haberci
Meraklı Üye
İstanbul'un Galata Kulesi,galata kulesi tarihi,galata kulesi devlete ait,galata kulesi hakkında veri,galata kulesi tarihçesi
Galata Kulesi
Galata Kulesi 1349'da Cenovalılarca Galata'yı çevreleyen surların başkulesi olarak yapı edilmiştir Yapılışı hakkında çeşitli söylentiler vardır Ilk Olarak İsa Kulesi olarak adlandırılan kule, Osmanlılar döneminde zindan ve gözlemevi olarak kullanılmıştır Yangın ve fırtınalardan sonra sıkça restore edilen yapı, son olarak 1964'de yenileme görmüş ve 1967'de baştan kullanıma açmıştır Galata semti, her gün baştan keşfedilmeyi, yapraklarının daha sık karıştırılmasını bekleyen bir tarih kitabı gibidir
Halic 'in, tarihi İstanbul 'un, Boğaziçi girişinin ve Asya yakasının eşsiz manzarası en muhteşem şekilde Galata Kulesi'nden görülür Limanı ve şehri gözetlemek gayesi ile kurulan kule değişik amaçlarda asırlarca kullanıldıktan daha sonra, günümüzde de orijinaldeki gibi, manzarayı seyretme işi görmektedir Asansör ile çıkılan kulenin üstteki iki katı restaurant ve gece kulübü olarak organize edilmiştir Buralardan ve panorama terasından İstanbul 'un görünümüne doyum olmaz Buraya özgü atmosfer ve güzel bir manzarada, oryantal dansözler, folklor ekipleri, şarkıcılar ile renkli İstanbul geceleri yaşanır
Galata Kulesi 'nin ne süre yapıldığı hakkında belirlenmiş bir data olmamakla birlikte, Kule 'nin İsa 'dan sonra 507 yılında imparator Iustinianos vaktinde inşa edildiği idda edilmektedir bununla birlikte Cenevizliler göre İsa Kulesi, Bizanslılar kadar Büyük Kule olarak anılan yapıya, günümüzdekine yakın şeklini, 1348 yılında Cenevizliler vermiştir 1509 depreminde büyük hasar gören Kule, devrin meşhur Osmanlı mimarı Hayrettin tarafından onarılmıştır Ayrıca Kule, Kanuni döneminde Kasımpaşa Tersanesi 'nde çalıştırılan mahkûm işçiler için cezaevi olarak da kullanılmıştır 16 yyın sonlarında ise müneccimbaşısı Takıyeddin Efendi, Kule 'nin tepesine bir gözlem evi kurmuştur Bir dönem bu şekilde kullanılan Galata Kulesi, 3 Murat tarafından kapatılır ve Kule yeniden hapishaneye dönüştürülür
4 Murat zamanında 1638 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi, kollarına kanat takarak, Galata Kulesi 'nden Üsküdar 'a o ünlü uçuşunu gerçekleştirir 17 yya içten mehterhane takımına ev sahipliği de yapan Kule; 1717'den sonradan gelişen İstanbul yangınlarıyla baş yapabilmek için yangın gözcülük yapma kulesi olarak da kullanılmıştır Lakin ne yazıktır fakat Kule 1794 senesi kendisi de yanmaktan kurtulamamıştır
Üçüncü Selim vaktinde, Galata Kulesi onartıldıktan sonra, Kule 'nin üstteki katına bir cumba eklenir 1831 'de kule bir yangın daha geçirir Bu sefer 2 Mahmut Kule 'nin üstüne iki kat daha çıkar ve külah şeklinde olan meşhur dam örtüsüyle Kule 'nin tepesi kapatılır O dönem onarımla alakalı olarak, Pertev Paşa 'nın diğer taraftan yazıtı Kule 'ye yerleştirilir 1875 yılında kuvvetli bir fırtınadan sonradan, Kule 'nin tepesindeki külahımsı çatı uçar ve sonradan 1960 yılında tekrardan onartılır Günümüzde, Kule özel bir şirket tarafından yalnızca turistik amaçlı işletilmektedir 7 katı asansörle, 2 katı da yürüyerek çıkıp, Kule 'nin en üstteki katındaki restoranın içinden geçtikten sonra, Kule 'yi çepeçevre saran balkona ulaşılır Bu balkonun sunduğu İstanbul ve Boğaziçi zarafetine doyum olmuyor
Galata Kulesinin Özellikleri
Yerden, çatısının ucuna dek olan yüksekliği 69,90 metredir Yapılan durağan hesaplamalara tarafından kulenin ağırlığı takriben 10000 tondur Duvar kalınlığı 3,75 metre, iç çapı 8,95 metre, dış çapı da 16,45 metredir Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşındandır
Kulenin tarihinde bazı intihar olayları kayıtlara geçmiştir 1876 tarihinde, bir Avusturyalı, nöbetçilerin dalgınlığından faydalanıp kendini kuleden aşağıda atmıştır 6 Haziran 1973 günü ise ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın 15 yaşındaki oğlu Vedat kuleden atlayarak intihar etmiştir Ümit Yaşar bunun üstüne Galata Kulesi adlı şiiri yazmıştır
