Kasıtlı davranmak, bir eylemi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmeyi ifade eder. Örneğin, bir kişinin bir suçu bilinçli bir şekilde işlemesi veya bir zarar verme niyetiyle hareket etmesi kasıtlı davranış olarak nitelendirilebilir. Kasıtlı davranma kavramı genellikle hukuk ve ceza alanında önemli bir yer tutar çünkü kişinin kasıtlı davranması durumunda daha ağır cezalarla karşılaşabilir.

"Kasten" kelimesi ise "bile bile, isteyerek, zihinde tasarlayarak" anlamlarına gelir. Bir kişinin bir eylemi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi durumunda bu eylemi "kasten" yapmış olur. Bu kelime genellikle "kasden" şeklinde yanlış yazılmaktadır ancak doğru kullanımı "kasten" şeklinde olmalıdır.

"Kasti olarak" ifadesi ise "bile bile, isteyerek, kasıtlı olarak" anlamına gelir. Bu ifade de kişinin bir eylemi bilinçli bir şekilde ve kasıtlı olarak yaptığını vurgular.

"Örgütlenmiş" kelimesi ise bir yapı veya grup içinde düzenli bir şekilde örgütlenmiş olmayı ifade eder. Örneğin, bir işyerinde çalışanların sendika çatısı altında örgütlenmesi örgütlenmiş bir yapı oluşturduklarını gösterebilir.

"Parya" kelimesi, Hindistan'daki kast sistemine göre kast dışı kalan, toplumsal sınıflardan herhangi birine ait olmayan ve haklardan yoksun bırakılan insanlar için kullanılan bir terimdir. Paryalar, toplumda dışlanmış ve ayrımcılığa maruz kalan kişileri temsil eder.

"Eşgüdümlü çalışmalar" ise belirli bir amaca yönelik olarak planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirilen işbirliği çalışmalarını ifade eder. Örneğin, bir kuruluşun farklı birimlerinin bir proje üzerinde işbirliği yaparak ortak hedefe ulaşmaya çalışması eşgüdümlü çalışmalar örneği olabilir.

"Işçi örgütlenmeleri", işçilerin ortak çıkarlar etrafında bir araya gelerek patronlara karşı mücadele ettiği ve örgütlü bir şekilde hareket ettiği yapıları ifade eder. Bu örgütlenmeler genellikle sendika veya işçi dernekleri şeklinde örgütlenir ve işçilerin haklarını savunma amacı güderler.

"Sudralar", Hindistan'daki kast sisteminde en altta bulunan ve en ağır işleri yapan kesimi ifade eder. Sudralar, kast sistemine göre diğer kastlara hizmet etmekle yükümlüdür ve toplumdaki en alt sınıfta yer alırlar. Bu durum, sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı bir konumu ifade eder.