.)
- The book is between the desk and the chair. (Kitap masanın ve sandalyenin arasında.)

- FROM (den, -den)
- From Istanbul. (İstanbul'dan.)
- I received a gift from my friend. (Arkadaşımdan bir hediye aldım.)

- IN (içinde, -da)
- In Istanbul. (İstanbul'da.)
- There is a cat in the house. (Evde bir kedi var.)

- INTO (haline, içine)
- Come into the room. (Odaya gel.)
- He put the key into the lock. (Anahtarı kilide soktu.)

- OF (nin, -ın/-in)
- The top of the mountain. (Dağın tepesi.)
- A cup of coffee. (Bir fincan kahve.)

- ON (üzerinde, -da/de)
- The book is on the table. (Kitap masanın üstünde.)
- Let's meet on Monday. (Pazartesi günü buluşalım.)

- OVER (üzerinde, üzerine)
- The bird flew over the house. (Kuş evin üstünden uçtu.)
- The blanket is over the bed. (Battaniye yatağın üstünde.)

- TO (ye, -a / -e)
- To the beach. (Sahile.)
- She gave a gift to her mother. (Annesine bir hediye verdi.)

- UNDER (altında, altına)
- The keys are under the table. (Anahtarlar masanın altında.)
- The dog is hiding under the bed. (Köpek yatağın altına saklandı.)

- WITH (ile)
- Come with me. (Benimle gel.)
- I watched a movie with my friends. (Arkadaşlarımla bir film izledim.)

- WITHOUT (olmaksızın, -sız)
- She went without him. (O olmadan gitti.)
- I can't imagine a world without music. (Müzik olmadan bir dünyayı düşünemem.)

Bu edatların doğru ve uygun şekilde kullanımı, İngilizce cümlelerin anlaşılır ve doğru bir şekilde iletilmesini sağlar. Bu edatların doğru kullanımını öğrenmek için bolca alıştırma yapmak ve örnek cümlelerle pratik yapmak önemlidir.