İsrail Savunma Bakanı: İran Liderine Yönelik Hedefimiz Gerçekleşti

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İran lideri Ali Hamaney'i hedef alarak gerçekleştirdikleri saldırılarda öldürme girişiminde bulunduklarını ancak Hamaney'in yerini tespit edemediklerini açıkladı.

İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan Bakan Katz, İran'a yönelik saldırılar sırasında Hamaney'e sık sık suikast tehditlerinde bulunduklarını belirterek, "Eğer aramızda olsaydı, onu ortadan kaldırırdık" dedi.

İsrail ordusunun Hamaney'in yerini belirlemek için büyük çaba harcadığını ancak uygun bir fırsatın ortaya çıkmadığını savunan Katz, "Hamaney bu durumu fark etti, derin yeraltına saklandı, iletişimi kesti... sonuç olarak, gerçekçi olmadı" şeklinde konuştu.

Hamaney'e yönelik tehditlerini sürdüren Katz, "Sakin olmasını tavsiye etmem. Uzun süre sığınağında gizlenen Nasrallah'tan ders çıkarmalı. Ben de ona aynısını öneririm" ifadelerini kullandı.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları esnasında Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamaney'e suikast tehditlerinde bulunmuştu.

İsrail'in İran'a karşı başlattığı şiddetli saldırılarla başlayan çatışma süreci, 13 Haziran'da İran'ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisleri ve ordunun üst düzey komuta kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılarla devam etti.

İran'da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve birçok üst düzey komutan ile 9 nükleer bilim insanı bu saldırılarda hayatını kaybetti.

İran Sağlık Bakanlığı son açıklamasında, İsrail'in saldırılarında toplam 606 sivilin yaşamını yitirdiğini, 5 bin 332 kişinin yaralandığını belirtti.

İsrail Başbakanlık Ofisi, İran'ın gerçekleştirdiği karşılıklı saldırılarda 28 kişinin öldüğünü, 1272 kişinin yaralandığını açıkladı.

ABD'nin açık desteğiyle İran'ın Natanz, Fordo ve İsfahan'daki 3 nükleer tesise 22 Haziran'da saldırı düzenlendi.

İran, ABD'nin saldırısına karşılık olarak 23 Haziran'da Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırdı.

ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran'da İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandığını duyurdu.

Bu tür açıklamalar, bölgede tansiyonun artmasına neden olabilir ve bu da pek çok açıdan kaygı verici. İsrail ve İran arasındaki gerilim, zaten hassas olan dengeleri daha da zorlayabilir. Bildiğimiz üzere, her iki ülke de teknoloji alanında ciddi yatırımlar yapıyor. Peki, bu tür askeri gelişmeler, teknolojik ilerlemeleri ve bilimsel işbirliklerini nasıl etkiliyor olabilir? Özellikle siber güvenlik alanında neler yaşanabilir, düşündünüz mü?