Ipekli dokuma kim buldu?

Ipekli dokuma kim buldu?

Özet: İpek, bugüne kadar yerleşmiş bir kanıya göre, M.Ö. 3000 yıllarında ve Çinliler tarafından bulunmuştur. Ancak insanlar için harikulade bir buluş olan bu malzemenin tekstilde ilk kullanımının hangi koza cinsinden olduğu ve bunu ilk bulanların gerçekten Çinliler mi olduğu kesin bilinmez.

Osmanlı Devletinde ipek ve ipek dokumacılığı konusunda ilk sırayı hangi şehir?

Osmanlı Devleti'nde ipek üretimi ve dokumacılığının yapıldığı şehirlerin başında Bursa gelmektedir. Bu çalışma ile bir başka Osmanlı şehri olan Amasya'nın da önemli bir ipek üretim merkezi olduğu açıklanmaya çalışılmıştır.

İpek böceği Türkiye'ye nasıl geldi?

İpek böceği Türkiye'ye nasıl geldi?
Rahipler iki sene süreyle ipekböcekçiliği'nin bütün ayrıntılarını öğrenerek, kamış bastonlarının içinde ipekböceği tohumlarını m.s. 552 yılında İstanbul'a getirirler. Bu durum bilinen ilk sanayi casusluğudur. Böylece Anadolu ve Yunanistan'da ipekböcekçiliği başlar.

İpek böceği türkiyede nerede yetişir?

Bugün ülkemizde ipekböcekçiliği yoğun olarak Diyarbakır, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Sakarya ve Antalya illerinde yapılmaktadır.

İpek böceği kozayı nasıl yapar?

Büyük bir iştahla devamlı dut yaprağı yerler ve dört beş defa gömlek değiştirerek bir birbuçuk ayda 7 veya 8 santime ulaşırlar. Büyüdükçe renkleri açılır ve tüyleri kaybolur. İyice büyüyüp de hücrelerine yerleşince üst dudağındaki delikten iplik halinde zamk gibi bir sıvı çıkararak kozasını yapmaya başlar.

İpek böceğinden ipek nasıl yapılır?

İpek böceğinden ipek nasıl yapılır?
İPEKBÖCEĞİNİN VÜCUDUNDAKİ BİR ÇİFT BEZİN SALGILADIĞI ZAMK GİBİ YAPIŞKAN BİR SIVI, HAYVANIN ALT DUDAĞINDAKİ MEME DENİLEN ÇOK KÜÇÜK DELİKLERDEN İPLİK HALİNDE DIŞARI ÇIKAR; HAVAYLA TEMASINDA DONAR. İŞTE "İPEK" BUDUR. BÖCEK ÖNCE KOZASININ DIŞ KISMINI YAPAR, DAHA SONRA KENDİ VÜCUDUNUN ETRAFINI SARMAYA KOYULUR.
İpek böceğinin anavatanı Çin'dir. Rivayete göre M.Ö. 2600'lerde hüküm süren Çin İmparatoru Hoang-Ti zamanında saray bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediği ve ardından da kendi kozasını ördüğü gözlenir.

İpekli dokuma, tarih boyunca değerli bir malzeme olarak bilinmiştir ve birçok kültürde önemli bir yere sahiptir. Gelen bilgilere göre ipeğin M.Ö. 3000 yıllarında Çinliler tarafından bulunduğuna inanılmaktadır, ancak bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İpekli dokumanın tarihi ve ilk bulunuşu hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, ipeğin dünya tekstilinde önemli bir yere sahip olduğu ve değerli bir malzeme olduğu bilinmektedir.

Osmanlı Devleti'nde ipek üretimi ve dokumacılığı konusunda Bursa önemli bir şehirdir. Ancak Amasya gibi diğer Osmanlı şehirleri de ipek üretiminin yapıldığı önemli merkezlerdir. Osmanlı döneminde ipek ve ipek dokumacılığı oldukça gelişmiş ve önemli bir sanayi koluydu.

İpek böceği Türkiye'ye getirilirken rahiplerin ipekböcekçiliği konusunda eğitim alması ve 552 yılında İstanbul'a getirilmesiyle başlamıştır. Bu olay, bilinen ilk sanayi casusluğu olarak tarihe geçmiştir. Anadolu ve Yunanistan'da ipekböcekçiliği de bu dönemde gelişmeye başlamıştır.

Bugün Türkiye'de ipekböceği yetiştiriciliği özellikle Diyarbakır, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Sakarya ve Antalya gibi illerde yoğun olarak yapılmaktadır. İpek böceği, bu bölgelerde uygun iklim koşullarında yetiştiriciliği yapılmaktadır.

İpek böceği kozalarını yapmak için büyük bir iştahla dut yaprağı yer, büyüyerek kendi kozasını yapmaya başlar. Hücrelerine yerleşen ipek böceği, üst dudağındaki delikten iplik halinde zamk gibi bir sıvı çıkararak kozasını örmeye başlar.

İpek, ipekböceğinin vücudundaki bir çift bezin salgıladığı zamk gibi yapışkan bir sıvıdan elde edilir. Bu sıvı, böceğin alt dudağındaki meme denilen küçük deliklerden iplik halinde dışarı çıkar ve havayla temasında donar. İpek böceği önce kozasının dış kısmını yapar, ardından kendi vücudunu sarmaya başlar.

İpek böceğinin anavatanı Çin'dir ve rivayete göre M.Ö. 2600'lerde Çin İmparatoru Hoang-Ti döneminde saray bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediği ve kendi kozasını ördüğü gözlenmiştir. Bu olay, ipek böceğinin keşfindeki bir öykü olarak bilinmektedir.