S
SoruCevap
Ramazan ayında denk geldiği mevsime nazaran oruç müddeti 11 ile 18 saat ortasında değişmektedir. Ramazanla birlikte oruç tutanlarda başka vakitlere nazaran ömür stili değişiklikleri, yeme alışkanlıkları, uyku tertibi, günlük alınan kalori ve kullanılan ilaçların zamanlamasında değişiklikler oluşmaktadır. Bu nedenle kalp damar hastalığı olanlarda orucun sorun oluşturup oluşturmayacağı ehemmiyet arz etmektedir.
Daha evvel kalp krizi geçirmiş, stent uygulanmış yahut kalp damarlarında hastalık belirlenmiş, kalp yetersizliği ve göğüs ağrısı olmayan, ilaçlarını kullanan ve durumu stabil olan hastalarda ilaç ve diyet tekliflerine uyduğu takdirde oruç tutmalarında kalp hastalıkları açısından bir risk artışı beklenmez.
Ramazan'da kalp krizleri artar mı?
Ülkemizde ve Katar'da yapılan araştırmalarda ramazanda acil servise kalp krizi ve göğüs ağrısı nedeni ile başvuran hasta sayısının ramazan öncesi ve sonrası bir aylık periyotlara nazaran artmadığı belirlenmiştir. Yani oruç tutmak stabil durumdaki koroner kalp hastalarında kalp krizi riskini artırmamaktadır. Ama akut koroner sendrom denen yeni kalp krizi geçirenler yahut etkin göğüs ağrısı olanlar ve bu nedenle çok yakın vakitte stent uygulanan hastaların oruç tutması risklidir. Yeniden orucun stabil durumda olan kalp yetersizliği hastalarında da, hem klinik durumlarında hem de kan parametrelerinde değerli değişiklik yapması beklenmemektedir. Ancak ileri kalp yetersizliği ve buna bağlı nefes darlığı olanlar (dekompanse kalp yetmezliği) ve yüksek dozda idrar söktürücü (diüretik) ilaç ihtiyacı olanların oruç tutmaları tavsiye edilmemektedir. Bilhassa sıcak mevsimlere denk gelen ramazan aylarında sıcak tesiri ile ve idrar söktürücü kullanımıyla daha fazla beden sıvı kaybına neden olup tansiyon düşüklüğü ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Hipertansiyon hastaları oruç tutabilir mi?
Ramazanda beslenme alışkanlığındaki değişme, ilaç alım vakitlerinin ve uyku alışkanlıklarının değişmesi üzere birçok neden kan basıncını etkileyebilir. Hipertansiyon olup ilaç kullanan hastalarda ramazan dışında ve ramazanda tansiyon Holter takılarak kan basıncının değişip değişmediği birçok araştırma ile incelenmiş. Tüm bu araştırmaların çabucak hepsinde kan basıncında oruç ile değerli değişiklik olmadığı, denetimli tansiyonu olanlarda orucun yeterli tolere edildiği belirlenmiştir. Buna karşın her hastada durum farklı ve tedavisi bireyselleştirilmelidir. Oruçtan 1 ay evvel hastalar hekimine gidip denetimlerini yaptırmalı ve ilaçlarını düzenletmesi gerekmektedir. Bilhassa sıcak havalarda idrar söktürücü içeren tansiyon ilaçlarından kaçınılmalı, yahut akşam erken saatlerde alınmalı. Yağlı ve tuzlu yemeklerden kaçınılmalıdır. Tansiyonu denetim altında olmayanlar yahut hipertansif acil durumu (hastaneye yatırılarak tedavi gereken) olanlar, kan basıncı denetim edilene kadar oruç tutmaları sakıncalıdır.
Antrenman olarak yürüme ve bisiklete binme akşam yemeğinden sonra oruçlular için uygun bir antrenman sistemidir.
