haberci
Efsanevi Üye
Kehf Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 18. suresidir ve toplam 110 ayetten oluşur. Bu sure, özellikle ilk 10 ayetiyle, Müslümanlar arasında büyük bir öneme sahiptir. Kehf Suresi'nin ilk 10 ayeti, kıyamet günü ve iman edenlerin korunması gibi konulara değinir ve bu ayetlerin ezberlenmesi tavsiye edilir.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَىٰ عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا
قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا
مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا
وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا
مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا
فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَىٰ آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَٰذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا
إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا
وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا
أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا
إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
Kehf Suresi (ilk 10 ayeti) Türkçe Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdu lillâhillezî enzale alâ abdihil kitâbe ve lem yec'al lehû 'ivecâ.
Kayyimen li yunzire be'sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu'minînellezîne ya'melûne's sâlihâti enne lehum ecran hasenâ.
Mâkisîne fîhî ebedâ.
Ve yunzirellezîne kâlû'ttakhazallâhu veledâ.
Mâ lehum bihî min 'ilmin ve lâ li âbâihim, keburet kelimeten takhrucu min efvâhihim in yekûlûne illâ kezibâ.
Fe lealleke bâkhi'un nefseke alâ âsârihim in lem yu'minû bihâzel hadîsi esefâ.
Innâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ.
Ve innâ le câilûne mâ aleyhâ sa'îden curuzâ.
Em hasibte enne ashâbel kehfi ver rakîmi kânû min âyâtinâ acebâ.
İz evelfityetu ilâl kehfi fe kâlû rabbena âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ reşedâ.
Kehf Suresi (ilk 10 ayeti) Anlamı (Meali)
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Hamd, kendisine hiçbir eğrilik koymadığı kitabı kulu (Muhammed'e) indiren Allah'a mahsustur.
Onu dosdoğru (bir kitap) kıldı ki, kendi katından gelecek şiddetli bir azabı haber versin ve iyi işler yapan müminlere güzel bir mükafat olduğunu müjdelesin.
Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsın.
Bu konuda onların da babalarının da hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük (ve çirkin) bir sözdür! Onlar sadece yalan söylüyorlar.
Belki de sen, bu söze inanmazlarsa, arkalarından üzüntüden kendini helak edeceksin.
Biz yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları deneyelim; hangisi daha güzel iş yapacak diye.
Biz, üzerindeki her şeyi çorak bir toprak yapacağız.
Yoksa sen, mağara ve rakîm ashabının bizim ayetlerimizden şaşılacak bir şey olduklarını mı sandın?
Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı ve "Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve işimizde bize doğruyu göster" demişlerdi.
Kehf Suresi (ilk 10 ayeti) Arapça Yazılışı
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَىٰ عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا
قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا
مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا
وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا
مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا
فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَىٰ آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَٰذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا
إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا
وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا
أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا
إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
Kehf Suresi (ilk 10 ayeti) Türkçe Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdu lillâhillezî enzale alâ abdihil kitâbe ve lem yec'al lehû 'ivecâ.
Kayyimen li yunzire be'sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu'minînellezîne ya'melûne's sâlihâti enne lehum ecran hasenâ.
Mâkisîne fîhî ebedâ.
Ve yunzirellezîne kâlû'ttakhazallâhu veledâ.
Mâ lehum bihî min 'ilmin ve lâ li âbâihim, keburet kelimeten takhrucu min efvâhihim in yekûlûne illâ kezibâ.
Fe lealleke bâkhi'un nefseke alâ âsârihim in lem yu'minû bihâzel hadîsi esefâ.
Innâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ.
Ve innâ le câilûne mâ aleyhâ sa'îden curuzâ.
Em hasibte enne ashâbel kehfi ver rakîmi kânû min âyâtinâ acebâ.
İz evelfityetu ilâl kehfi fe kâlû rabbena âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ reşedâ.
Kehf Suresi (ilk 10 ayeti) Anlamı (Meali)
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Hamd, kendisine hiçbir eğrilik koymadığı kitabı kulu (Muhammed'e) indiren Allah'a mahsustur.
Onu dosdoğru (bir kitap) kıldı ki, kendi katından gelecek şiddetli bir azabı haber versin ve iyi işler yapan müminlere güzel bir mükafat olduğunu müjdelesin.
Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsın.
Bu konuda onların da babalarının da hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük (ve çirkin) bir sözdür! Onlar sadece yalan söylüyorlar.
Belki de sen, bu söze inanmazlarsa, arkalarından üzüntüden kendini helak edeceksin.
Biz yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları deneyelim; hangisi daha güzel iş yapacak diye.
Biz, üzerindeki her şeyi çorak bir toprak yapacağız.
Yoksa sen, mağara ve rakîm ashabının bizim ayetlerimizden şaşılacak bir şey olduklarını mı sandın?
Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı ve "Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve işimizde bize doğruyu göster" demişlerdi.