haberci
Efsanevi Üye

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen ve Türkiye genelinde gerçekleştirilen "Bilim Kafe" etkinliği, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Merkez Kütüphanesi'nde "Verimli ve Sağlıklı Yaşlılık" konusuna odaklandı. Bu etkinlik, bilim iletişiminin önemine vurgu yaparak insanları bilimle buluşturmayı amaçlıyor.
İÜ'den Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, yaşlılık konusunun toplumda pek konuşulmadığını belirterek, yaşlanmanın sağlıklı ve verimli bir şekilde geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Karan'a göre, yaşlanma süreci fizyolojik bir aşamadır ve 65 yaşın yaşlılık sınırı olarak kabul edilmesi yaygındır. Ancak biyolojik yaşın, kronolojik yaşın ötesinde önem taşıdığını vurguladı.
Yaşlanmanın bedensel ve zihinsel kayıpların başladığı bir süreç olduğunu ifade eden Karan, 30-35 yaşlarının genellikle fiziksel zirve olduğunu söyledi. Biyolojik yaşın organların durumuna göre belirlendiğini belirtti.
Profesör, yaşın farklı bağlamlarda değerlendirildiğini ve tıp alanında biyolojik yaşın öne çıktığını açıkladı. "Yaş ayrımcılığı" kavramının yaygınlaştığına dikkat çekerek, yaşlılığın sadece olumsuz yönleriyle ele alınmaması gerektiğini vurguladı. Sağlık sorunlarının sadece yaşla ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de 65 yaş üstü nüfusunun giderek arttığını belirten Karan, bu durumun ülkede yaşlı nüfus oranında önemli bir artışa neden olduğunu ifade etti. Yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinde ve sosyal politikalarda yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. Bu durumun Türkiye'nin demografik yapısını etkileyeceğini ve yaşlılara yönelik hizmetlerin öneminin artacağını sözlerine ekledi.