Sonuç olarak oruç stabil durumdaki kalp ve hipertansiyon hastalarında risk artırmamakla birlikte, kalp-damar hastalığı yahut hipertansiyonu bulunan hastalar oruç tutmak istiyorsa kesinlikle ramazan öncesi kalp hastalıkları uzmanına danışıp muayene ve testlerini yaptırması, ilaç dozlarını ve kullanım vakitlerini düzenletmesi gerekmektedir.
Daha evvel kalp krizi geçirmiş, stent uygulanmış yahut kalp damarlarında hastalık belirlenmiş, kalp yetersizliği ve göğüs ağrısı olmayan, ilaçlarını kullanan ve durumu stabil olan hastalarda ilaç ve diyet tekliflerine uyduğu takdirde oruç tutmalarında kalp hastalıkları açısından bir risk artışı beklenmez.
Ramazan'da kalp krizleri artar mı?
Ülkemizde ve Katar'da yapılan araştırmalarda ramazanda acil servise kalp krizi ve göğüs ağrısı nedeni ile başvuran hasta sayısının ramazan öncesi ve sonrası bir aylık periyotlara nazaran artmadığı belirlenmiştir. Yani oruç tutmak stabil durumdaki koroner kalp hastalarında kalp krizi riskini artırmamaktadır. Ama akut koroner sendrom denen yeni kalp krizi geçirenler yahut etkin göğüs ağrısı olanlar ve bu nedenle çok yakın vakitte stent uygulanan hastaların oruç tutması risklidir. Yeniden orucun stabil durumda olan kalp yetersizliği hastalarında da, hem klinik durumlarında hem de kan parametrelerinde değerli değişiklik yapması beklenmemektedir. Ancak ileri kalp yetersizliği ve buna bağlı nefes darlığı olanlar (dekompanse kalp yetmezliği) ve yüksek dozda idrar söktürücü (diüretik) ilaç ihtiyacı olanların oruç tutmaları tavsiye edilmemektedir. Bilhassa sıcak mevsimlere denk gelen ramazan aylarında sıcak tesiri ile ve idrar söktürücü kullanımıyla daha fazla beden sıvı kaybına neden olup tansiyon düşüklüğü ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Hipertansiyon hastaları oruç tutabilir mi?
Ramazanda beslenme alışkanlığındaki değişme, ilaç alım vakitlerinin ve uyku alışkanlıklarının değişmesi üzere birçok neden kan basıncını etkileyebilir. Hipertansiyon olup ilaç kullanan hastalarda ramazan dışında ve ramazanda tansiyon Holter takılarak kan basıncının değişip değişmediği birçok araştırma ile incelenmiş. Tüm bu araştırmaların çabucak hepsinde kan basıncında oruç ile değerli değişiklik olmadığı, denetimli tansiyonu olanlarda orucun yeterli tolere edildiği belirlenmiştir. Buna karşın her hastada durum farklı ve tedavisi bireyselleştirilmelidir. Oruçtan 1 ay evvel hastalar hekimine gidip denetimlerini yaptırmalı ve ilaçlarını düzenletmesi gerekmektedir. Bilhassa sıcak havalarda idrar söktürücü içeren tansiyon ilaçlarından kaçınılmalı, yahut akşam erken saatlerde alınmalı. Yağlı ve tuzlu yemeklerden kaçınılmalıdır. Tansiyonu denetim altında olmayanlar yahut hipertansif acil durumu (hastaneye yatırılarak tedavi gereken) olanlar, kan basıncı denetim edilene kadar oruç tutmaları sakıncalıdır.
Antrenman olarak yürüme ve bisiklete binme akşam yemeğinden sonra oruçlular için uygun bir antrenman sistemidir.
Sonuç olarak oruç stabil durumdaki kalp ve hipertansiyon hastalarında risk artırmamakla birlikte, kalp-damar hastalığı yahut hipertansiyonu bulunan hastalar oruç tutmak istiyorsa kesinlikle ramazan öncesi kalp hastalıkları uzmanına danışıp muayene ve testlerini yaptırması, ilaç dozlarını ve kullanım vakitlerini düzenletmesi gerekmektedir.
