Karl Marx hangi din?
Yahudi kökenli olup Hristiyanlığa geçmiş üst orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak 1818 de Trier'de doğdu. Aristokrat bir ailenin kızıyla evlenip Paris'e yerleşti. Paris'te önce Hegel'in siyaset felsefesinin eleştirisini yazdı.Din kitlelerin afyonudur kimin sözü?
Din kitlelerin afyonudur kimin sözü?Din halkın afyonudur, (Almanca aslı Die Religion ist das Opium des Volkes) Karl Marx'ın çok alıntılanan bir sözüdür. Marx'ın 1843 yılında kaleme aldığı Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı.
Karl Marx'ın varlık görüşü nedir?
Marx'a göre insan,mükemmelliğe erişmiş,maddi nitelikli bir varlıktır.Madde atomdan moleküle, molekülden canlı hücreye, bitkiye, insana doğru bir gelişme gösterir. Evren olmuş-bitmiş bir şey değil,diyalektik biçimde ilerleyen bir süreçtir. Doğada hiçbir şey şu andaki gibi değildir. Her şey sürekli bir değişme içindedir.Marx a göre tarihi belirleyen şey nedir?
Marx a göre tarihi belirleyen şey nedir?Marx varlığı ve tarihi belirleyen şeyin bilinç değil, tam tersine bilinci belirleyen şeyin varlık ve toplum olduğunu söyler. Yani tarihi belirleyen şey, tinsel bir töz değil maddi ilişkiler ağı olarak sosyo-ekonomik yapısıdır.
Marx'ın çokça bilinen ve aktarılan bir sözü vardır: "Din kitlelerin afyonudur." Aynı paragrafta geçen ve daha az bilinen kısım ise şöyledir: "Din, kalpsiz bir dünyanın kalbidir."
Din halkın afyonu mudur?
Din halkın afyonu mudur?Sözün aslı şöyle: "Din halkın afyonudur". (Almanca aslı: Die Religion ist das Opium des Volkes) Karl Marks'ın bu sözüdür.
La Mettrie neyi savunur?
La Mettrie, materyalist felsefesinde, maddeden bağımsız bir ruhu düşünmenin saçma bir şey olduğunu öne sürerek, gerçekten varolanın yalnızca madde olduğunu göstermeye çalışmıştır. La Mettrie'nin materyalist düşünceleri, dönemin en önemli materyalistlerinden Baron d'Holbach'ın da, ateist sisteminin işaretidir.Maddeci tarih anlayışı nedir?
Maddeci tarih anlayışı nedir?Alman İdeolojisinden Kapital'e Maddeci Tarih Anlayışı Tarihsel materyalizm, en genel anlamda toplumun maddi temelinin üretimi ve yeniden üretiminin tarihsel gelişmede öncül ve belirleyici olduğu savına dayanır.