Galata kulesi fotoğrafları
*
Galata Kulesi
Galata Kulesi 1349'da Cenovalılarca Galata'yı çevreleyen surların başkulesi olarak yapı edilmiştir Yapılışı hakkında çeşitli söylentiler vardır Ilk Olarak İsa Kulesi olarak adlandırılan kule, Osmanlılar döneminde zindan ve gözlemevi olarak kullanılmıştır Yangın ve fırtınalardan sonra sıkça restore edilen yapı, son olarak 1964'de yenileme görmüş ve 1967'de baştan kullanıma açmıştır Galata semti, her gün baştan keşfedilmeyi, yapraklarının daha sık karıştırılmasını bekleyen bir tarih kitabı gibidir
Halic 'in, tarihi İstanbul 'un, Boğaziçi girişinin ve Asya yakasının eşsiz manzarası en muhteşem şekilde Galata Kulesi'nden görülür Limanı ve şehri gözetlemek gayesi ile kurulan kule değişik amaçlarda asırlarca kullanıldıktan daha sonra, günümüzde de orijinaldeki gibi, manzarayı seyretme işi görmektedir Asansör ile çıkılan kulenin üstteki iki katı restaurant ve gece kulübü olarak organize edilmiştir Buralardan ve panorama terasından İstanbul 'un görünümüne doyum olmaz Buraya özgü atmosfer ve güzel bir manzarada, oryantal dansözler, folklor ekipleri, şarkıcılar ile renkli İstanbul geceleri yaşanır
Galata Kulesi 'nin ne süre yapıldığı hakkında belirlenmiş bir data olmamakla birlikte, Kule 'nin İsa 'dan sonra 507 yılında imparator Iustinianos vaktinde inşa edildiği idda edilmektedir bununla birlikte Cenevizliler göre İsa Kulesi, Bizanslılar kadar Büyük Kule olarak anılan yapıya, günümüzdekine yakın şeklini, 1348 yılında Cenevizliler vermiştir 1509 depreminde büyük hasar gören Kule, devrin meşhur Osmanlı mimarı Hayrettin tarafından onarılmıştır Ayrıca Kule, Kanuni döneminde Kasımpaşa Tersanesi 'nde çalıştırılan mahkûm işçiler için cezaevi olarak da kullanılmıştır 16 yyın sonlarında ise müneccimbaşısı Takıyeddin Efendi, Kule 'nin tepesine bir gözlem evi kurmuştur Bir dönem bu şekilde kullanılan Galata Kulesi, 3 Murat tarafından kapatılır ve Kule yeniden hapishaneye dönüştürülür
4 Murat zamanında 1638 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi, kollarına kanat takarak, Galata Kulesi 'nden Üsküdar 'a o ünlü uçuşunu gerçekleştirir 17 yya içten mehterhane takımına ev sahipliği de yapan Kule; 1717'den sonradan gelişen İstanbul yangınlarıyla baş yapabilmek için yangın gözcülük yapma kulesi olarak da kullanılmıştır Lakin ne yazıktır fakat Kule 1794 senesi kendisi de yanmaktan kurtulamamıştır
Üçüncü Selim vaktinde, Galata Kulesi onartıldıktan sonra, Kule 'nin üstteki katına bir cumba eklenir 1831 'de kule bir yangın daha geçirir Bu sefer 2 Mahmut Kule 'nin üstüne iki kat daha çıkar ve külah şeklinde olan meşhur dam örtüsüyle Kule 'nin tepesi kapatılır O dönem onarımla alakalı olarak, Pertev Paşa 'nın diğer taraftan yazıtı Kule 'ye yerleştirilir 1875 yılında kuvvetli bir fırtınadan sonradan, Kule 'nin tepesindeki külahımsı çatı uçar ve sonradan 1960 yılında tekrardan onartılır Günümüzde, Kule özel bir şirket tarafından yalnızca turistik amaçlı işletilmektedir 7 katı asansörle, 2 katı da yürüyerek çıkıp, Kule 'nin en üstteki katındaki restoranın içinden geçtikten sonra, Kule 'yi çepeçevre saran balkona ulaşılır Bu balkonun sunduğu İstanbul ve Boğaziçi zarafetine doyum olmuyor
Galata Kulesinin Özellikleri
Yerden, çatısının ucuna dek olan yüksekliği 69,90 metredir Yapılan durağan hesaplamalara tarafından kulenin ağırlığı takriben 10000 tondur Duvar kalınlığı 3,75 metre, iç çapı 8,95 metre, dış çapı da 16,45 metredir Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşındandır
Kulenin tarihinde bazı intihar olayları kayıtlara geçmiştir 1876 tarihinde, bir Avusturyalı, nöbetçilerin dalgınlığından faydalanıp kendini kuleden aşağıda atmıştır 6 Haziran 1973 günü ise ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın 15 yaşındaki oğlu Vedat kuleden atlayarak intihar etmiştir Ümit Yaşar bunun üstüne Galata Kulesi adlı şiiri yazmıştır
Galata kulesi fotoğrafları
*