Küçürek hikaye, 750 kelimeden az olan hikayelerdir. Bu tür hikayelerde hikayenin unsurlarıyla ilgili detaylara çok yer verilmez, yoğun ve imgesel bir anlatımla kurgulanırlar. Hikayede eksik bırakılan kısımların okuyucu tarafından tamamlanması beklenir.

Minimal hikaye ise az ve sıradan sözcüklerden oluşan hikayelerdir. Bu tür hikayelerin başı ve sonu sıklıkla yazılmaz, okura düş gücünün harekete geçmesi ve kendince bir sonuca ulaşması beklenir.

Modern öykü, diğer öykü türlerinden farklı olarak insanların günlük hayatta karşılaştıkları ancak pek düşünmedikleri durumların ötesindeki gerçekleri, hayalleri ve bazı olağanüstü olayları gösteren öykülerdir.

Short Story yazarken dikkat edilmesi gereken adımlar şunlardır:
1. Anahtar duygularınızı bulun.
2. Bir kanca ile başlayın.
3. Hikayeyi yazın.
4. Güçlü bir son yazın.
5. Hikayenizi tekrar okuyun.
6. Yazdığınız hikayeyi düzenleyin.
7. Başkalarından düzenleme yardımı isteyin.

Hikaye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı kısa, düzyazı şeklinde anlatan anlatılardır. Kısa olmaları, yalın bir olay örgüsüne sahip olmaları, genellikle tek ve yoğun bir etki uyandırmaları ve az sayıda karakter içermeleriyle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılırlar.

Maupassant tarzı hikayelerde olay örgüsü ön plandadır. Bu tür öykülere "Maupassant tarzı öykü" denir. Türk edebiyatında bu tarzın en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin'dir.

Modern öykünün ilk örnekleri arasında Samipaşazade Sezai'nin "Küçük Şeyler" adlı eseri ve Halid Ziya Uşaklıgil'in "Bir Muhtıranın Son Yaprakları" ile "Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası" adlı çalışmaları yer almaktadır. Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikayenin başlangıcı olarak kabul edilen bu eserler, Avrupai tarzda ilk hikayelerdir.

Modern Türk hikayesinin kurucusu olarak kabul edilen isim ise Sait Faik Abasıyanık'tır. O, Türk hikayeciliğinde önemli bir yere sahiptir ve eserleriyle modern Türk hikayesinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.